24 Kasım 2024 Pazar

Kayacı: Direnen kadın işçiler 'koparıp alma' duygusuyla mücadelede

Dalga dalga yayılan işçi direnişlerinde özne olan kadın işçilerin direnişini değerlendiren Birleşik İşçi Hareketi'nden Meliha Kayacı, kadın işçilerin "koparıp alma" duygusuyla hareket ettiğinin altını çizdi. Sendikal bürokratizme karşı mücadele ettiklerinin altını çizen Kayacı, tüm kadın ve erkek proleterleri Birleşik İşçi Hareketi çatısı altında, birlikte mücadeleye çağırdı.

İşçi direnişleri ülkenin dört bir yanına yayılıyor. Kendilerine dayatılan sefalet zammına, kölelik koşullarına ve sendikal haklarının engellenmesine karşı işçiler direnişe geçti. Dalga dalga yayılan işçi direnişlerine kadın işçilerin kararlılığı yön veriyor.

"Ya parça parça sermayenin ve siyasi maşalarının kurbanı olacağız ya da birleşecek ve her şey olacağız. Biz her şey olmaya geliyoruz" diyerek kurulan Birleşik İşçi Hareketi; işçi sınıfının yükselen hak ve onur mücadelesinin birleşik mücadeleyle kazanıma dönüşeceğinin altını çizerek Farplas'tan, Aliağa gemi söküm tersanesine kadar işçilerin direndiği alanlarda direnişi büyütmeye çalışıyor.

Birleşik İşçi Hareketi'nden Meliha Kayacı ile dalga dalga yükselen işçi direnişlerini, direnişlerde kadın işçilerin etkisini, sürecin nasıl örgütlendiğini ve birleşik mücadelenin örgütlenmesi bakımından ne tür çalışmalar yürüteceklerini konuştuk.

Kadın ve erkek proleterleri Birleşik İşçi Hareketi'nde örgütlenmeye ve mücadeleye çağıran Meliha Kayacı'nın ETHA'nın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM

Ülkenin dört bir yanına işçi direnişleri yayıldı. Yaşanan direnişler neye işaret ediyor?
Dünyada ve Türkiye'de ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte sermayenin saldırıları da artıyor. Asgari ücret belirlendikten sonra işçilere verilen ücretlerin yetersizliği, işçilerinin çalışma koşullarının ağırlaştırılması, son bir buçuk aylık dönemde işçi direnişlerinin dalga dalga artmasına neden oldu. Özellikle Farplas'ta öne çıkan bir şey var. 1960'ta kurulmuş bir fabrika, işten çıkarılanlar arasında yirmi yıldır çalışan işçiler var. İşçilere verilen zam yüzde 9 oranında. Bu zam asgari ücretin bile karşılığı olmuyor. Üstelik sürekli mesai, 12 saat çalıştırma gibi ağırlaştırılmış koşullar dayatılıyor. Özellikle de mola saatleri dışında, lavabo, su gibi en temel insani ihtiyaçlar bile engellenmiş durumda.

Sermaye özellikle pandemi koşullarında neredeyse köle kampı gibi, fabrikaya işçileri kapatarak çalışmaya devam etti. İşçiler pandemide sürekli üretmek zorunda kaldı. Çalışma koşulları ağırlaştırıldı. Hem son iki yıllık pandemi süreci hem de son döviz kurundaki yükselişle birlikte alım gücünün daha da düşmesi, ekonomik krizin evlere daha çok yansıması, alınan maaşların faturalara gitmesi gerçekliği... Doğal olarak işçi sınıfı hem emeğine sahip çıkmak hem de emeğinin karşılığını alabilmek için bir direniş dalgası başlattı.

İŞÇİ SINIFINA ÖN AYAK OLAN DİRENİŞLER
Bu direniş dalgasında karşımıza Trendyol'da çıktığı gibi, bir iki günde kendini örgütleyen, ifade eden genç enerjik bir durum söz konusu. Trendyol'un işini aksatan bir durum ve patron en son  anlaşmak zorunda kalıyor. Bu direniş dalgaları, motokuryelere ve tüm işçi sınıfına ön ayak oldu.

