Kasım ayında 137, 2023'ün ilk 11 ayında 1172 işçi katledildi
Ocakta 116, şubatta 266, martta 130, nisanda 125, mayısta 146, haziranda 161, temmuzda 183, ağustosta 205, eylülde 152, ekimde 151 ve kasımda 137 olmak üzere 2023 yılının ilk 11 ayında en az bin 772 işçinin iş cinayetinde katledildiği belirtilen İSİG Meclisi, kasım ayı iş cinayetleri raporunda kasım ayında meydana gelen temel işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarına da dikkat çekti.
İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSİG) Meclisi, iş cinayetlerine ilişkin kasım ayı raporunu açıkladı. Rapora göre kasım ayında en az 137 işçinin katledildiğini kaydetti.
Kasım ayında meydana gelen temel işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarına dikkat çekilen raporda meteorolojinin yoğun ve fırtına uyarısında bulunarak dışarı çıkılmaması çağrısı yaptığı hatırlatıldı. Ancak Covid-19 salgınında veya aşırı sıcak havalarda olduğu gibi "çalışmak zorunda olan" milyonlarca işçiyle ilgili yapılan bir açıklama olmadığı kaydedilen raporda, "İnşaat-yol-belediye işçileri, motokuryeler, sayaç okuma işçileri, kargo çalışanları başta olmak üzere binlerce işçi bina üzerinde, kule vinçlerde, sokakta, motosiklet üzerinde çalışmak zorunda kaldı. Rüzgar nedeniyle düşen inşaat işçisi Orhan Çağlıbaygil ve belediye işçisi Tayfun Başlı ile üzerine aydınlatma direği devrilen bir motokurye Muhammed Ela hayatını kaybetti" denildi.
Çalışma Bakanlığının bireysel önlemler alınmasını salık verdiğini belirten İSİG Meclisi, belirli bir rüzgar sınırının üzerinde açık alanda çalışmanın durdurulmasını gerektiğini kaydetti. Ancak ne devlet ne de patronların "fırtınalı havada" işi durdurmamakta ve işçilerin sağlığı ve güvenliğinin öncelik olmadığının altını çizerek, "işin durdurulması ve ücretli izin sayılması" taleplerinin ancak işçilerin örgütlenmesi ile hayata geçirilebileceğini de ekledi.
KAFKAMETLER: DENİZ KAZASI DEĞİL İŞ CİNAYETİ
19 Kasım'da Rusya'nın Temryuk Limanından aldığı yükü Aliağa'ya götüren Türk bandıralı Kafkametler gemisinin fırtına nedeniyle Zonguldak Ereğli Limanı önlerine demirlediğini ancak askeri mendireğine doğru sürüklenip mendireğe çarparak battığı hatırlatılan raporda, arama kurtarma çalışmaları sonucu Metin Usta, İsmail Kaptan, Hıfzı Tarhan, Tamer Özer, Cüneyt Aygen'in cansız bedenine ulaşılırken, 18 gün geçmesine rağmen Cemal Turan, Berke Çamurtaş, Veli Özel, Göksel Özel, Satılmış Uslu, Mustafa Nacar, Ömer Hebip'e ulaşılamadığını belirtti. Kafkametler gemisi nezdinde armatör ve devlete, "Öncelikli olarak fırtınaya rağmen Kafkametler neden sefere çıkarıldı? Arama kurtarma faaliyetleri neden geç başladı? Yaklaşık bir ay önce Romanya'nın Sulina Limanı açıklarında karinasında (alt sacında) mayın patlaması meydana geldi ancak herhangi bir hasar oluşmadı denilerek geminin seyrine ve sonrasında rutin seferlerine müsaade edildi. Direkt hasar olmasa da tersaneye girip kontrolleri yapılmadı mı? 2022 yılında klas yenileme sörveyleri ve tersane sac ölçümleri ne derece ciddi yapıldı" soruları yöneltildi.
