Kobanê davası heyeti duruşmayı Saray'ın talimatıyla yürüttü
HDP'yi kapatma amacı taşıyan Kobanê davası hukuksuzluklarla başladı. Avukatlar salona alınmadı, avukatlar olmadan kimlik tespiti yapılmasına HDP'li tutsaklar tepki göstererek soruları yanıtlamadı. Aranın ardından avukatlar salona alınırken, tutsakların reddi hakim talepleri dinlenmeyince avukatlar salonu terk etti. Tepkilere rağmen iddianamenin okunmaya başlaması üzerine alkışlarla tepki gösterdi. İddianamenin özetinin okunmasının ardından duruşma 3 Mayıs tarihine ertelendi.
Halkların Demokratik Partisi'ni (HDP) kapatmaya vesile yapılmak istenen Kobanê davasının ilk duruşması bugün görüldü. Duruşmayı çok sayıda uluslarası kurum temsilcisi, HDP bileşeni parti temsilcileri, HDK ve DTK Eş Sözcüleri ile siyasi parti, işçi ve memur sendikaları ile demokratik kitle örgütü yöneticileri, ekoloji ve kadın örgütlerinden aktivistler takip etti.
HDP eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın da aralarında olduğu 28'i tutuklu 108 HDP'li hakkında açılan dava, Sincan Hapishanesi'ndeki 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
HDP'LİLERİN AVUKATLARI SALONU TERK ETTİ
Davaya müdahil olmak isteyen 100'e yakın avukatın sabah saatlerinde duruşma salonuna girişi engellenerek, duruşmayı izleyici salonundan takip etmeleri dayatıldı. Savunmanın engellenmesi anlamına gelen avukatların salona alınmamasına tepki gösteren avukatlar mahkeme heyetini alkışlarla protesto etti. "Savunma avukatları yerine oturamıyor, ama çevik kuvvet polisleri duruşma salonunda. Et ve Süt Kurumu'nun avukatı burada, HDP'nin avukatları alınmıyor” sözlerinin ardından duruşma salonunu terk etti.
Mahkemeden alkışlarla uğurlanan avukatlara SEGBİS'le bağlanan HDP'liler de alkışlayarak destek verdi.
Ekim 2020 tarihinden bu yana tutuklu bulunan HDP'liler Günay Kubilay, Alp Altınörs, Beyza Üstün, Emine Ayna, Bircan Yorulmaz, Ali Ürküt, Ayla Akat, Sebahat Tuncel, Bülent Parmaksız, İbrahim Binici, İsmail Şengül, Mesut Bağcık, Nezir Çakan, Zeki Çelik, Ayşe Yağcı, Berfin Köse, Meryem Adıbelli, Pervin Oduncu, Dilek Yağlı mahkemede hazır bulundu.
ALTINÖRS: MÜŞTEKİ AVUKATLARI BURADA AMA BİZİM AVUKATIMIZ YOK
Savunma yapmayı reddeden HDP MYK üyesi Alp Altınörs, "Avukatım olmadan kimlik tespiti yapılması hukuki değildir. Her aşamada müdafi desteğinden yararlanma hakkım vardır. Müşteki avukatlarının hepsi burada ama bizim avukatlarımız yok” diyerek tepki gösterdi.
ATA: AVUKATLARIMIZ OLMADAN BAŞLAMASI SİYASİ BİR DAVA OLDUĞUNUN İSPATI
Ayla Akat Ata ise, "Bu koşullarda kimlik tespiti için bile sorularınıza yanıt vermem mümkün değil. Bu davanın böyle, avukatsız başlamış olması siyasi bir dava olduğunun ispatıdır” diye konuştu.
HDP'liler kimlik tespiti sırasında yanıt vermeyerek avukatlarının salona alınmamasını protesto etti.
YÜKSEKDAĞ: SAVUNMA HAKKINA RİAYET EDİLMEMESİ HEYETİN DAVAYI NASIL YÜRÜTECEĞİNİN İŞARETİ
Mahkemeye Kandıra 1 No'lu F Tipi Hapishanesi'nden SEGBİS ile katılan HDP geçmiş dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, mahkeme salonunda bulunan ve kendileriyle dayanışma içinde olanları selamladı. Yüksekdağ, "Savunma hakkıma riayet edilmemesi heyetin davayı nasıl yürüteceğinin işaretidir. Bu siyasi bir tutumdur" dedi. Yüksekdağ'ın söylediklerinden rahatsız olan mahkeme heyeti, SEGBİS mikrofonunu kapatarak konuşmasını tamamlamasına izin vermedi.
