25 Kasım 2024 Pazartesi

Kuzey Kore'de ayyuka çıkan cinsel suçlar cezasız

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Kuzey Kore'nin kadınlara yönelik cinsel suçları ile ilgili hazırladığı raporunu açıkladı. Raporda, cinsel suçların geldiği boyutla birlikte birçok kadının yaşadıklarının cinsel saldırı olduğunun farkında olmadığı belirtildi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Kuzey Kore'den kaçanlarla yaptığı görüşmeler hazırladığı rapou yayınladı. Hazırlanan raporda yetkililerin kadınlar uyguladığı cinsel şiddet, o kadar yoğun ki ülkede 'günlük hayatın bir parçası' olarak algılanıyor ve bu suçlar cezasız kalıyor. Rapora göre cinsel suç işleyen erkeklerin arasında üst düzey parti yetkilileri, gardiyanlar, polisler ve askerler var.
 
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporunda kadınların sosyal hayattan tecrit edilmekten ve etiketlenmekten korktuğu için cinsel saldırıları polise bildirmediği belirtiliyor olsa da aynı raporda polislerin de cinsel şiddet suçu işlediği bilgisi bu suçun organize işlendiğini gösteriyor.
 
Kuzey Kore'den kaçan 62 kadınla konuşarak hazırlanan raporun araştırmacılardan Heather Barr BBC'ye yaptığı açıklamada, Kuzey Kore'de yaşananlar hakkında bilgi edinmenin zorluğuna vurgu yaparak "Röportaj yaptığımız kişilerden mütemadiyen duyduğumuz bir şey var ki, o da cinsel şiddet konusunda tam bir cezasızlık uygulamasının olduğu. Bu pek çok kadın için, günlük yaşamlarının bir parçası haline gelecek kadar yaygın" dedi.
 
İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne konuşan bir kadın, gardiyanların her gece bir kadına tecavüz ettiğini söylerken bir diğeri cinsel tatmin aracına dönüştürüldüklerini belirterek "Bazen gecenin bir yarısı durduk yerde ağlamaya başlıyorsunuz ve nedenini bilmiyorsunuz" diye konuştu.
 
Araştırmacılardan Barr, cinsel saldırının ülkede 'normalleştirildiği' için, kadınların bu suçları tanımlamakta zorluk çektiklerini ifade etti:
 
Röportajları gerçekleştirenler kadınlara sordukları soruları değiştirmek zorunda kaldıklarını söyleyen Barr, "Çünkü o kadar kabul görüyor ki insanlar bunun tecavüz olduğunu bile düşünmüyor. İnsanlara 'Tecavüze uğradınız mı?' diye soruyorduk ve 'Hayır' yanıtını alıyorduk. Ancak sonrasında onlardan güçlü konumdaki gardiyanlar, polisler ve diğer hükümet yetkilileriyle etkileşimleri konusunda daha detaylı sorular sorduğumuzda, duyduklarımız günlük hayatın bir parçası olarak el ile tacize ve çoğunlukla da tecavüze işaret ediyordu" diye ifade etti.
 
Kadınlar, içlerinden birinin "seçildiği" zaman, itaat etmekten başka pek bir seçeneği kalmadığını belirterek gözaltı merkezinde bir polis yetkilisinin kendisini sorguladığı sırada benzer bir durumun başına geldiğini anlatan genç bir kadın şöyle dedi: "Beni kendisine çok yakın oturttu ve bacaklarımın arasına dokundu… Farklı günlerde ve pek çok sefer. Hayatım onun ellerindeydi, bu yüzden ne istediyse yaptım. Başka ne yapabilirdim ki?"
 
Birleşmiş Milletler (BM) 2014 yılında, Kuzey Kore hükümetinin "sistematik, yaygın ve büyük insan hakları ihlâllerinde bulunduğunu" rapor etmişti. Bu insan hakları ihlâlleri arasında cezaevlerinde ve gözaltı merkezlerinde zorla kürtaj, tecavüz ve cinsel tacizin yer aldığını duyurmuştu.
 
İnsan Hakları İzleme Örgütü ise Kuzey Kore yönetimine, cinsel saldırı suçunu tanıma ve bu sorunu çözmek için acil adımlar atma çağrısı yaptı.