Kurultaylarda buluşuyoruz, geleceği örgütlüyoruz!
Liseli Öğrenci Birliği (LÖB), liseli gençliğin tüm sorunlarının tartışılacağı, çözüm ve mücadele yollarının konuşulacağı ve aynı zamanda kendisini de liselerin öz örgütü olarak örgütlemenin temellerini atacağı "Kurultaylarda buluşuyoruz devrim için geliyoruz" şiarıyla lise kurultayları düzenleme kararı aldı. Aralık ayı içinde yapılacak LÖB Kurultaylarında hem liseli gençlik kitleleri içinde etkin bir siyasi çalışma yürütmek hem de kurultaylarda yan yana getireceği liselilerle yeni bir mücadele döneminin kapısını aralamak istiyor.
Liseli gençlik, geride kalan yaklaşık iki yıllık online eğitim sürecinde eğitim sistemindeki değişik türden eşitsizliklerin farklı birçok boyutunu yaşadı. Eğitim sistemindeki alt yapının yüz yüze eğitimi kaldıramadığı gibi online eğitimi de kaldıramadığını, zengin-yoksul, kadın-erkek eşitsizliğinin, eğitimdeki cinsiyetçiliğin değişik örneklerinin kendisini bir kez de online eğitimle açığa vurduğu bir dönemi geride bıraktı. Bu tablo, pandemi koşullarında derinleşen ekonomik krizin daha çıplak biçimde açığa çıkarttığı yoksullukla birleşince hem öğrenciler bakımından hem de aileleri bakımından daha nesnel hale geldi.
AKP-MHP iktidarının gerici, faşist ve cinsiyetçi eğitim politikalarının doğrudan sonucu olarak liseli gençliğin sorunları giderek ağırlaştı. "Dindar bir nesil yetiştirme" politikasının sonuçları beklendiği üzere eğitim sisteminin yapboza dönmesini ve gerici karakterinin derinleşmesini getirdi. Savaşa ayrılan bütçe giderek birinci sıraya doğru yükselirken eğitime ayrılan bütçe ise sonlara doğru geriledi. TÜGVA gibi kurumlarla eğitim sistemi dizayn edilmeye çalışıldı, bir rant ve yolsuzluk alanı oluşturuldu.
Pandemi dönemindeki politikalar ve sürecin yönetilememesi ise bu durumu iyice su yüzüne çıkardı. Liseli gençliğin büyük çoğunluğu online eğitim sisteminden memnun kalmadığı gibi eşitsizliğin derinleştiğini de gördü. Bu dönemde evde kalan liselilerin bir kısmı çalışmak zorunda olduğu, bir kısmı da internet vb. alt yapı sorunu yaşadığı için eğitimden geri kaldı. Meslek lisesi öğrencilerinin staj sömürüsü ise durmadı. Nasıl ki üretim durmadıysa, meslek lisesi öğrencileri de salgına rağmen çalıştırıldı. Bu koşullarda gerçekleşen üniversiteye giriş sınavlarında ise yoksul halk çocukları büyük oranda başarısız oldu. Sınav sonuçları bunu tescilledi.
Online eğitimin sadece bu tip sonuçları olmadı, liseli gençlik aynı zamanda 65 yaş üzeri kesimler gibi dönem boyunca evde bırakılan ve sokağa çıkması yasaklanarak özgürlüğü ellerinden alınan en önemli kesimdi. Haliyle bu süreç liseli gençlikte değişik türden psikolojik sorunların da oluşmasına yol açtı.
Yüz yüze eğitime geçildiği süreçte ise öğrenciler, birçok lise ve yurdun tadilat adı altında farklı okullara taşınmasıyla karşı karşıya kaldı. Zaten iki yıl boyunca eğitimden uzak kalmış, adapte olmakta zorlanan ve sorunlarla boğuşan liseli gençlik bu sefer de yüz yüze eğitimin farklı sorunlarıyla yüz yüze kaldı. Pandemi boyunca depreme dayanıksız olan ya da tadilat gerektiren hiçbir binaya dokunmayan Milli Eğitim Bakanlığı, yüz yüze eğitime haftalar kala ani kararlarla birçok okulu yıktı. Hiçbir hazırlık yapılmayan ve pandemi süreciyle de bağdaşmayan bir kalabalıkta, fiziki koşulları yetersiz okullara ve yurtlara öğrenciler yerleştirildi. Yatılı eğitim gören binlerce öğrenci yurtsuz bırakıldı. Kendi okullarında okuyan öğrenciler için ise ne okudukları kalabalık sınıflar bakımından ne okul servisleri bakımından ve ne de hijyen koşulları bakımından hiçbir önlem alınmadı. Değişik liselerde bu duruma tepkiler gelişti. Kadıköy Anadolu ve Vefa Lisesi bunun en görünür ve öne çıkan örnekleri oldu.
