25 Kasım 2024 Pazartesi

LC Waikiki işçileri: Hırsız değil işçiyiz, hakkımızı isteriz

LC Waikiki deposunda haklarını aradıkları için işten atılan 7 taşeron işçinin direnişi sürüyor. İşçileri ziyaret eden çok sayıda siyasi parti ve sendika, dayanışma ve mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu.

Esenyurt'ta bulunan LC Waikiki deposunda Kluh isimli Alman menşeili taşeron firmaya bağlı çalışan 7 temizlik işçisi, patronun hak gasplarına ve ağır çalışma koşullarına karşı işçileri örgütledikleri ve haklarını savundukları için Kod 46'yla işten atıldı.

İşçiler, işten atma saldırısına karşı depo önünde, DİSK'e bağlı Limter-İş sendikası öncülüğünde direniş başlattı. Direnişin 2. gününde, patron polis işbirliğiyle işçiler engellenmeye çalışıldı. Engellenme çabasına tepki gösteren işçiler, "Biz hırsızlık yapmadık, haksızlık yapmadık, malınıza zarar vermedik, size zarar vermedik. Siz bize zarar veriyorsunuz" ifadelerini kullandı. İşçiler, hırsızlıkla itham edilmelerine itiraz ederek, "Biz burada sadece hakkımızı savunuyoruz" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Musa Piroğlu, işçileri ziyaret ederek duruma ilişkin bilgi edindi. Daha sonra işçileri Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), Tüm Otomotiv İşçileri Sendikası (TOMİS), DGD-Sen ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) ziyaret etti.

GÜLÜM: ÖRGÜTLENMEKTEN BAŞKA ÇÖZÜM YOK
Ziyarette konuşan Züleyha Gülüm, taşeron sisteminin işçilerin sömürülmesi üzerine kurulduğunu söyledi. Taşeron işçilerin kadrolu işçilerden daha ağır koşullarda çalışıp daha az hak ve ücret aldığına dikkat çeken Gülüm, taşeron sisteminin tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı.

Kod 46'nın işçiyi haksız yere işten atmanın maddesi haline geldiğini söyleyen Gülüm, işçilerin Kod 46'yla işten atılarak başka bir yerde iş bulmasının da imkansız hale getirildiğine işaret etti. Çalışma Bakanlığı'nın işyerlerini denetlemekle yükümlü olduğunu ama bakanlık ve iktidarın da sermayeden yana hareket ettiğini vurgulayan Gülüm, "Karşımızda kocaman bir sistem var; Çalışma Bakanlığı var, iktidarı var, patronu var, medyası var, kölelik koşulları var. Ama buna karşı örgütlenmekten başka çözümümüz yok" dedi.

PİROĞLU: KÖLELİĞİN EN BASİT YOLU TAŞERONDUR
Musa Piroğlu ise patronların mümkün olan en düşük ücreti vermek, işçileri kuralsız ve köle gibi çalıştırmak istediğini söyledi. "Bunun en basit yolu taşerondur: Taşeron örgütsüzlüktür, taşeron güvencesizliktir, taşeron işçinin kaderinin patronun iki dudağına sıkıştırılmasıdır" diyen Piroğlu, iktidarın taşeronu kural haline getirdiğini ifade etti. 

İşçilerin yüzde 86'sının örgütsüz olduğuna ve patronların hakkını arayan tüm işçileri kapının önüne koyduğuna dikkat çeken Piroğlu, şöyle devam etti: "Yapılacak tek bir şey var. Onlar örgütsüzlük dayatıyorsa biz örgütleneceğiz. Onlar teslimiyet dayatıyorsa biz direneceğiz. Onlar kölelik dayatıyorsa biz insan haklarını, onurumuzu, işçinin hakkını savunacağız."

BDSP: DİRENİŞİNİZİN ARKASINDAYIZ
BDSP adına konuşan Nimet Erben, "Sizlerin gösterdiği direniş işçi sınıfının hem yaşadığı sorunları hem de yapması gerekeni gösteriyor" ifadelerini kullandı. Bugüne kadar işçilerin tüm haklarını örgütlü bir direnişle kazandığına işaret eden Erben, direnişi büyütmek için BDSP olarak LcWaikiki işçilerinin arkasında olduklarını dile getirdi.

TOMİS: MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM
TOMİS adına konuşan Dilbent Türker, patron ve iktidarın saldırılarını artırarak işçilerin varolan haklarını da ellerinden almaya çalıştığını belirtti ve mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı. Türker, "LcWaikiki işçilerinin vermiş olduğu mücadele aslında toplamda Türkiye işçi sınıfının mücadelesidir" dedi.

İşçilerin talepleri şu şekilde:
🔹İşten atılan işçiler işe geri dönsün.
🔹İşçilere görev tanımında olmayan angarya işler yaptırılmasın.
🔹Promosyon hakkı verilsin.
🔹İşçiler üzerindeki mobbing ve baskı son bulsun.

Direniş boyunca, "Atılan işçiler geri alınsın", "Direne direne kazanacağız", "Hırsız değil işçiyiz, hakkımızı isteriz", "İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız", "Yaşasın onurlu mücadelemiz", "Birleşen işçiler yenilmezler", "İşçiler birleşin, köleliğe son verin" sloganları atıldı.