23 Kasım 2024 Cumartesi

KESK: Nüfusun yarısı yeni rejimi onaylamadı

24 Haziran seçimlerini değerlendiren KESK, "24 Haziran'da tüm yetersizliklere, yanlışlara ve eksiklere rağmen en az nüfusun yarısının yeni rejimi onaylamadığı bir toplumsal gerçeklik ve irade açığa çıkmıştır" dedi.
KESK, 24 Haziran'da yapılan Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri değerlendirdiği yazılı açıklama yayınladı.
 
20 Temmuz 2016 tarihinde sivil darbeye zemin olarak kullanılan OHAL'in ikinci yıldönümüne bir ay kala, 24 Haziran tarihinde, bağımsız ve adil olmayan bir şekilde Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin gerçekleştirildiğini ifade eden KESK, "Muhalefetin ve demokrasi güçlerinin tüm ısrarlı çağrılarına rağmen AKP-MHP iktidar bloğu seçimlerin OHAL koşullarında yapılmasını dayattı, çağrılara kulaklarını kapattı. Seçimin OHAL koşullarında yapılması seçim sonuçlarının iktidar lehine garantiye alınması için bir araç olarak açıkça kullanıldı" dedi.
 
Açıklamada, seçim kampanyası boyuncu muhalefetin birçok eylem ve etkinliğinin yasaklandığı, son iki yıldır yoğunlaşan gözaltı ve tutuklamaların seçim sürecinde hızını kaybetmediği vurgulandı.
 
Seçim ve sandık güvenliği için şimdiye kadar hiçbir seçimde yapılamayanların yapıldığı ifade edilen açıklamada, muazzam bir seferberlik yaşandığını, yüzbinlerce sandık görevlisi, müşahit seçim güvenliği için olağanüstü bir emek harcadığı belirtildi.
 
KESK açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Karamsarlık, yılgınlık, umutsuzluk tam da yeni rejimin kendisini üzerinde yaşatabileceği zemindir. Asla ama asla bu tuzağa düşmeyeceğiz.
 
"Kaldı ki, 24 Haziran'da tüm yetersizliklere, yanlışlara ve eksiklere rağmen en az nüfusun yarısının yeni rejimi onaylamadığı bir toplumsal gerçeklik ve irade açığa çıkmıştır. Tabanda birliktelik ve dayanışma ilişkileri yakalanmıştır. Her türlü engellemeye karşı birbirine yardım eden, dayanışma gösteren, alanlara akan, hiç tanımadığı insanlara elini uzatan, birbirinin yüzüne neşeyle gülen, dayanışmanın gücünü ve Gezi ruhunu bir kez daha gösteren insanlar bu toplumun umududur.
 
"Bu umut, düşmanlaştırmaya, kutuplaştırmaya geçit vermemiştir. AKP'nin dayattığı tekçi, otoriter, dinci-gerici, mezhepçi ve etnik politikalar özünde onaylanmamıştır.
 
"Tüm baskılara, gözaltı ve tutuklamalara, kayyum politikalarına rağmen birarada yaşam iradesi ve dayanışma içerisinde %10 barajı aşılmış, tekçi anlayış reddedilmiştir.
 
"Bu dayanışmanın ve tabanda yakalanan birlikteliğin bundan sonra da genişletilerek devam ettirilmesi; emek, demokrasi, barış, laiklik gibi temel talepler etrafında ve faşizan saldırılar karşısında ortak mücadele yürütülmesi her zamankinden çok daha büyük önem taşımaktadır.
 
"12 Eylül koşullarının devam ettiği bir süreçte, yasaklara rağmen fiilen kendi sendikalarını kuran emekçiler, yeni rejimin baskılarına ve dayatmalarına teslim olmayacak, ülkemizin aydınlığı ve çocuklarımızın geleceği için eşitlik, özgürlük, demokrasi ve laiklik mücadelesini sürdürecektir.
 
"Ne taleplerimizden ne de mücadelemizden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. 28 Mayıs 2018 tarihinde KESK Genel Merkezi'nde kamuoyu ile paylaştığımız taleplerimiz gerçekleşinceye kadar hiç bıkmadan, yorulmadan, yılmadan ve umutsuzluğa, karamsarlığa kapılmadan mücadeleye devam edeceğiz."