2 Ekim 2024 Çarşamba

'Köklü ve mücadeleci bir geleneğin ardıllarıyız asla boyun eğmeyiz'

HDP MYK üyesi ve Gençlik Meclisi Sözcüsü Aktumur'un kaçırılarak ajanlık dayatmasına maruz kalması, tehdit edilmesi bir çok ilde yapılan eylemlerle protesto edildi. İktidar ve Bakan Soylu'nun yaşananlardan sorumlu olduğu kaydedilen açıklamalarda, "HDP, HDP gençliği boyun eğmeyecek" denildi

Halkların Demokratik Partik (HDP) MYK üyesi ve Gençlik Meclisi Sözcüsü Serhat Aktumur'un Diyarbakır'da kaçırılarak işkence ve tehdit edilmesi, ajanlık dayatmasında bulunulmasına karşı HDP bir çok ilde basın açıklamaları yaptı.

İSTANBUL
HDP İstanbul İl Binası önünde yapılan açıklamada, "Tehdit, baskı, ajanlaştırma bizi yıldıramaz" HDP Gençlik Meclisi imzalı pankart açıldı. Açıklamaya, HDP Milletvekilleri Ayşe Acar Başaran, Musa Piroğlu ve Ali Kenanoğlu'nun da aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı.

HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, 90'ları yaşayan bir halkın faşizme karşı örgütlü mücadeleyi büyüttüğünü kaydetti. "Bizler 90'ların ağır politik ikliminde yılmadan mücadele eden insanlarız, bizim gençliğimizde böyle olacak" diyen Bulut, Türkiye'nin barışa, eşitliğe, adalete ihtiyacı olduğunu söyledi. Bulut, 90'lardaki uygulamaların yeniden hayata geçirilmeye çalışıldığını söyledi, ancak bunun halkların mücadelesinin önüne geçemeyeceğini kaydetti.

BULUT: DEVRAN DÖNDÜĞÜNDE HESAP VERECEKSİNİZ
Eliyle boğazını işaret eden Bulut, şöyle devam etti: "Bakın halkın burasına geldi. Bunlar bardağı taşıran damlalar. Bardağın taşması karşısında halk örgütlenecek ve özgürlük mücadelesini büyütecek. Ne gençlik, ne biz, ne de bizimle mücdale edenler vazgeçecek. Bunlar kayıt altına alınıyor. Devran döndüğünde hepiniz hesap vereceksiniz. Bizler umuduz, umut dimdik ayakta. Asla geri adım atmayacağız, bunu da tarihe not düşüyoruz."

AVCI: ÇETELERİNİZİ SOKAKTAN ÇEKİN
HDP İstanbul Eşbaşkanı Erdal Avcı da artık devletin gayrimeşru ve hukuksuz uygulamarına karşı basın açıklaması yapmaktan bıktıklarını dile getirdi. HDP MYK üyesi ve Gençlik Meclisi Sözcüsü Aktumur'un Diyarbakır'ın göbeğinden kaçırılarak ücra bir yere götürüldüğünü, saatlerce işkence gördüğünü hatırlatan Avcı, daha önce de İstanbul'da HDP üyelerinin aynı uygulamalara maruz kaldığını anımsattı.

İstanbul'da üyelerinden birini kaçıran aracın plakasını ve o kaçırılma anında olay yerinde bulunan MOBESE kayıtlarını savcılığa verdiklerini ancak herhangi bir işlem yapılmadığını da hatırlatan Avcı, şunları söyledi: "Uyarıyoruz, bundan sonra gelişecek bu ve benzeri olayda hiçbir takibat yapmayan yargı mensupları da sorumlu olacak. Gittikçe dozajı yükselen işkenceler uygulanıyor. Hiç tasvip etmedğimiz, canımızı yakacak, ülkeyi kaosa sürükleyecek, toplumumuza 90'ları aratmayacak benzer uygulamalar adım adım geliyor. Gençlik Meclisimiz, 'kumar, uyuşturucu ve fuhuşa karşı' bir kampanya başlatacak ve biliyoruz ki, gözaltındaki gençlere 'politika yapmayın, siyaset yapmayın, HDP zemininde olmayın. Gelin biz size uyuşturucu veririz, gayrimeşru alanlarda para kazanma şansı yaratırız, bu işleri bırakın' diyorlar. Gençliğimiz bu gayrimeşru ve ahlaksız yaşama karşı mücadele ediyor. Ne biz ne de gençliğimiz bu mücadeleden vazgeçer."

Avcı, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e seslendi: "Çetelerinizi sokaktan çekin. Bu kayıtdışı uygulamaları durdurun. Aksi takdirde sorumluluğundan kurtulamazsınız. Mehmet Ağar gibi hesap vereceksiniz, arşivleniyor."

KENANOĞLU'NDAN SOYLU'YA: SİZ BAKAN DEĞİL ÇETE LİDERİSİNİZ
Devleti devlet yapan unsurun hukuk kuralları çerçevesinde hareket etmesi olduğunun altını çizen HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu, hukuk kurallarını uygulamayan devletin mafya olduğunu söyledi. İçişleri Bakanın Süleyman Soylu'nun yaşananlardan sorumlu oludğunu vurgulayan Kenanoğlu, "Onun görevi tam da bunların yaşanmasını engellemek ve hesabını sormaktır. Ama siz bakanlık değil mafya liderliği, çete liderliği yaparsanız; milletvekillerini, siyasi partileri tehdit ediyorsanız, istifayı bile beceremiyorsanız bakan değil çete liderisiniz. Bu devleti zıvanadan çıkardınız. Daha önce de yapmak isteyenler oldu, halkın iradesi galip geldi" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin en büyük üçünçü partisinin MYK'sının kaçırılarak ahlaksızca uyuşturucu satmayı ve her türlü karanlık işin teklif edilemeyeceğinin altını çizen Kenanoğlu, bunu yapanlar eğer bir devlet memuru ise bakanlığın o kişileri görevde tutamayacağını söyledi. Kenanoğlu, "Eğer bakanlık dahilinde ise daha da ağırdır. Biz demokrasi mücadelesi yürütüyoruz. Biz demokrasiye inanan ve halkların kardeşliğini demokraside gören insanlarız" diye konuştu.