Farplas direnişi de hem sendikalaşma hem de ücretlerin yükseltilmesi talebiyle başladı. Ama patron bu taleplere işçilerin çıkarılmasıyla cevap verdiği için işten çıkan ya da çıkmayan işçiler, işten çıkarılan arkadaşlarının geri alınması talebiyle fabrikayı işgal etti. İşçiler polisin çok ağır müdahalesiyle karşılaştı.

İŞÇİ DİRENİŞLERİ DAHA DA ARTACAK
Ekonomik krizin daha da ağırlaştığı koşullarda işçi sınıfı bürokratik sendikal yapılar dışında kendi yaşam ve çalışma koşullarını, ücretlerini belirlemek için alternatifler arıyor. Bu alternatifleri de kendileri buluyor. İlerici sendikaları buluyor, kendi başına örgütleniyor, sosyal medyada örgütleniyor, gruplar kuruyor örgütleniyor. Bu dönem dalgalar halinde gelen bu durum aslında sürecin başlangıcı. Birçok ekonomistin açıkladığına göre Nisan, Mayıs, Haziran aylarında ekonomik krizin yansımaları daha fazla hissedilecek. Bizim de benzer tespitlerimiz var. Bugün başlayan işçi sınıfının direniş dalgası, yer yer inişli çıkışlı bir seyir de izleyebilir. Ancak Mart-Mayıs'ı içine alan bir dönemde daha da artacağını söyleyebiliriz.

KADINLAR KOPARIP ALMA DUYGUSUYLA MÜCADELE EDİYOR

Bu direnişlerde kadın işçiler öne çıktı. Hem kadın olmaktan hem de kadın işçi olmaktan kaynaklı sorunları var. Birleşik İşçi Hareketi olarak direnişte kadın işçilerin duruşunu değerlendirir misiniz?
Birleşik İşçi Hareketi'nin bu dönem dikkat çektiği noktalardan biri bu direnişlerde enerjileriyle, akıllarıyla, 'koparıp alma' duygusuyla hareket eden kadınlar. Bu kadınlar aslında yeni kuşak işçi sınıfı yapısını da oluşturuyor. İşçi sınıfı yapısı içerisinde de 'koparıp alma'ya odaklanmış bölüğü de oluşturuyor. Farplas'ta öne çıkan kadınlar. Fabrika işgali kararını alırken, direniş komitelerini kurarken, emeklerine sahip çıkan, direnişin kazanımla sonuçlanması için en dirayetli ve enerjik davranan kadın işçiler oldu. Direniş komitesinde kadın işçiler de var. Aynı zamanda işçilerin haberleşmek ve örgütlenmek için kurdukları WhatsApp grubu var. Burada da kadınlar oldukça etkin.

KADINLAR CİNSİYETÇİLİĞİN FARKINDA
Kadın işçiyi işçi olarak değerlendirmeyip tam tersine 'eve destek', 'eşin maaşına destek' olarak değerlendiren anlayışa karşı direniş alanında kadınlarda bir bilinç değişimi yaşanmaya başladı. Kadın işçiler artık kendilerinin de işçi ve özne olduklarında farkında. 'Ben çalışmazsam çocuğumu okutamam, kredimi ödeyemem' söylemleri var.

Kadın işçiler Farplas'ta çalışırken yaşadıkları ayrımcılık, cinsiyetçi uygulamaları şimdi daha iyi fark ediyor. Patronun fabrikada kadınlar üzerinden ciddi bir cinsel sömürüsü var. Çok uzun saatler çalıştırılıyorlar, her türlü hakarete maruz kalıyorlar, regli döneminde lavabo ihtiyacı kısıtlanıyor.

Bu sorunları yaşayan kadınlar 'niye katlanıyorum' diye de sorguluyor. Bütün bunlar kadın işçilerin özneleşmesini sağladı. Aynı zamanda daha radikal, koparıp alma diyebileceğimiz biçimdeki eylem ve etkinlikleri gündeme getirdi.

