24 Kasım 2024 Pazar

KESK tacizci öğretmenin İstanbul'a atanmasını kınadı

KESK, öğrencilere cinsel istismarda bulanan Cizre Merkez Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Burak Ercan'ın İstanbul'a atanmasını kınadı, iktidara, "üstünü kapattığınız her istismar ve taciz ile suça ortak oluyorsunuz" dedi. Olayın takipçisi olacaklarını belirtti.

  

KESK İstanbul Şubeler Platformu, Şırnak'ta öğrencilere cinsel istismarda bulunan Cizre Merkez Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Burak Ercan'ın, "güvenlik" gerekçesiyle İstanbul'daki bir okula atanmasına ilişkin açıklama yaptı.

'CİNSEL SUÇLARIN YÜZDE 46'SI ÇOCUKLARA KARŞI İŞLENİYOR' 
Eğitim-Sen 3 No'lu Şube'de yapılan basın toplantısında açıklama yapan Eğitim-Sen 1 No'lu Şube Kadın Sekreteri Hürriyet Tarhan, siyasi iktidarın yaptığı açıklama ve uyguladığı politikalarla cinsel istismar ve cilsel saldırıların armasına zemin hazırladığını söyledi. Tarhan, "Kadına yönelik gün geçtikçe artan taciz, tecavüz ve katliamların siyasi iktidarın cinsiyetçi politikalardan bağımsız düşünülemez" dedi.

'TÜRKİYE CİNSEL İSTİSMARDA DÜNYADA 3. SIRADA'
Tarhan, çocuk istismarına ilişkin resmi kurumların ve uluslararası alanda hazırlanan raporlara göre, Türkiye'nin en çok çocukların cinsel istismara maruz kaldığı ülkeler arasında yer aldığını kaydetti. Tarhan, şu bilgileri paylaştı: "Cinsel suçların yüzde 46'sı çocuklara karşı işleniyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de çocuk istismarı ile ilgili dava sayısı yaklaşık 3 kat arttı. TÜİK verilerine göre son 10 yılda 482 binden fazla kız çocuğu devletin izni ile evlendirildi. Son 6 yılda 142 binden fazla çocuk, anne oldu ve bu çocukların büyük bir kısmı dini nikah ile evlendirildi. Çocuğun cinsel istismarında Türkiye dünyada 3.sıradadır. TÜİK suç mağduru çocukların en az yüzde 10'unun cinsel istismara uğradığını gösteriyor. Adalet Bakanlığının verileri incelendiğinde istismar davalarının yaklaşık yüzde 45'inin mahkumiyet ile sonuçlandığı görülüyor."

'İSTİSMARCILARI CEZALANDIRMAYA DÖNÜK KARARLI BİR TUTUM GÖRMEDİK' 
Yargı kararları ve uygulamaların, cinsel istismarın çocuklara verdiği zarar kadar, zarar verdiğini vurgulayan Tarhan, cinsel istismar suçu işleyen sanıkların adeta yargı kararları ile korunduklarını söyledi.

Çocukların eğitim kurumlarında, yurt ve hastanelerde taciz ve cinsel istismara uğramalarına yönelik çokça olay yaşandığını hatırlatan Tarhan, "Ne yazık ki çocuklara yönelik taciz ve istismarı önlemeye ve istismarcıları cezalandırmaya dönük kararlı bir tutum göremedik" diye kaydetti.

'MEB TACİZ, TECAVÜZ VE İSTİSMARDA BULUNANLARI KORUYOR'
Şırnak'ta Cizre Merkez Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Burak Ercan'ın 30'dan fazla öğrencisini cinsel istismarda bulunduğu ve cinsel içerikli mesajlar gönderdiğinin tespit edildiğini söyleyen Tarhan, şunları söyledi: "Başlatılan soruşturma kapsamında açığa alındığı, görevlendirilen müfettişlerin öğrencilerin ifadelerini aldıktan sonra Yüksek Disiplin Kuruluna sevkinin gerçekleştiği, Yüksek Disiplin Kurulunun ise 1 yıl kademe durdurma cezası vererek dosyayı kapattığı kamuoyu tarafında bilinmektedir.  Basında yer alan haberlerde Cizre Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen bir soruşturmanın da hala sürdüğü belirtilmiştir. Öyle sanıyoruz ki yüksek yerlerde birtakım tanıdıkları olan bu şahıs idari soruşturmada ödül gibi bir ceza verilerek görev yeri değişikliği ile Türkiye'nin en büyük metropolü olan İstanbul'a atanmıştır. MEB Burak Ercan gibi taciz, tecavüz ve istismarda bulunanları korumaktadır. Yapılması gereken bu öğretmenlerin derhal görevden alınması ve bakanlığın adli süreçlerde çocuklar lehine taraf olmasıdır" dedi.

'ÜSTÜNÜ KAPATTIĞINIZ HER İSTİSMAR VE TACİZ İLE SUÇA ORTAK OLUYORSUNUZ'
Hiçbir neden istismarcının affedilmesi için bahane olamayacağını vurgulayan Tarhan, şöyle devam etti: "Çocuk istismarı meşrulaştırılamaz. Siyasi iktidar çocuk istismarlarını besleyen politikalar üretmek ve KHK'lar ile çocuk derneklerini kapatmak, yargı paketleri çıkarmak yerine, çocukların güven içinde kendi tercihlerini yapabilecekleri bir geleceğe kavuşmalarını sağlayacak bir ortamı tesis etmek için politikalar üretmelidir. Çocuğa yönelik cinsel saldırı, istismar vb. konularda veriler oluşturulmalı bu veriler kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Çocukların birer birey olduğu unutulmamalı bu konuda toplumda zihniyet değişikliği yaratacak faaliyetlerde bulunmakla beraber toplumsal cinsiyet eşitsizliğini giderme yönünde etkili ve kalıcı politikalar üretilmelidir. Erkek şiddetine karşı kadınların ve çocukların taleplerini gören kapsamlı yasalar çıkarılmalı, çocuk istismarcılarını desteklemek yerine cezalandırılmalı, olayların üstü kapatılmamalıdır.

Bilinmelidir ki üstünü kapattığınız, her istismar ve taciz ile bu suça ortak olmaktasınız."