25 Kasım 2024 Pazartesi

KESK: Kamuoyu şeffaf bir şekilde bilgilendirilmiyor

İl Salgın İzleme Kurulu'nun hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaşan KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik, "Sağlık meslek örgütleri sürece dahil edilmiyor, kamuoyu şeffaf bir şekilde bilgilendirilmiyor" açıklaması yaptı. 

KESK, Covid-19 salgını boyunca bünyesinde oluşturduğu İl Salgın İzleme Kurulu'nun hazırladığı Covid-19 raporunu kamuoyuyla paylaştı. Covid-19 tedbirleri kapsamında video konferans ile yapılan toplantıya, KESK Eşbaşkanları Mehmet Bozgeyik ve Aysun Gezen, sendika üyeleri ile gazeteciler katıldı.

Toplantıda konuşan KESK Eşbaşkanı Bozgeyik, gelen raporların incelenmesi sonucu, işyerlerinde ciddi sıkıntıların yaşandığına tanıklık ettiklerini söyledi. Rapor oluşturma nedenlerini açıklan Bozgeyik, "Geçtiğimiz zor günlerde kamu emekçilerinin çalıştığı yerler üzerinden süreci takip etmeye çalışıyoruz. Emek ve meslek örgütleri olarak iktidarın süreci şeffaf yürütmediğine dair açıklamalarımız oldu. Sağlık meslek örgütleri sürece dahil edilmiyor, kamuoyu şeffaf bir şekilde bilgilendirilmiyor. Bunun için biz kamu alanlarında kendimiz gözlemler yaptık, bilgiler topladık onları kamuoyuyla paylaşacağız" diye açıkladı.

TESPİT EDİLEN SORUNLAR
İktidarın salgını fırsata çevirdiğini söyleyen Bozgeyik, KESK Yürütme Kurulu adına metni okudu. Açıklamada ilan edilen sokağa çıkma yasaklarından sonra vaka verilerinin yükseldiğini ifade eden Bozgeyik, rapora yansıyan sıkıntıları şöyle sıraladı:

El hijyeni malzemelerinin işyerlerinin görünür ve ulaşılabilir yerlerine asılmasında, boşaldıklarında doldurulmalarında sıkıntılar yaşanmaktadır.
İşyerlerinde kullanılan hijyen malzemelerinin, işi bittiğinde atılmaları için yeterince kapaklı çöp kovaları bulunmamaktadır.
İşyerlerinde personele yönelik genel tarama yapılmamaktadır.
Servislerin dezenfekte edilmeleri ve sosyal mesafe kuralına uygun sayıda çalışan bindirilmesi hususları başta olmak üzere olmak üzere ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.

İŞYERLERİ TEMİZLENMELİ
İşyerlerinin temiz ve hijyenik olmasını sağlamaya yönelik bilgilendirmeler, işçi sağlığı ve güvenliği çalışmaları oldukça yetersizdir.
Özellikle PTT'ye bağlı işyerlerinde yeterli sayıda koruyucu malzeme ve dezenfektan verilmemekte, dönüşümlü çalışma saatlerine uyulmamakta, taşeron çalışan emekçilerin talepleri dikkate alınmamakta, gönderi adet sayısı için baskı yapılmaktadır.
Ülke genelinde olduğu gibi, işyerlerinde de maske temini konusunda yaşanan sıkıntılar devam etmektedir.
İl Pandemi Kurullarına, İSİG ve Enfeksiyon Komitelerine, sendika temsilcileri dahil edilmemektedir.
Kronik hastalığı olan sağlık çalışanları çalışmaya devam etmek zorunda bırakılmaktadır.
Salgın döneminde dahi performans dayatması devam ettiğinden, performans kriterlerinden olan aşı takibi, gebe takibi, bebek ve çocuk takibi gibi kriterler tamamlanamamaktadır.
EBA'nın puan sistemi, ödev oluşturma canlı ders vb. konuları eğitim emekçilerine yönelik baskıya dönüşmüş durumdadır. İktidar salgını bu alanda da fırsata çevirerek puan sistemi ile performans sistemini tümüyle yerleşik hale getirmek istemektedir.
Rehber öğretmenler, özellikle İstanbul'da, uzmanlık alanlarına, aldıkları eğitime ve mesleki deneyimlerine uygun olmayan işlerde görevlendirilmektedir.
Bazı üniversitelerde çalışanların işe geliş ve gidişlerinde koronavirüs tehdidine maruz kalma risklerini sınırlamak için servis hizmeti verilmemekte, toplu ulaşım araçları da kampüs içerisine girememektedir.

ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Bozgeyik, kamu alanlarında geçtiğimiz hafta gerçekleşen bazı durumları hatırlatarak, alınması gereken önlemleri şu şekilde sıraladı:
Salgınla mücadelede zorunlu hizmet ve mal üretimi dışında bütün çalışma durdurulmalı, bu alanlar dışındaki tüm çalışanlara ücretli izin verilmelidir.
İş yerlerinde, Dünya Sağlık Örgütü'nün kriterleri dikkate alınarak, salgınla mücadelede alınması gereken önlemler, kurum amirlerinin inisiyatifine bırakılmadan bir standarda kavuşturulmalı, denetimi sağlanmalıdır.
Çalışmanın devam ettiği kamu kurum ve kuruluşlarında işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından düzenli olarak risk analizi yapılmalı, bulunmayan kurumlarda acilen İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği kurulları oluşturulmalıdır.
İşçilerin en temel haklarını ortadan kaldıracak ücretsiz izin ve sefalet ödeneği uygulamasından vazgeçilmelidir.

İŞTEN ÇIKARILMA YASAKLANMALI
15 Mart tarihi esas alınarak, hiçbir koşul aranmaksızın işten çıkarılması yasaklanan tüm işçilere asgari ücretten az olmamak kaydıyla kısa çalışma ödeneği ve daha önce işten çıkarılan tüm işsizlere işsizlik sigortası ödeneği verilmeli, işçilerin talepleri karşılanmalıdır. İşsizlik sigortası fonundaki 131,6 milyar TL işçiler için kullanılmalıdır.
Belediyelerin salgınla mücadelede yürüttüğü faaliyetlerin yasaklanmasından vazgeçilmeli.
Varlık Fonu derhal lağvedilmeli, kamu kaynakları halk sağlığının, emekçilerin haklarının korunması ve geliştirilmesi, kayıt dışı çalıştırılanlar, işsizler, evsizler, göçmenler başta herkese gelir güvencesi sağlanması için kullanılmalıdır.
Tüm vergi yükünün emeğiyle geçinenlerin sırtına yıkılmasından vazgeçilmeli, servet vergilendirilmelidir.
Salgınla mücadelede en ön safta yer alan sağlık çalışanlarının talepleri karşılanmalıdır, personel sayısı güvenceli çalışma koşulları sağlanarak arttırılmalı, KHK ile işinden edilen, güvenlik soruşturması nedeniyle bekletilen tüm sağlık emekçileri acilen göreve başlatılmalıdır.
Kamu-özel fark etmeksizin çalışan tüm kadınlara iş ve gelir güvencesi sağlanmalıdır; kadına yönelik şiddette yaşanan artışa karşı gerekli tedbirler alınmalı, 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi etkili bir şekilde uygulanmalı; sığınma evleri arttırılmalıdır.
Sadece Sağlık Bakanlığı değil, diğer bakanlıklar ve bağlı kurumları da koronavirüse ilişkin kendilerindeki durumu açıklayan düzenli raporlar sunmalıdır.