EMEK
KESK üyeleri Defterdarlık önünde maaş bordrolarını yaktı
KESK İstanbul Şubeler Platformu, İstanbul Defterdarlığı önünden seslendi: İşçilerin, emekçilerin bu krizi yaratanlara bir borcu yoktur. Tam tersine yıllardır yaşadığı kayıplardan kaynaklı alacağı vardır.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), yaşanan ekonomik kriz nedeniyle ücretlerdeki erimeye dikkat çekerek elektrik, doğalgaz gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamların geri alınmasını istedi. İstanbul'daki eylemin adresi Cağaloğlu Defterdarlık binası önüydü.
İstanbul Defterdarlığı önünde toplanan KESK üyeleri, “Enflasyon arttı, maaşlarımız eridi. Ocak ayını beklemeden ek zam istiyoruz” yazılı pankart açtı. Taleplerini yaptıkları basın açıklamasıyla ifade eden kamu emekçileri, maaş bordrolarını yakarak hükümeti protesto etti.
KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Zeliha Baksi “Bebek maması ve bezinden tütün, meyve ve sebzeye kadar iğneden ipliğe her şeye ardı ardına yapılan zamlar sürmektedir. Tam da okulların açıldığı dönemde kağıtta, defterde, kırtasiye ürünlerinde, servis ücretlerinde yapılan artışlar cep yakmaktadır. Son zamlarla birlikte konutlarda kullanılan elektrik yılın başından bugüne yüzde 41, doğalgaz ise yüzde 44 zamlanmıştır. Bilindiği üzere TÜİK tarafından 3 Ekim’de açıklanan rakamlara göre aylık enflasyon yüzde 6,30, yıllık enflasyon ise yüzde 24,52 olarak gerçekleşmiştir” dedi ve “Tüm ücretli kesimler gibi kamu emekçileri de artan hayat pahalılığında gittikçe yoksullaşmaktadır” diye ekledi.
Memur-Sen'in hükümet ile görüşmelerin ardından imzaladığı toplu sözleşme gereğince kamu emekçilerinin maaşlarında 2018 yılının ilk altı ayında yüzde 4, ikinci altı ayında ise yüzde 3,5 artış yapılması, 2019 yılında ise yüzde 4+ yüzde 5 artış yapılmasının kararlaştırıldığını hatırlatan Baksi, "TÜİK tarafından son açıklanan verilere göre Temmuz-Ağustos-Eylül ayını kapsayan üç aylık dönemin enflasyonu yüzde 9.3 tür. Yani yaşadığımız gerçek enflasyonunun çok uzağında olan resmi enflasyona göre bile önümüzde üç ay olmasına rağmen şimdiden yüzde 6 oranında bir enflasyon farkı oluşmuştur” diye belirtti.
KESK'in açlık ve yoksulluk sınırı çalışmasına göre dört kişilik bir aile için açlık sınırının 2 bin 214 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 6 bin 237 TL’ye ulaştığını kaydeden Baksi, "Buna göre eş ve çocuk yardımı dahil ortalama 3 bin 250 TL maaş alan kamu emekçileri hızla açlık sınırına yaklaşmaktadır” dedi. KESK Dönem Sözcüsü ayrıca, sene başında maaşı 3 bin 250 TL olan bir kamu emekçisinin, dolar kurundaki artıştan kaynaklı 9 aylık dönem içinde 2 maaşlık bir kayıp yaşadığını ifade etti.
EMEKÇİLERİN KRİZİ YARATANLARA BORCU YOKTUR
Zeliha Baksi açıklamanın devamında "Geçtiğimiz hafta açıklanan “Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı” ise günlerdir kamuoyunda yaratılan beklentiyi karşılamanın çok uzağındadır. Söz konusu program paketinden patronlara yeni vergi iadeleri, krediler, KDV iadesinin kolaylaştırılması gibi müjdeler çıkarken vatandaşlara ise çıka çıka yaşanan gerçek enflasyonun yüzde 50’yi aştığı koşullarda, 80 gün sürecek yüzde 10 indirim kampanyasının yapıldığı firmalardan alış veriş yapma tavsiyesi çıkmıştır” şeklinde konuştu.
"İktidar halkı oyalamaya, yaşanan krizin faturasını emekçilere yıkmaya çalışmaktadır" diyen Baksi sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizler KESK’e bağlı sendikaların üyeleri olarak bir kez daha altını çiziyoruz. Yaşanan krizin sorumlusu ücretleri, gerçek enflasyon yerine hiçbir zaman tutmayan hedeflenen enflasyon rakamlarına göre belirlenerek gittikçe yoksullaştırılan, büyümden pay verilmeyen, sendikal hakları teker teker yok edilen asgari ücretliler, işçiler, kamu emekçileri ve emekliler değildir. Dolayısıyla işçilerin, emekçilerin bu krizi yaratanlara bir borcu yoktur. Tam tersine yıllardır yaşadığı kayıplardan kaynaklı alacağı vardır."
MAAŞLARA YILBAŞI BEKLENMEDEN HEMEN ZAM YAPILSIN
Zeliha Baksi, “Maaşlarımızda Ocak ayı beklenmeden, hemen şimdi yaşanan gerçek enflasyon temel alınarak artış yapılmasını; Elektrik, doğalgaz, akaryakıt, ekmek gibi temel ihtiyaç mallarına yapılan zamların geri alınmasını; Kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen saldırılara son verilmesini, Bütçe döneminden önce gerçek bir toplu sözleşme yapılmasını” talep ettiklerini bildirdi ve “Tüm kamu emekçilerini insanca yaşamaya yetecek bir ücret ve güvenceli çalışma için bu taleplerine sahip çıkmaya, omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz” diyerek açıklamayı sonlandırdı.
