Kasım ayında 127 işçi iş cinayetinde katledildi
İş cinayetlerine ilişkin aylık raporunu açıklayan İSİG Meclisi, kasım ayında 127 işçinin hayatını kaybettiğini duyurdu.
Kasım ayında 127, 2022 yılının ilk on bir ayında (334 günde) en az bin 658 işçi, iş cinayetinde katledildi. İSİG Meclisinin her ay hazırladığı rapora göre, tespit edilemeyen iş cinayetlerinin de olduğu kaydedildi. Son açıklanan rapordan sonra ilk on aya dair 10 iş cinayeti bilgisi daha geldiği belirtilirken, bu yıl Covid-19, çalışmaya bağlı kalp krizi/beyin kanamaları ve diğer nedenlere bağlı 1-2 iş cinayeti dışında meslek hastalıklarına dair ölümleri tespit edebilme imkanı olmadığı da kaydedildi.
'EN FAZLA ÖLÜM SANAYİDE MEYDANA GELİYOR'
İş cinayetlerinin "güvencesiz çalışma"nın hakim olduğu inşaat, tarım ve taşımacılıkta yoğunlaştığına dikkat çekilen raporda, "Bu yıl moto kurye ölümleri de bu nedenlerden dolayı ölümlerin arttığı bir meslek olarak raporlarımızda öne çıkıyor. Şu ana kadar 50 moto kurye iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Diğer yandan sanayi işkollarındaki ölümler ilk dört sırada olmasa da sanayinin çok farklı işkollarında (maden, metal, enerji, tekstil, kimya, gıda vd.) olduğu gerçeğinin altını çizmek gerekiyor. Aslında bu işkollarının toplamını aldığımızda 'sektörel olarak en fazla ölüm sanayide' meydana geliyor" ifadeleri yer aldı.
'TRAFİK KAZALARI BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR'
"İş cinayetlerinin bir numaralı nedeni trafik, servis kazaları. Ancak bu ölümler iş cinayeti olarak değil trafik kazası olarak görülüyor" denilen raporda; tır, kamyon, otobüs, servis minibüsü, taksi şoförleri uzun çalışma saatlerinde ve neredeyse dönüşümsüz çalıştıkları belirtildi. Raporda, "Diğer yandan araçların yeterli bakımı yapılmıyor ve eski araçlar kullanılıyor, yol aydınlatması veya düzenlemelerinde sorunlar var vb. Şoför ölümleri bir iş cinayetidir, yine servislerde birçok işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmektedir. Ayrıca trafik kazaları birçok yurttaşında ölümüne neden olduğu için bir halk sağlığı sorunudur" denildi.
'KADIN İŞÇİ ÖLÜMLERİ SAKLANIYOR'
Rapor, şöyle devam etti: "SGK iş kazası istatistiklerinde kadın işçi ölümleri toplam ölümlerin yüzde 2'sidir. Oysa biz kısıtlı olanaklarımızla 3-4 kat daha fazla kadın işçi ölümü tespit ediyoruz. Bu ölümler esas olarak tarımda yoğunlaştığı (sigortasız olduğu) için kayda alınmıyor. Diğer yandan bildirimler yoluyla da birçok kadın işçi ölümünü kaydediyoruz. Buradan 'kadın işçi ölümlerinin saklandığı, basına yansımadığı' sonucuna ulaşabiliriz.
'İLK ON BİR AYDA 61 ÇOCUK İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ'
Bu yılın ilk on bir ayında 61 çocuk işçi hayatını kaybetmiş durumda. Dikkat çeken iki husus var. Birincisi '14 yaş ve altında çalışırken ölen çocukların sayısı arttı.' İkinci olarak ölümlerin merkezinde her yıl olduğu gibi tarım yer alırken 'MESEM projeleriyle gündeme gelen stajyer/çırak ölümlerinde de artış' gözüküyor. Diğer yandan EYT tartışmalarının gündemde olduğu bir süreçte 51 yaş ve üzerinde 435 emekçi ölümünü kaydetmiş olduğumuz gerçeğinin altını çizmek istiyoruz.
'BİRÇOK GÖÇMEN İŞÇİ KAYITSIZ OLDUĞU İÇİN İŞ CİNAYETİ SAKLANIYOR'
Sayısı giderek artan göçmen işçilerin iş cinayeti sonucu ölümleri de artıyor. Bu yıl 84 göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu işçilerin yüzde 67'si ise Suriyeli ve Afganistanlı. Bu durum Türkiye'de 'göçmen işçiliğin mültecilik temelinde hayata geçtiği' gerçeğini ortaya koyuyor. Göçmen işçi ölümlerinin bir kısmında kimlik bilgilerine bile ulaşamıyoruz. Yine birçok göçmen işçinin kayıtsız oldukları için iş cinayetlerinin saklandığını da unutmamak gerekli.
'SENDİKALI OLMAK İŞ CİNAYETİNİ ÖNLER'
İş cinayetlerinde ölen işçilerin 89'u sendikalı (Bu işçilerin 42'si Bartın Amasra'daki maden patlamasında hayatını kaybetti). Bir yandan tüm iş cinayetlerinde ölen işçilerin yüzde 5'i sendikalıdır tespitiyle 'sendikalı olmak iş cinayetlerini önler' diyebiliriz. Diğer yandan Amasra örneğini de değerlendirince 'sadece sendikalı olmak yetmez örgütlü de olmak gerekir' demek lazım. Zira iş cinayetlerini işçi örgütlülüğü, denetimi önler; sendikaya üye olmak ve toplu sözleşme imzalamak, Soma'da olduğu gibi Amasra'da da bu örgütlülüğün ve denetimin hayata geçirilmediğini göstermiştir."
İş cinayetlerinin esas olarak sanayileşmiş büyükşehirlerde yoğunlaştığı, diğer yandan tarımsal bölgelere ve her şehirdeki inşaat faaliyetlerine dikkat çekilen raporda, Anadolu şehirlerinin neredeyse tamamına yayılan organize sanayi bölgesi gerçekliğine de vurgu yapıldı.
Raporun tamamına erişmek için tıklayınız.