L. Michel Destan yazdı | Macron'un emeklilik yasası: Herkes için adaletsiz ve kadınlar için eşitsiz
Fransa'da elli yıl içerisinde emeklilik yasasında en az dokuz değişiklik gerçekleştirildi. Kadınların çalışma yaşamındaki sorunlar ve talepleri gözetilmedi. Feminist araştırmacılar bu yasalarda kadınlar lehine eşitsizliği azaltan bir düzenleme yapılmadığı gibi tam tersine eşitsizliğin azaltılmasını geciktirme işlevi gördüğünün altını ısrarla çiziyor.
Fransa'da Macron hükümetinin ısıtıp ısıtıp sürekli masaya getirip yasal düzenlemeye kavuşturmak istediği "mezarda emeklilik yasası" milyonların tepkisini aldı. İşçi sınıfı ve halk sokağa döküldü. İşçi sınıfı grev ve blokajlar yaparken geleceğine sahip çıkan gençlik eylemlerde etkin rol alıyor.
Ülke genelinde yapılan merkezi eylemlere her kesim katılıyor. Sol muhalif partilerden gençlik örgütlerine, feministlerden sosyalist kadın örgütlerine, göçmen örgütlerinden enternasyonal kurumlara kadar geniş yelpazede katılımı eylemlerde görmek mümkün. Zira "mezarda emeklilik yasası" herkesi ilgilendiren temel sorunlardan biri. Fransa işçi sınıfı yıllardır emeklilik ile ilgili aleyhlerinde yapılmak istenen değişikliklere karşı hep tetikte ve eylemde oldu. Kararlı mücadele sonucu hükümetlere ya geri adım attırdı ya da maddelerde değişikliğe gidilmesini sağladı.
YENİ YASA EŞİTSİZLİĞİ DERİNLEŞTİRİYOR
Başbakan Elisabeth Borne yeni emeklilik yasasını konuşurken, kadınlar için daha adil bir sistem vaat edildiğini söylüyor. Ama gerçekten öyle mi? Hamilelik, kısa kariyerler, yarı zamanlı çalışma, erkeklerden daha düşük maaşlar. Çalışma yıllarındaki eşitsizlikler, emekli olduktan sonraki eşitsizlikler gerçeği göz önünde dururken burjuva yalanlar dikiş tutmuyor.
Keza, Fransa'da elli yıl içerisinde emeklilik yasasında en az dokuz değişiklik gerçekleştirildi. Kadınların çalışma yaşamında yaşadığı sorunlar ve talepleri gözetilmedi. Feminist araştırmacılar bu yasalarda kadınlar lehine eşitsizliği azaltan bir düzenleme yapılmadığı gibi tam tersine eşitsizliğin azaltılmasını geciktirme işlevi gördüğünün altını ısrarla çiziyor.
Getirilmek istenen yeni düzenlemeyle yasal emeklilik yaşı 64 ve tam emeklilik hakkı için çalışma süresi 43 yıl olarak belirleniyor. Emekli maaşı belirlenirken maaş tutarı ve çalışma süresi gözetilir. Bu durumdan en olumsuz etkilenen kesim ise kadınlar oluyor. Kadınlar daha düşük maaşlara ve daha kısa çalışma sürelerine sahip.
Fransa'da kadınlar, erkeklere göre yüzde 40 daha düşük doğrudan emekli maaşı almakta ve geri dönüşle birlikte yüzde 28 daha düşük emekli maaşı almaktadır.
2022 yılında emekli olan kadınların yüzde 60'ı çalışma sürelerinin tamamını tamamladıktan sonra emekli olurken, bu oran erkeklerde yüzde 75'tir. Erkeklere kıyasla iki kat daha fazla kadın 67 yaşına kadar çalışmaya devam etmektedir.
KADINLARIN ÇALIŞMA SÜRELERİ NEDEN DAHA KISA?
Birkaç örnek vermek gerekirse: Çocuklara bakmak için işe ara verme, çocuk bakımı ile ilgilenecek birini bulmakta zorlanma, kreş eksikliği, ileriki yaşlarda hasta veya bakmakla yükümlü oldukları bir ebeveyn için işe ara verme veya yarı zamanlı çalışmaya başlama.
Fransa'da kadınların maaşları erkeklere göre ortalama yüzde 22 daha düşüktür. Sosyal açıdan faydalı işlerde (kişisel yardım, bakım, sağlık, temizlik, kasiyerlik, eğitim...) kadınlar çoğunluktadırlar. Ancak emekleri değersizleştirilmiş ve düşük ücret almaktadırlar. Atipik çalışma saatleri, kariyer molaları, yarı zamanlı çalışma ve düşük ücretler pek çok kadının karşılaştığı durumlar arasında. Emekli kadınlar için yoksulluk oranı erkeklerden daha yüksek (erkekler için yüzde 8,5'e kıyasla yüzde 10,4).
Ayrıca Macron iktidarı kadınların ağırlıkta çalıştığı bazı işkollarındaki risk ve ağır işçilik kavramını kaldırılarak güvencesiz ortam yaratmış, haklarını elinden almıştır.
KADINLAR ÖFKELİ 'YASAYI GERİ ÇEKİN'
Fransızların yüzde 58'i eylem seferberliğini desteklerken, yüzde 79'u yeni emeklilik yasasına karşı çıkıyor. Patronların ve hükümetin işçi sınıfı ve emekçilere yönelik saldırı politikalarından biri olan "mezarda emeklilik yasası"na karşı kadın örgütleri, feministler grev ve eylemlerde yerini alıyor. Kadın örgüt ve platformları "herkes için adaletsiz ve kadınlar için eşitsiz" yasaya karşı kadın kitlelerine seslenerek, eylemlere daha güçlü katılım çağrısı yaparak cinsiyetçi yasaları ve ataerkil sistemi teşhir ediyor.