4 Ekim 2024 Cuma

Kayıp yakınları Ali Tekdağ'ın akıbetini sordu

İHD üyeleri ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eyleminin 666'ncı haftasında silahlı kişilerce kaçırıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Ali Tekdağ'ın akıbetini sordu.

Diyarbakır'da, kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi, gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerini ve faillerini sormak için bir kez daha Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla yapılıp, 666'ncı haftasına ulaşan eyleme, insan hakları savunucuları, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile demokratik kitle örgütü temsilcileri katıldı. Eylemde gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı.

Bu haftaki eylemde 13 Kasım 1994'te sivil, silahlı kişiler tarafından kaçırılıp bir daha kendisinden haber alınamayan Ali Tekdağ'ın akıbeti soruldu. İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Ferhat Berkpınar olayı anlattı. Uzun bir süredir hakikatleri açığa çıkarmak ve faillerin yargılanması için adalet arayışında olduklarını belirten Berkpınar, failler bulunana kadar eylemlerine devam edeceklerini dile getirdi.

MİNİBÜSLE KAÇIRILDI
Berkpınar, yaşanan olayı Tekdağ'ın eşi Hatice Tekdağ'ın anlatımlarını şöyle aktardı: "Olay günü eşim ile Dağkapı'ya gittik. Eşim bana '5 dakikalık bir işim var döneceğim" dedikten 15 dakika sonra eli silahlı kişiler eşime ateş ederek kovaladı. Eşim bir binaya saklandı. Ama bu kişiler eşimi burada yakalayıp beyaz bir minibüse bindirip, çevik kuvvet yönünde hareket ettiler. Bu olaylar olurken, bankanın önünde askerler ve bir trafik polisi vardı. Ateş edilmesine karşın bu şahıslar hiç karışmadı. Ertesi gün DGM savcılığına dilekçe ile başvurdum, 'bu olay yenidir sonra gel' dediler. Ben bir hafta beklemeden, 3 gün sonra tekrar gittim. Ondan sonra her gün gittim. Yaklaşık 2 ay sonra, kapıdaki polis her gün gelmeme kızarak, bir gün beni savcılığa çıkardı. Savcı 'bana şahit göster' dedi. Ben de 'şahit benim' dedim. Kızımı ve beni, odadan dışarı çıkardı. Bir yere telefon etti ve tekrar bizi odaya çağırdı. 'Telefon ettim bizde değilmiş' dedi."

SAVCI: BİR DAHA BURAYA GELME
O dönem Diyarbakır Hapishanesinde Seyfettin Demir adlı tutuklunun Özgür Gündem Gazetesi'ne "Ben Ali Tekdağ ile birlikte gözaltındaydım. Ali sürekli 'beni öldürecekler aileme söyleyin' diye bağırıyordu" şeklinde bir açıklama yaptığını sözlerine ekleyen Berkpınar, Tekdağ'ın eşi Hatice Tekdağ'ın o açıklamanın ardından tekrar savcıya gittiğini belirtti. Savcının "Burada Seyfettin Demir'in dosyası var, ama Ali Tekdağ diye birine ait dosya yok. Bir daha buraya gelme" dediğinin altını çizdi.

BİR DAHA HABER ALINAMADI
Berkpınar, sonrasında adalet mücadelesine ilişkin "Ali Tekdağ'dan o tarihten sonra bir daha haber alınamaz. Ailesi Ali Tekdağ'ın akıbetinin ortaya çıkması için yaptığı tüm başvurular sonuçsuz kalır. İç hukuk yollarında bir sonuç elde etmeyen aile davayı AİHM'e taşır. AİHM, Ali Tekdağ dosyada Türkiye'yi mahkûm eder. Bir kez daha burada gerçeklerin ortaya çıkarılması ve sorumluların tespit edilip yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmasını istiyoruz. Ali Tekdağ İçin adalet istiyoruz" ifadelerini kullandı.