26 Kasım 2024 Salı

'Kazanmak için yola çıktık, vazgeçmiyoruz'

Dev İşçi-Sen Genel Başkanı Mazlum Oruç'un derhal serbest bırakılmasını isteyen sendika ve emek örgütü temsilcileri, "Suçlu olan bizim emeğimiz üzerinden asalakça yaşayarak servet biriktiren patronlardır. Onlar emek hırsızıdır. Bizler haklı ve meşruyuz. Kazanmak üzere yola çıktık, kazanana kadar vazgeçmiyoruz" denildi. 

Devrimci Parti'ye yönelik operasyon kapsamında gözaltına alınan Devrimci İşçi Sendikası (Dev İşçi-Sen) Başkanı Mazlum Oruç'un derhal serbest bırakılması için İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesinde basın toplantısı düzenlendi. HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, DİSK'e bağlı Limter-İş Sendikası ve Dev Yapı-İş, İnşaat-İş, Birleşik İşçi Hareketi (BİH), Demokrasi İçin Birlik (DİB), Emeğin Gücü Derneği, Kataş-Sen, Emekçi Hareket Partisi (EHP) ve Partizan katıldı.  Açıklamanın gerçekleştiği salona, "Sendikal mücadelemiz engellenemez, Mazlum Oruç serbest bırakılsın" yazılı pankart asıldı. 

Oruç'un birçok işçi direnişinde işçilerle birlikte mücadelenin içerisinde olduğu hatırlatılan açıklamada, 16 Eylül'de zorlama gerekçelerle tutuklandığı belirtildi. Açıklamada ,"Sendikamıza saldıranlar, patron Sanem Dikmen'e karşı her gün direnen Deriteks Sendikasına bağlı işçileri engellemeye çalışan polislerdi. Genel başkanımızı tutuklayanlar, Somalı madencilerin esas katilleriyle hesaplaşamayan yargıydı" denildi. 

Tutuklama saldırısına dair sendika avukatlarının dosyaya ilişkin aktarımlarının söylediklerini kanıtladığı ifade edilen açıklamada, "Dosyada bulunan ve tutuklamaya gerekçe olan iki şey var; biri Mahir Çayan posterindeki parmak izi diğeri ise bir devrimci tutsağın mektubunda Genel Başkanımıza "İki gözümün çiçeği Mazluma selamlar" diyerek selam göndermiş olması. Böylesi zorlama gerekçelerle tutuklama kararının tek bir anlamı olabilir; bize sendikal mücadeleden vazgeçin sefalet, yoksulluk, açlık, hukuksuz ve baskı dolu yaşamlarınıza razı gelin mesajını vermek" ifadeleri kullanıldı. 

Açıklama şöyle devam etti: "İkitelli de ve ülkenin dört bir yanında hatta tüm dünyada işçiler-emekçiler 'bunlar bize reva değil, bu yaşadıklarımız kader değil' diyerek patronlara ve onların iktidarlarına karşı mücadele ederken bizler en meşru hakkımız olan sendikalı olma ve sendikal mücadele verme ısrarımızdan vazgeçmeyeceğiz. İşçi sınıfının en temel güvencesi olan sendikaları kriminalize ederek sınıf mücadelemizi geriletemeyecekler. Bize ve ya herhangi bir sendikaya, emek örgütüne yapılmış en ufak bir saldırı işçi sınıfının kurtuluş umuduna yapılmıştır. Sendikamızı ve mücadelemizi savunacağız. Genel Başkanımızı alana kadar mücadele edeceğiz. Suçlu olan bizim emeğimiz üzerinden asalakça yaşayarak servet biriktiren patronlardır. Onlar emek hırsızıdır. Bizler haklı ve meşruyuz. Kazanmak üzere yola çıktık, kazanana kadar vazgeçmiyoruz."