YAKILAN AFGANİSTANLI MADENCİ VE KAÇAK OCAKLAR
Afganistanlı maden işçisi Vezir, MHP Gelik eski Belde Başkanı'nın sahibi olduğu kaçak ocakta göçük altında kaldığı, yaralıyken darp edilip öldürüldüğü ve ocak açığa çıkmasın diye cenazesinin kaçak ocak sahibi ve adamları tarafından bir araziye götürülüp yakılmış halde iki gün sonra bulunduğunun hatırlatıldığı raporda, olayın vahşetinin göçmen işçilerin çalışma koşulları açısından önemli bir göstergeyi de oluşturduğu kaydedildi. Raporda, "Bu noktada 'kaçak ocak'lara değinmek gerekiyor. Ereğli'den başlayarak Bartın-Amasra ve Kastamonu-Cide'ye kadar uzanan Zonguldak havzasında bulunan kömürlerin işletme ve ruhsat hakkı Maden Kanunu'na göre TTK'ye aitti. Havzada üretim sadece TTK tarafından yapılıyordu. Rödövans uygulaması ile bu ortadan kaldırıldı. Havzada önce TTK tarafından iş güvenliği şartları nedeni ile üretilmeyen ince damarlar, sonra da TTK tarafından faaliyette bulunulmayan bölgeler özel firmalara rödövans ile kiralandı. Havzada TTK ve bu özel firmalar tarafından çıkarılmayan ruhsatsız ve denetimsiz kömürler bu kaçak ocaklarda üretiliyor. Benzer kaçak ocaklar TKİ'nin Şırnak'ta bulunan rödövanslı sahalarında da bulunuyor ve aynı süreçler işliyor. Kaçak ocaklar, bir evin arka bahçesinde odunluk olarak yapılan bir kulübede ya da kimsenin uğramadığı, yolu olmayan bir orman içinde olabilir. Bu noktalardan galerilerin/tünellerin kazılması ile girilen yeraltında kömür damarı kesene, bulana kadar ilerleniyor. Galeriler ilerledikçe göçüğe karşı ahşap tahkimatlar yapılıyor, aydınlatma evlerde kullandığımız lambalarla ilkel ve tehlikeli bir şekilde yapılıyor. Havalandırma, kamuda ya da özel ocaklarda bile yeterince sağlanamazken kaçak ocaktaki durumu söylemeye gerek bile yok… Teknik bir altyapıya sahip olmayan ocaklarda yaşanan kazalar sonrasında eğer kişi kaçak ocak içinde öldüyse, ocağın bu ölen kişiye ait olduğu söylenerek olayın kapatılması da bir teamül haline gelmiş durumda. Üniversite öğrencisinin bile kaçak kömüre kolaylıkla ulaşabildiği bir ortamda Zonguldak Valisi'nden TTK'ye, Emniyet'ten Jandarma'ya kadar herkesin bildiği bir suç gözümüzün önünde işlenmeye devam ediyor. Suç o kadar aleni bir şekilde işleniyor ki birkaç yıl önce ocakları dinamitlenerek kapatılan kaçak ocak sahipleri toplanarak bir basın açıklaması bile yaptılar. Dün 'kıvırcık' denilerek hor görülen işsiz bir Zonguldaklı, bugün emperyalizmin ülkesini yok ettiği göçmen bir Afgan ve yarın bir başkası… Ya bir göçük altında kalacaklar ya grizuya yakalanacaklar ya da vahşice katledilecekler. Emeğin ve bilimin kol gezeceği günlere kadar herkesin işleneceğini bildiği bu iş cinayetleri yaşanmaya devam edecek" denildi.
İŞÇİLERİN SAĞLIKLI BESLENME HAKKI
Birçok işyerinde yemek verilmemesi, yetersizliği veya hijyen sorunlarına işaret edilen raporda, "Ancak uç örneklerde gündelik yaşamımızın bir gerçeği. Sakarya Arifiye 1.OSB'de bir ilaç fabrikasında öğle yemeğinde verilen yoğurtlu ıspanaktan fare ölüsü çıktı. Ağzına attığı lokmayı önce et sanan ancak çiğnedikçe tuhaflık olduğunu fark eden işçi tükürdükten sonra fareyi fark etti. İşçiler yoğun tepki gösterirken fabrika yöneticileri olayla ilgili dışarıya herhangi bir bilgi, fotoğraf, görüntü çıkmaması için işçileri tehdit etti. Bu olaydan bir gün sonra aynı OSB'de farklı bir fabrikada akşam mesaisinde işçilere üzeri tamamen küflü tatlı verildi" ifadeleri yer aldı.