İstanbul Defterdarlığı önünde toplanan KESK üyeleri, “Enflasyon arttı, maaşlarımız eridi. Ocak ayını beklemeden ek zam istiyoruz” yazılı pankart açtı. Taleplerini yaptıkları basın açıklamasıyla ifade eden kamu emekçileri, maaş bordrolarını yakarak hükümeti protesto etti.
KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Zeliha Baksi “Bebek maması ve bezinden tütün, meyve ve sebzeye kadar iğneden ipliğe her şeye ardı ardına yapılan zamlar sürmektedir. Tam da okulların açıldığı dönemde kağıtta, defterde, kırtasiye ürünlerinde, servis ücretlerinde yapılan artışlar cep yakmaktadır. Son zamlarla birlikte konutlarda kullanılan elektrik yılın başından bugüne yüzde 41, doğalgaz ise yüzde 44 zamlanmıştır. Bilindiği üzere TÜİK tarafından 3 Ekim’de açıklanan rakamlara göre aylık enflasyon yüzde 6,30, yıllık enflasyon ise yüzde 24,52 olarak gerçekleşmiştir” dedi ve “Tüm ücretli kesimler gibi kamu emekçileri de artan hayat pahalılığında gittikçe yoksullaşmaktadır” diye ekledi.
Memur-Sen'in hükümet ile görüşmelerin ardından imzaladığı toplu sözleşme gereğince kamu emekçilerinin maaşlarında 2018 yılının ilk altı ayında yüzde 4, ikinci altı ayında ise yüzde 3,5 artış yapılması, 2019 yılında ise yüzde 4+ yüzde 5 artış yapılmasının kararlaştırıldığını hatırlatan Baksi, "TÜİK tarafından son açıklanan verilere göre Temmuz-Ağustos-Eylül ayını kapsayan üç aylık dönemin enflasyonu yüzde 9.3 tür. Yani yaşadığımız gerçek enflasyonunun çok uzağında olan resmi enflasyona göre bile önümüzde üç ay olmasına rağmen şimdiden yüzde 6 oranında bir enflasyon farkı oluşmuştur” diye belirtti.
KESK'in açlık ve yoksulluk sınırı çalışmasına göre dört kişilik bir aile için açlık sınırının 2 bin 214 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 6 bin 237 TL’ye ulaştığını kaydeden Baksi, "Buna göre eş ve çocuk yardımı dahil ortalama 3 bin 250 TL maaş alan kamu emekçileri hızla açlık sınırına yaklaşmaktadır” dedi. KESK Dönem Sözcüsü ayrıca, sene başında maaşı 3 bin 250 TL olan bir kamu emekçisinin, dolar kurundaki artıştan kaynaklı 9 aylık dönem içinde 2 maaşlık bir kayıp yaşadığını ifade etti.
EMEKÇİLERİN KRİZİ YARATANLARA BORCU YOKTUR
Zeliha Baksi açıklamanın devamında "Geçtiğimiz hafta açıklanan “Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı” ise günlerdir kamuoyunda yaratılan beklentiyi karşılamanın çok uzağındadır. Söz konusu program paketinden patronlara yeni vergi iadeleri, krediler, KDV iadesinin kolaylaştırılması gibi müjdeler çıkarken vatandaşlara ise çıka çıka yaşanan gerçek enflasyonun yüzde 50’yi aştığı koşullarda, 80 gün sürecek yüzde 10 indirim kampanyasının yapıldığı firmalardan alış veriş yapma tavsiyesi çıkmıştır” şeklinde konuştu.
"İktidar halkı oyalamaya, yaşanan krizin faturasını emekçilere yıkmaya çalışmaktadır" diyen Baksi sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizler KESK’e bağlı sendikaların üyeleri olarak bir kez daha altını çiziyoruz. Yaşanan krizin sorumlusu ücretleri, gerçek enflasyon yerine hiçbir zaman tutmayan hedeflenen enflasyon rakamlarına göre belirlenerek gittikçe yoksullaştırılan, büyümden pay verilmeyen, sendikal hakları teker teker yok edilen asgari ücretliler, işçiler, kamu emekçileri ve emekliler değildir. Dolayısıyla işçilerin, emekçilerin bu krizi yaratanlara bir borcu yoktur. Tam tersine yıllardır yaşadığı kayıplardan kaynaklı alacağı vardır."
MAAŞLARA YILBAŞI BEKLENMEDEN HEMEN ZAM YAPILSIN
Zeliha Baksi, “Maaşlarımızda Ocak ayı beklenmeden, hemen şimdi yaşanan gerçek enflasyon temel alınarak artış yapılmasını; Elektrik, doğalgaz, akaryakıt, ekmek gibi temel ihtiyaç mallarına yapılan zamların geri alınmasını; Kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen saldırılara son verilmesini, Bütçe döneminden önce gerçek bir toplu sözleşme yapılmasını” talep ettiklerini bildirdi ve “Tüm kamu emekçilerini insanca yaşamaya yetecek bir ücret ve güvenceli çalışma için bu taleplerine sahip çıkmaya, omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz” diyerek açıklamayı sonlandırdı.