Koçyiğit: Kayyumlara ve Rojava'daki katliamlara karşı mücadeleyi büyüteceğiz
İçişleri Bakanlığı önünde açıklamalarda bulunan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Burada devam eden bu hukuksuzluklar ve Suriye'deki çetelerin önünün açılması daha büyük bir karanlığı, daha büyük bir hukuksuzluğu çağıracaktır. Bizim buna sessiz kalmamız mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli ile milletvekilleri, iktidarın kayyum politikalarına ilişkin İçişleri Bakanlığı önünde açıklama yaptı.
İçişleri Bakanlığının halk iradesini ve seçme ve seçilme hakkını gasp ettiğini ifade eden DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, kayyum uygulamaları sürdüğü müddetçe demokratik mücadelede ısrar edeceklerini vurguladı. Gerekirse her gün İçişleri Bakanlığı önüne geleceklerini söyleyen Koçyiğit, iktidarın açık ve net bir şekilde darbelerle yol alacağını söylediğine işaret etti.
"DEM Parti'yi terbiye ederek 'yol almak istiyorum' diyor. DEM Parti'nin son seçimlerdeki 2019'dan beri olan siyasi tercihlerini mahkum etmek ve Kürt halkını kez daha cezalandırmak istiyor. Neden? Çünkü bizim politik tercihlerimiz, siyasetimiz, faşizm karşısındaki duruşumuz, AKP-MHP ittifakının halk düşmanı, demokrasi düşmanı yaklaşımlarına karşı olan tutumumuz bugün bir kez daha iktidarın koltuğunu sallıyor" diyen Koçyiğit, iktidarın bundan korktuğunu söyledi. İktidarın bir yandan kayyumlarla, bir yandan siyasi kırım operasyonlarıyla DEM Parti'yi demokratik siyaset alanında etkisiz bırakmaya çalıştığını vurgulayan Koçyiğit, İstanbul ve Ankara'daki tutuklamaları hatırlattı.
'TERÖR ÖRGÜTÜ HTŞ 'MUHALİF' DİYE LANSE EDİLİYOR'
Koçyiğit, şöyle devam etti: "Düğmeye basmışlar; bir taraftan muhalefeti bölmek istiyorlar, bir taraftan da Kürt halkının mücadelesini yok etmek istiyorlar. Barış diyenlere soruyoruz: Üst üste kayyum atayarak, Rojava'da çetelerin önünü açarak, Kuzey ve Doğu Suriye'de Kürt halkının, Hıristiyanların, Dürzilerin, Ezidilerin ve Arap Alevilerin katledilmesine yol vererek Türkiye'de barışı nasıl sağlayacaksınız? Türkiye'nin 'terör örgütü' diye tanımladığı HTŞ, bugün kanallarda muhalif örgüt diye lanse ediliyor. İşte zihniyet budur! Kafa kesen, Türkiye'nin askerlerini canlı yayında cayır cayır yakan IŞİD ve türevleri, El Kaide ve El Nusra artıkları Suriye'de Kürtleri ve diğer halkları katletmek için yola çıkmış, Kürtleri yaşam alanlarından çıkarıyor, sürgüne gönderiyor. Burada ise birileri sevinç naraları atıyor."
'HER KATLİAMIN MÜSEBBİBİDİR TÜRKİYE'
"Halep'e Türk bayrağı dikildi diye sevinenler var. Halep kimin toprağı, kimin şehri? Türkiye Halep'i, Suriye'yi işgal mi etmek istiyor? Kürt halkının, orada yaşayan halkların iradesine neden saygı duymuyorsunuz? Neden Suriye halklarının barış içinde yaşaması için bir politika geliştirmiyorsunuz? Bu katliamcı çetelerin önüne neden geçmiyorsunuz? Efrin'den 300 bin insan başka kentlere sığındı. Şimdi o 300 bin insan yeniden yerinden yurdundan edildi. Şehba'ya yerleştiler, 3-5 yıldır çadırlarda yaşıyorlar. En kötü koşullarda yaşama tutunmaya çalışıyorlar. Kendi toprakları, Türkiye'nin SMO dediği çeteler tarafından işgal edildiği için. Şimdi Şehba'yı bıraktılar, başka bir yere geçiyorlar" diyen Koçyiğit, bugün barış için her zamankinden daha fazla fırsat olduğunu ancak iktidarın niyetinin barış olmadığını söyledi.
Barışın yolunun ülkede yaşayan her halkı ve inancı eşit görmekten geçtiğini vurgulayan Koçyiğit, "Ülkede şiddeti ve gerilimi tırmandıran, demokrasiyi ve hukuku askıya alan anlayış, bugün Suriye'de de çetelerin önünü açıp orada yeni katliamlara yol veriyor. Bu açık ve nettir. Suriye'de Kürtler başta olmak üzere orada yaşayan halkların yaşayacağı her türlü katliamın müsebbibidir Türkiye" ifadelerini kullandı.
'HER HALKIN YAŞAMI İÇİN MÜCADELE EDERİZ'
Sınırın hangi yakasında olursa olsun Kürt halkına dönük bir katliama asla sessiz kalmayacaklarının altını çizen Koçyiğit, "Milliyetçi hezeyanlarla Kürt katliamına sevinenler, insanlıktan nasibini almamış olanlardır. Biz Suriye'deki Kürt'ün de Arap Alevi'nin de Çerkes'in de Durzi'nin de Ezidi'nin de orada yaşayan her halkın yaşamı için de mücadele ederiz, ses çıkarırız burada. Hiç kimse bir katliama sessiz kalmamızı beklemesin. Hiç kimse bu ülkede hukuksuzluğa alışmamızı beklemesin. Darbelere ve kayyuma alışmamızı beklemesin. Şiddete alışmamızı beklemesin. Baskıya ve zora alışmamızı beklemesin. Çünkü alışmayacağız; alışmayız, mücadele ederiz" dedi.
'SURİYE'DE HALKLARIN KATLİAMINA ASLA YOL VERMEYİZ'
Kayyum uygulamalarına karşı demokrasi güçleriyle beraber her yerde ses çıkarmaya devam edeceklerini belirten Koçyiğit, "Suriye'de halkların katliamına asla yol vermeyiz. Orada halkımızın katledilmesine göz yummayız. Suriye'de yaşayan halkların Suriye'nin geleceğini belirlemesi için, Suriye'de barışın inşa edilmesi için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Hükümeti de buna destek vermeye, orada barışın aklını hakim kılmaya, çatışmayı durdurmaya, çetelerin önünü kesmeye ve Suriye halklarının geleceğinde barışçıl bir rol oynamaya davet ediyoruz. İşte o zaman burada da bölgede gerçek anlamda bir barış tesis edilebilir. Yoksa burada devam eden bu hukuksuzluklar ve Suriye'deki çetelerin önünün açılması daha büyük bir karanlığı, daha büyük bir hukuksuzluğu çağıracaktır. Bizim buna sessiz kalmamız mümkün değildir. Demokratik, anayasal, barışçıl protesto hakkımızı kayyumlara karşı da Rojava'daki katliamlara karşı da büyüteceğimizi ifade etmek istiyorum. Bugün Meclis'te de saat 1'te Şeref Holünde bir saatlik bir oturma nöbetimiz, demokrasi nöbetimiz olacak."