TOSYALI DEMİR ÇELİK'TE PATLAMA: ŞİRKET BİR YILDA 29 SIRA BİRDEN YÜKSELDİ
Hatay İskenderun Tosyalı Demir Çelik Fabrikası'nda eritme kazanının patlaması sonucu Oğuz Çetin, Mehmet Cemil Yiğitel'in hayatını kaybettiği, 11 işçinin ise yaralandığı belirtilen raporda, "Patlama anı ve sonrası (yanan işçinin üzerine damacana ile su dökülmesi) kameralara da yansıdı. Esasen yansıyan, fabrikada bir bütün olarak işçi sağlığı ve iş güvenliğinin olmamasıydı. Ancak gerçeklik ve yapılması gerekenler belli iken şirket İskenderun 2. Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurdu, 'başka işçilerin görünmesi ve rızalarının alınmamış olması' ve 'başkaları tarafından izlenmesinde herhangi bir kişisel veya kamu yararının bulunmadığı' gerekçesiyle ilgili haberlere erişim kararı verildi. Bu noktada adını daha evvel de iş cinayetleri ile duyduğumuz Tosyalı Holding hakkında kısa bir bilgilendirme yapmak önemli: Şirket İSO 500 verilerine göre sadece bir yılda 29 sıra birden yükseldi. Yani 2021 yılında 129. sırada olan Tosyalı Demir Çelik Sanayi A.Ş.'nin üretimden net satış miktarı 3 milyar 376 milyon 519 bin 582 Lira iken 2022 yılında 100. sırada ve üretimden net satış miktarı 8 milyar 470 milyon 720 bin 513 Lira. Fuat Tosyalı, Türkiye Cumhuriyeti Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi, Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Demir Çelik Sektör Kurulu Başkan Vekili, Türkiye İhracatçılar Meclis Üyesi, ENVERDER Yönetim Kurulu Üyesi ve DEİK Yönetim Kurulu Üyesi" denildi.
2023 YILININ İLK 11 AYINDA 1172 İŞÇİ İŞ CİNAYETİNDE KATLEDİLDİ
Ocakta 116, şubatta 266, martta 130, nisanda 125, mayısta 146, haziranda 161, temmuzda 183, ağustosta 205, eylülde 152, ekimde 151 ve kasımda 137 olmak üzere 2023 yılının ilk 11 ayında en az bin 772 işçinin iş cinayetinde katledildiği belirtilen raporda, "Kasım ayında 41 şehirde ve yurtdışında dört ülkede (kısa vadeli çalışmak için gidilen veya Türkiye menşeili şirketlerde çalışan) iş cinayeti tespit etmiş durumdayız: 17 ölüm İstanbul'da; 14 ölüm Zonguldak'ta; 7 ölüm Manisa'da; 6 ölüm Aydın'da; 5'er ölüm Antalya, Hatay, Muğla ve Tekirdağ'da; 4'er ölüm Adana, Denizli, Konya, Mersin'de; 3'er ölüm Ankara, Bursa, Çorum, Isparta, İzmir, Kastamonu, Malatya, Siirt ve Irak'ta; 2'şer ölüm Afyon, Balıkesir, Gaziantep, Kayseri, Ordu ve Şırnak'ta; 1'er ölüm Adıyaman, Ardahan, Bartın, Burdur, Çanakkale, Diyarbakır, Erzurum, Kahramanmaraş, Kırşehir, Kocaeli, Nevşehir, Niğde, Osmaniye, Şanlıurfa, Van, Çin, Moritanya ve Sudan'da meydana geldi" denildi.