KADIN İŞÇİLER KADIN HAREKETİNDEN ETKİLENİYOR
Bunun da çıkış noktası kadınlar. Aslında kadınlar dünyada ve Türkiye'de gelişen kadın hareketinden öğreniyor. Eylem alanında erkeklerin birilerine 'bayan' demesinden rahatsız olup, 'biz bayan değil kadınız' diyorlar. Bu bile bir değişimin, farkındalığın göstergesi. Ya da bugün bir haber vardı Farplas'ta taşeron firmaya işçi alınacak ama Farplas kriter koymuş üniversite mezunu olmasın diye. Farplas'ta şu an direnişte olan üniversite mezunu, sosyal medyayı çok iyi kullanan genç, aydın kadın işçiler. Araştırıyor, okuyor, inceliyor ve etkileniyor. Hem sınıf hareketinden, hem kadın hareketinden etkilenen bir kadın işçi profili var.

İŞÇİ SINIFI İÇERİSİNDE ÖRGÜTLENMEK İSTİYORUZ

Birleşik İşçi Hareketi olarak direnişlerde yerinizi aldınız peki bundan sonra nasıl hareket edeceksiniz?
Birleşik İşçi Hareketi için birçok iş kolunda örgütlemeye çalışan, birçok iş kolundaki kadın erkek işçileri yan yana getirmeye çalışan işçilerin birliği hareketi diyebiliriz. İşçi sınıfına dışarıdan bakan, akıl vermeye çalışanlara, bürokratik sendikacılığa karşıyız. İşçi sınıfının içinde, onunla birlikte, aynı yöne bakmayı beceren, direnişlerle kendisini büyütecek bir hareketiz. Şu an direnişlerle bu fikriyatla ilişkileniyoruz. İşçi sınıfının yanı başındayız, direnişlerin içindeyiz ve buradan karşılıklı bir öğrenme halindeyiz. Birlikte kar, çamur demeden direniyoruz. Aynı yemeği yiyoruz, aynı otobüsle yolculuk ediyoruz. O yüzden biz işçi sınıfının soluduğu havayı soluyarak, birbirimizden öğrenerek işçi sınıfı içerisinde örgütlenmek istiyoruz. Pratik olarak bunu hayata geçirmeye çalışıyoruz.

ÖRGÜTLÜLÜKLE BAŞARACAĞIZ
İşçi sınıfı adına çok söz söyleyip, nasıl yaşadığını, nasıl direndiğini bilmeyen, masabaşı bir sürü laf üreten anlayışı tamamen reddediyoruz. İşçi sınıfıyla birlikte söz söyleyebileceğimiz, birlikte direnebileceğimiz bir hattan yürümek istiyoruz. Bunun işçi sınıfı hareketini ve Birleşik İşçi Hareketi’ni büyüteceğini, böyle değişip dönüşebileceğimizi düşünüyoruz.

Bunun değişik biçimleri tabi ki ortaya çıkabilir. Bugün direnişlerle ilişkileniyoruz. Yarın daha büyük bir fırtınanın gelebileceğini görüyoruz ve fırtınanın göğüslenmesi gerektiğini düşünüyoruz.

TABANDAN ÖRGÜTLENECEĞİZ

Birleşik İşçi Hareketi, birleşik mücadelenin geliştirilmesi bakımından nasıl bir perspektifi var?
Herhangi bir yapının, hareketin tek başına göğüsleyemeyeceği büyüklükte bir dalganın geleceğini düşünüyoruz. O anlamıyla birlikte hareket edebileceğimiz tüm kuvvetlere çağrı yapıyoruz. Daha geniş birliktelikler kurarak, birlikte mücadele etmeliyiz. Tekstilinden, metaline, çorabından, motokuryelere kadar her bir mücadele alanında kuracağımız komitelerle bu mücadeleyi daha da büyütmek istiyoruz. Ama bunun yanında devrimci, ilerici yapılarla, sınıf sendikacılığını ilke edinen sendikalarla tabandan inisiyatif örgütlemek ve yürümek gibi bir perspektifimiz var.

Kadın ve erkek proleterleri Birleşik İşçi Hareketi çatısı altında örgütlenmeye çağırıyoruz.