'Kıdem tazminatının gaspına karşı birleşelim, mücadele edelim'
İzmir'de kıdem tazminatının gasp edilme girişimine karşı eylem yapan ESP, BDSP, Kaldıraç, TÖP, Dev Tekstil, EİB, Ekmek ve Onur, "Çocuklarımızın geleceğini çalmak isteyenlere karşı en güçlü silahımızı, üretimden gelen gücümüzü kullanalım, birleşelim ve mücadele edelim" dedi.
İzmir'de ESP, BDSP, Kaldıraç, TÖP, Dev Tekstil, EİB, Ekmek ve Onur, kıdem tazminatının fona devredilme girişimine karşı Karşıyaka İskele karşısında eylem yaptı.
"Kıdem tazminatının gaspına karşı birleşelim, mücadele edelim" pankartının açılığı eylemde "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Kıdem tazminatının fona devri güvencesiz çalışmak demektir", "Ücretli izin yaşam hakkıdır", "Kıdem tazminatının gaspına karşı eller şaltere" dövizleri taşındı.
"Direne direne kazanacağız", "Kıdem hakkımız gasp edilemez", "Kahrolsum işçi düşmanları", "Birleşen işçiler asla yenilmez" sloganlarının atıldığı eylemde basın açıklamasını okuyan İpek Karanfil, "Kıdem tazminatı sermayenin demir yumruğu AKP iktidarı eliyle bir kez daha gasp edilmek isteniyor. 84 yıldır varolan bu hakkımız her hükümetin hedefi olduğu gibi, son yıllarda BES, kiralık işçilik ve TES gibi ek uygulamalarla daha sık gündeme getirilmeye başlandı" dedi.
Kriz ve pandemi ortamında çalışma ve yaşam koşullarını ağırlaştıran kapsamlı saldırıların yaşandığı günlerden geçildiğini ifade eden Karanfil, "Pandemi sürecinde sağlıklı ve güvenceli çalışma koşullarının yaratılması bir kenara, saldırılar böyle bir dönemde dahi sürdürüldü. Ücretsiz iznin yasalaşması, sendikal hakların rafa kaldırılması, TİS ertelemeleri, Kısa Çalışma Ödeneği'nin devreye sokulması, işten çıkarmalar, uzaktan çalışma, telafi çalışması vb. esnek çalışma modellerinin yaygınlaştırılması, pandemi koşullarında hayata geçirilen saldırıların başında geliyor. Sermaye ve AKP iktidarı bu uygulamaları kalıcılaştırmayı hedefliyor" diye konuştu.
Tüm bu saldırıların ve kalıcılaştırma planlarının bir parçası olarak kıdem tazminatını kriz koşullarında sermayenin kaynak ihtiyacını karşılamak için bir kez daha gasp etme girişimine başlandığını söyleyen Karanfil, "Bizler biliyoruz ki geçmişte Konut Edindirme Fonu, bugün ise işsizlik fonu nasıl sermayeye peşkeş çekildiyse, yeni oluşturulmak istenen fonun da sermeyeye hizmete sunulacağından kuşku duymamak gerekir" diye kaydetti.
Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi adını verdikleri gasp planıyla emekçilerin kıdem tazminatını ve emeklilik hakkının yok edilmek istendiğini vurgulayan Karanfil, "Kıdem hakkımızı fiilen ortadan kaldıracak bu sistemle fon aldatmacasına bizleri ikna etmeye çalışıyorlar. Hali hazırda sigorta primlerini yatırmayan, vergi borçlarını ödemeyen patronların fona prim ödemelerini yapıp yapmayacağı ve denetiminin nasıl sağlanacağı ise meçhul" dedi.
Kıdem tazminatının işçi ve emekçilerin iş güvencesi olduğunu vurgulayan Karanfil, "Saldırı hayata geçtiği takdirde patron için caydırıcı bir faktör olan tazminat ödemeleri ortadan kalkacak. Bu saldırıyla işten atmaların önünün açılacağı gibi, örgütlenme ve sendikalaşma açısından da engelin büyüyeceği açıktır" diye belirtti.
Sendikaların pandemi döneminde işçilerin sağlığını dahi savunamadığını ifade eden Karanfil, "Yasalcı-uzlaşmacı anlayışıyla böylesi bir saldırıya karşı da mücadeleyi örgütlemesi beklenemez, insafına bırakılamaz. Bu noktada tabandan örgütlenmemiz dişe diş bir mücadele için olmazsa olmazdır" diye kaydetti.
Karanfil konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yıllardır kıdem tazminatını gasp etmek için hazırlıklar yapan sermaye devleti ve onun dümenindeki AKP, bir dizi hakkımızı gasp etti. Çalışma yaşamında dizginsiz bir sömürünün önü açıldı, pandemi döneminde sermayenin karı için durdurulmayan çarklar bizleri ya salgın ya açlık ikilemine terk etti. Bu şartlarda dahi saldırılar hız kesmedi. Kıdem tazminatını gasp etme hazırlıkları da bu tablodan bağımsız değil. Krizin ve salgının yükünü sırtımıza yıkmak isteyen sermaye sınıfına karşı işçi sınıfı olarak topyekün bir mücadele hattı örmek zorundayız. Ya bu saldırı programına karşı başta grev olmak üzere çeşitli eylem ve direnişlerle karşı koyacağız ya da kıdem hakkı da sermaye tarafından gasp edilecek. Bu saldırılar sadece bugüne değil, yarınlarımıza da yöneliktir. Çocuklarımızın geleceğini çalmak isteyenlere karşı en güçlü silahımızı, üretimden gelen gücümüzü kullanalım, birleşelim ve mücadele edelim!"