TUNCEL: MİKROFUNUMU KAPATIRSANIZ BAĞIRARAK KONUŞURUM
Yüksekdağ'ın mikrofonunun kapatılmasına tepki gösteren Sebahat Tuncel, "Eş Genel Başkanımız konuşurken sesini kapattınız. Dinlemek zorundasınız. Biz haklarımızı savunmayı da savunacağız. Hukuk hepimizi bağlar, siz kendi hukukunuzu uygulamıyorsunuz. Mikrofonumu kapatırsanız bağırarak konuşurum" dedi. Mahkeme başkanının Tuncel'in mikrofonunun kapatılması talimatı vermesi üzerine, dava kapsamında tutuklu bulunan HDP'liler mahkeme başkanına sırtlarını döndü.
KIŞANAK: DAVADA KARAR SARAY TALİMATIYLA VERİLECEK
Gültan Kışanak ise "Kanunlarınızın gereğini yerine getirin. Öncelikle savunma hakkına riayet edeceksiniz. Savunma hakkı engellenirse bu davada baştan sarayın talimatı ile karar verilmiş demektir" ifadelerini kullandı.
DEMİRTAŞ: BİZ HALKIN TEMSİLCİLERİYİZ
HDP geçmiş dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, avukatların içeri alınmadığı koşullarda yargılamanan devam etmesinin mümkün olmadığına dikkat çekti, "Yargılamada ilerlemek istiyorsanız avukatlarımızı çağırabilirsiniz. Sesinizi bizlere de avukatlarımıza da yükseltemezsiniz. Biz halkın temsilcileriyiz" dedi.
Kimlik tespitine devam edilmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Demirtaş, "Bu şekilde devam ederseniz değil kimlik bilgileri, günahımızı vermeyiz. Çocuk değiliz, bizi başkaları ile karıştırmayın. Savunmayı içeri alın" çağrısında bulundu.
Kimlik tespiti işlemine devam eden mahkeme heyeti 14.00'a kadar ara verdikten sonra HDP'li avukatların tamamını duruşma salonuna aldı. Duruşmada bu kez reddi hakim talebi üzerine söz verilmemesi gerilimi yaşandı. Mahkeme heyeti, avukatların reddi hakim talebine ilişkin Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'a söz verilmesi taleplerini reddedince, Yüksekdağ ve Demirtaş, SEGBİS bağlantısından "söz istiyorum" yazılı kağıtları gösterdi. Mahkeme salonundakiler alkışlarla mahkeme heyetinin tutumunu protesto ediyor.
AVUKATLAR MAHKEME SALONUNU TERK ETTİ
Reddi hakim talebine ilişkin konuşmalara izin vermeyen mahkeme heyeti, itirazlara rağmen iddianameyi okumayı başladı. Avukatların talepleri ve tepkilerini dinlemeyen mahkeme heyeti, avukatlarla arasına jandarmanın bariyet örmesi talimatı verince duruşma salonundaki gerilim yükseldi. Duruşmaya katılanlar alkışlarla heyeti protesto ederken, avukatlar iddianamenin okunmasını protesto ettikleri için mahkeme salonunu terk etti.
Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, Sebahat Tuncel ve Ayla Akat Ata, mahkeme heyetine itiraz ederek, iddianamenin okunmasının durdurulması gerektiğini söyledi, "Bu davayı böyle yürütemezsiniz" dedi. Tuncel, "Avukatlarımız olmaksızın iddianameyi okumanız suçtur. 6 milyonun iradesini böyle yargılayamasınız. Bu mahkemeyi durdurun, saygılı olun" çağrısında bulundu.
İtirazlara rağmen iddianamenin özetini hızlıca okuyarak tamamlayan mahkeme heyeti, avukatların reddi hakim talebini geri çevirdi, Yüksekdağ, Tuncel ve Demirtaş'ın reddi hakim taleplerini yazılı olarak iletebileceklerini söyleyerek duruşmayı 3 Mayıs tarihine erteledi.