22 Kasım 2024 Cuma

Koçyiğit'ten zulme karşı direnme çağrısı 

Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Koçyiğit, bugün direnme günü olduğunu kaydetti. Koçyiğit,  "Bu zulme karşı direnmezsek ülkenin büyük bir kaosa sürükleneceğini büyük bir çıkmaza gireceğini demokrasi adına hiç bir şeyin kalmayacağını çok iyi biliyoruz" dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Koçyiğit, Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ile Urfa'nın Halfeti Belediyesi'ne yönelik kayyum darbesine tepki gösterdi. 

Koçyiğit, 4 Kasım hatırlatması yaparak, "Tabii 4 Kasım tarihinin ayrıca bir özelliği var. 4 Kasım 2016 tarihinde HDP'ye büyük bir darbe gerçekleştirildi. Eş Genel Başkanlar Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile birçok milletvekili eş zamanlı bir operasyonla gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Bu siyasi soykırım operasyonunun 8'inci yıl dönümünde bu sabah Türkiye yeni bir hukuksuzluğa yeni bir darbeye gözünü açtı. 4 Kasım tarihinin kayyum atanmasında seçilmesinin asla tesadüf değildir" diye konuştu.

Koçyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dün Kürt kentlerinde kayyım atandığında ses çıkarmayanlar, İstanbul Esenyurt'a kayyum atandığında şok oldular. Oysa ki biz 2016'da Diyarbakır'a, Van'a, Mardin'e kayyum atandığında, 'bugün Diyarbakır halkının iradesine el konuluyorsa, bugün Van halkının iradesine el konuluyorsa bu yarın İzmir'in, Adana'nın, Mersin'in iradesine el konulacak' dedik. Mevzunun aslında Esenyurt gibi en büyük gelir kaynaklarından birini olan ilçenin kaynaklarına el koyma ve çökme olduğunu çok iyi biliyoruz. Kendi bekaları ve iktidar yürüyüşleri için ülkeyi bir kayyum ülkesine çevirdiler. Ülkenin dört bir yanına 'Egemenlik kayıtsız şartsız kayyumundur' yazılsın.

Cumhurbaşkanı yardımcısı ile aynı karede oturan Ahmet Türk değil miydi? Bir hafta önce barışı sağlayan Ahmet Türk, bir hafta sonra terörist mi oldu? Bugün hep birlikte direnme günüdür. Türkiye'nin en batısından en doğusuna kadar bütün siyasi partilerle birlikte; STK'larla, kadın örgütleriyle, hukuk örgütleriyle, bu ülkede haktan hukuktan demokrasiden vicdandan yana söz kuran herkesin yan yana gelmesi gerekiyor. Bu zulme karşı birleşmemiz gerekiyor. Omuz omuza direnmemiz gerekiyor. Bu zulme karşı direnmezsek ülkenin büyük bir kaosa sürükleneceğini büyük bir çıkmaza gireceğini demokrasi adına hiç bir şeyin kalmayacağını çok iyi biliyoruz."