Eğitim sistemindeki bu tablo içinde Liseli Öğrenci Birliği (LÖB), liseli gençliğin tüm bu sorunlarının tartışılacağı, çözüm ve mücadele yollarının konuşulacağı ve aynı zamanda kendisini de liselerin öz örgütü olarak örgütlemenin temellerini atacağı "Kurultaylarda buluşuyoruz devrim için geliyoruz" şiarıyla lise kurultayları düzenleme kararı aldı. Aralık ayı içinde yapılacak LÖB Kurultaylarında hem liseli gençlik kitleleri içinde etkin bir siyasi çalışma yürütmek hem de kurultaylarda yan yana getireceği liselilerle yeni bir mücadele döneminin kapısını aralamak istiyor.
Kurultay aracı LÖB'ün tarihinde var. 90'lardaki Demokratik Lise Kurultaylarından 2004-2005 yıllarında emekçi semtlerde devrimci sosyalistlerle birlikte yürütülen ve önemli sonuçlar elde edilen çeteleşmeye, yozlaşmaya ve eğitimdeki eşitsizliğe karşı yapılan kurultaylara kadar onlarca örnek mevcut. Keza 2014 yılının sonlarında düzenlenen lise kurultayları da ciddi bir enerji ve güç açığa çıkarmıştı.
Sosyalist gençlik ve LÖB, lise çalışmasının oldukça zayıfladığı ve bu çalışmayı yeniden ayakları üstüne dikmeye yöneldiği bir dönemde bir kez daha kurultay aracıyla, etkin bir kitle çalışması gerçekleştirerek durumunu değiştirmeye yöneliyor. Bu hedefin gerçekleşmesi için planlı, hedefli ve yüksek bir disiplinle sürecin örgütlenmesi şart. Oluşturulan kurultay örgütleme komitelerinde, yürütülecek kitle çalışmasının araç ve biçimlerine, çalışmanın yoğunlaştırılacağı hedef liselere, ajitasyon propaganda çalışmasının yaygınlığına, etkin bir kitle katılımı için birebir kitle çalışmasında derinleşmeye, sosyal medyanın etkin ve yaratıcı biçimde kullanımının örgütlenmesine, kitle hedefinin belirlenmesine, kurultay programının içeriğine, sunulacak tebliğlerin hazırlanmasına, gösterilecek sinevizyonlardan, kurultayın görselliğine vb. görev dağılımının gerçekleştirilmesine, çalışma boyunca tanışılan her liselinin, kurultayın birer öznesi haline getirilmesine kadar her bir ayrıntı tartışılıp planlanmalı ve düzenli biçimde denetlenmelidir.
Bu noktada planı ve belirlenmiş liselere dönük yoğunlaştırılan, birçok araç ve biçimle kuşatılan etkili bir kitle çalışmasının en önemli halka olduğu biran dahi olsun unutulmaması gerekiyor. Bunu bütünleyen diğer önemli halka ise tanışılan her liseliyi LÖB örgütlerinde, komite ve birimlerinde örgütlü kılmak ve sorumluluk vererek etkinleştirmektir. Unutmamak gerekir ki başarılı her siyasi çalışma onu tamamlayan örgütsel hamlelerle birlikte gerçek bir anlam bulur.
O halde genç kadın, erkek ve LGBTİ+'lı liselilerin erkek egemen faşist şeflik rejimine karşı biriken öfkesini örgütlemek, LÖB'leri liselerde yaygınlaştırmak, lise çalışmasını yenden ayağa kaldırarak liseli gençlik mücadelesine bir yol açmak için görev başına. Bu devrimci görev bugün sosyalist gençliğin omuzlarında yükseltilmeyi bekliyor. Sosyalist gençlik bunu başaracaktır.
*İşçi Sınıfı ve Ezilenlerin Sesi ATILIM gazetesinin 26 Kasım tarihli 38. sayı Özgür Gençlik köşesi.