'ASLA BOYUN EĞMEDEN MÜCADELEYİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ'
Kendisinin Kürt değil Tokatlı bir Türkmen olduğunu belirten Kenanoğlu, "Ama bir ülkenin halkına yönelik katliamlar bizi HDP'li yaptı" dedi. Gençliğin bu ülkenin geleceği olduğunu söyleyen Kenanoğlu, şöyle devam etti: "Demokrasi mücadelesi veren gençlerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu çete liderine de çetelerine sahip çıkamısı için uyarıyoruz. Susmadan, asla boyun eğmeden mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz."

PİROĞLU'NDAN POLİSE: SİZİ KORUYANLAR KAYBEDİYOR, BİLİN
HDP Milletvekili Musa Piroğlu ise Karl Marx'ın, "Kaybeden bütün iktidarlar geçmişin ölülerini yardıma çağırır" sözlerini hatırlattı. İktidarın da kaybettiğini ve bu nedenle geçmişin korkularını diriltmeye çağırdığını dile getiren Piroğlu, "Kaçırmaların ne anlama geldiğini 90'lardan, JİTEM'den, kayıp mezarlardan, infazların gerçekleştiği 'kurt' işaretli gösterilerden; onların nasıl korunduğunu da Mehmet Ağar'dan biliyoruz" diye konuştu.

HDP üyelerine yönelik saldırıların aslında ülke halklarına yönelik olduğunun altını çizen Piroğlu, kaybeden iktidarın paramiliter güçlerle, 90'ların sembolü olan Beyaz Toroslarla halkları tehdit ettiğini kaydetti. "Sanıyor ki aklanacak ve geri çekilecek" diyen Piroğlu, kayıt yapan polislere seslendi ve şu uyarıyı yaptı: "Bu kayıtları yapanlar bilsin ki, sizi koruyanlar kaybediyor. Arkanızı yasladığınız iktidar gidiyor, siz kalacaksınız bizim yanımızda. Halka karşı suç işleyen her bir kişi halkın vicdanında hesap verene kadar peşinde olacağız. Bize korku vermeye çalışanlar duysun ve bilsin ki; ensenizdeyiz, hesap soracağız."

HDP İl Yöneticisi Adalet Üklü ise basın açıklamasını okudu. Üklü, gençlerin baskı ve tehditler karşısında asla ama asla geri durmayacağını söyledi. Üklü, "Başta gençler olmak üzere tüm kamuoyunu bu baskı ve sindirme politikalarına karşı durmaya ve gençlik mücadelesi etrafında kenetlenmeye çağırıyoruz" dedi.

HDP İZMİR'DEN SESLENDİ: GENÇLİK ASLA BOYUN EĞMEYECEK
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü ve HDP İzmir Gençlik Meclis de Çankaya'da bulunan Konak İlçe Örgütü önünde açıklama yaptı.

"Gençlik baskı ve saldırılara asla boyun eğmeyecek" yazılı pankartın açıldığı eyleme HDP İzmir İl Eşbaşkanları Besriye Tekgür ve Kadir Baydur da katıldı. Basın metnini okuyan HDP İzmir İl Eşbaşkanı Besriye Tekgür, HDP Gençlik Meclisi'nin kurulduğu günden bu yana iktidarın saldırılarına maruz kaldığını ve illegalize edilmeye çalışıldığını söyledi. Çok sayıda gencin kaçırılarak gençliğin örgütlü mücadelesini ve Gençlik Meclisi üyelerinin hedef alıdığını söyledi.

Tekgür, bu kaçırma olaylarının çetelerin ve karanlık güçlerin, hukukun ve adaletin yerine geçtiğinin kanıtı olduğunu söyledi ve ekledi: "Gençler, her türlü baskıcı politikaları her alanda teşhir etmeye devam edecek."

VAN
HDP Van Gençlik Meclisi ve HDP Genç Kadın Meclisi de HDP Van İl Örgütü binası önünde açıklama yaptı. Eyleme, HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç ve Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir de katıldı. "İşkence ve gözaltılar bizi yıldıramaz, örgütlenerek mücadelemizi büyütüyoruz" pankartının açıldığı açıklamada basın metnini Gençlik Meclisi üyesi Serhat Sönmez okudu.

'BİZLER KÖKLÜ VE MÜCADELECİ BİR GELENEĞİN ARDILLARIYIZ'
"Bizler köklü ve mücadeleci bir geleneğin ardıllarıyız" diyen Sönmez, "Bizim mücadele geleneğimizde bu tür baskı ve tehditlere boyun eğmek yoktur" dedi. Sönmez, gençlerin her türlü baskı politikalarını teşhi etmeye devam ederken, mücadeleyi yükselteceklerini vurguladı. 

Van Milletvekili Murat Sarısaç da yılardır Kürtlere dönük yürütülen politikalara dikkat çekerek, "Biz parti yöneticilerimizin, gençliğimizin, en doğal hakkı olan siyaset yapmadıklarını bu yüzden sokakta gezerken kendini MİT'çi diye gösteren, kendini bu devletin güvenlikçisi diye gösteren kişiler tarafından zorla kaçırıldıklarını, dövüldüklerini sonrasında da ajanlık dayattıklarını çok iyi biliyoruz" diye konuştu.