KESK: Alanlar emekçilere yasaklanamaz
KESK, Ankara başta olmak üzere pek çok ilde yaptıkları eylemlerle savaştan ve sermayeden yana değil halktan yana bir bütçe talebi için alanlarda olmaya, mücadeleyi büyütmeye devam edeceklerinin altını çizdi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 17 Aralık'ta Ankara'da Tandoğan Meydanı'nda gerçekleştirmek istedikleri mitinge valilik tarafından getirilen kısıtlamalara tepki göstermek ve bütçe taleplerini bir kez daha dile getirmek için pek çok kentte sokağa çıktı.
Ankara'da Meclis önünde yapılmak istenen açıklama, polisin engellemeleri sonucu abluka altında gerçekleşti. Polis engellemesi nedeniyle Meclis önünden KESK Genel Merkezi önüne geçen kamu emekçileri açıklamalarını burada yaptı.
"İşsizliğe, yoksulluğa, savaşa karşı seçim bütçesi değil, geçim bütçesi istiyoruz" ve "Alanlar emekçilere yasaklanamaz" pankartı açılan eyleme yüzlerce kamu emekçisi, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri katıldı.
Basın açıklamasını okuyan KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, ülkenin giderek derinleşen çoklu bir krizin ortasında olduğunu söyledi. "Hayat pahalılığından, işsizliğe, hukuk ve adaletten iç ve dış politikaya kadar her alanda adeta çıkmaz bir sokağa sürüklenmiş bulunuyoruz" diyen Yeşil, iktidarın bilinçli olarak sermayeden yana bir tercih yaptığını söyledi. İktidarın halkı sömürüye biat ettirmeye çalıştığını dile getiren Yeşil, bunun için grevlerin, eylemlerin, mitinglerin yasaklandığını kaydetti.
Ankara Valiliği'nin mitinge ilişkin kararının bunun son örneği olduğunu dile getiren Yeşil, "Başta üyelerimiz olmak üzere bütün illerden Ankara'ya gelecek on binlerce işçi ve emekçi Anıtpark'a sıkıştırmayı hedeflemenin tek bir anlamı vardır. O da fiili miting yasağıdır. Bu yasaklama ve engellenmeler bize geri adım attıramayacaktır. Bu hukuksuzluklar silsilesi son buluncaya kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.
TBMM'de görüşmeleri tamamlanacak bütçenin halka dayatılan kölelik ve yoksulluk programının parçası olduğunu dile getiren Yeşil "Nitekim daha önceki bütçeler gibi bu bütçede de işçiler yine yok. Kamu emekçileri yine yok. Açlık sınırı altına itilen on milyon asgari ücretli, 3 bin 500 TL ile açlık sınırının yarısına bile denk gelmeyen bir maaş reva görülen milyonlarca emekli yok. Kadınlar, gençler yok. Kamu hizmetlerine, eğitime, sağlığa, ulaşıma yatırım yok" dedi.
Bütçede sadece sermayedarlara vergi affına, müşteri garantili şehir hastaneleri, yol, havaalanı, köprü projelerine, silahlanmaya, savaş politikalarına yer olduğuna dikkat çeken Yeşil, "Buradan emeği ile geçinen tüm kesimleri, yurttaşlarımızı uyarıyoruz. Bugüne kadar onlarca, yüzlerce defa hayata geçirilen bu oyunu bozmaya çağırıyoruz" dedi. İktidarın EYT, sözleşmeli istihdam, asgari ücret gibi gündemleri seçim yatırımı yapmaya çalıştığını belirten Yeşil, "Yüzde 1'in çıkarı için yüzde 99'u yok sayan adaletsizliğe, haksızlığa karşı çaresiz değiliz. Çağrımız işçisi, kamu emekçisi, emeklisi, asgari ücretlisi, kadını, genci ile bu düzenin çarkları ile yoksullaştırılan, ezilen, ötekileştirilen herkesedir" ifadelerini kullandı.
Eylem boyunca, "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek", "Vergide, ücrette adalet istiyoruz", "Seçime değil geçime bütçe", "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganları atıldı.
İzmir, Urfa, Malatya, Kocaeli, Mersin, Antalya, Adana, Uşak ve pek çok ilde de kamu emekçileri toplanarak mitinge getirilen kısıtlama kararlarına tepki gösterdi ve halktan yana bir bütçe için mücadele çağrısı yaptı.
Kamu emekçilerinin bütçeye dair talepleri ise şu şekilde:
🔹Temel tüketim maddelerine son iki yıl içinde yapılan zamların geri alınması,
🔹Mali kayıplarımızın yaşanan gerçek hayat pahalılığı ve yoksulluk sınırında yaşanan artış temel alınarak telafi edilmesi,
🔹Vergide adaletin sağlanması, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınması,
🔹Tükettiğimiz her şeyden alınan dolaylı vergilerin düşürülmesi,
🔹Gelir vergisi birinci dilim oranının %15 ten %10'a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesi,
🔹Kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılması, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınması,
🔹Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesi
🔹Kamu hizmetlerinin tasfiyesine, özelleştirmelere, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine aktarılan hazine garantilerine son verilmesi,
🔹Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılması,
🔹Her türlü güvencesiz istihdama son verilmesi,
🔹Engelli yurttaşların erişebilirlik sorununun çözülmesini, engellilere yönelik kamu hizmetlerinin geliştirilmesi,
🔹Kaynaklarımızın savunmaya, güvenlikçi politikalara, silahlanmaya değil; adaletin tesis edilmesi, emek, barış ve demokrasi için kullanılması"