22 Eylül 2024 Pazar

Kaos GL: 2023'te LGBTİ+ karşıtı propaganda kamusal alana hakim oldu

LGBTİ+'ların İnsan Hakları 2023 Raporu'nu açıklayan Kaos GL, "2023'te LGBTİ+'lara düşen işkence, kötü muamele, nefret cinayetleri, cezasızlık, gözaltılar ve sansür oldu" dedi.

Kaos GL Derneği, LGBTİ+'ların İnsan Hakları 2023 Raporu'nu yayınladı. Medyaya yansıyan ihlaller ile Kaos GL Derneği ve ilişkide olduğu diğer kitle örgütlerine başvurular üzerinden hazırlanan rapor, 2023'te LGBTİ+’lara yönelik saldırıları gözler önüne seriyor.

'OHAL HİÇ BİTMEDİ'
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi'nde basın toplantısı düzenleyerek raporu açıklayan Kaos GL adına, avukat Kerem Dikmen söz aldı. Rapora ilişkin bilgi veren Dikmen, Pembe Hayat Kuirfest'e getirilen yasak kararını hatırlattı, "Bizim bir bütün raporla ortaya koyduğumuz gerçeği, Ankara Valiliği sağolsun tek bir kararıyla gösterdi. Ankara Valiliği'nin Anayasa'ya uymayan bu kararını protesto ediyoruz. KaosGL.org'un 'Ankara Valiliği'nden OHAL'e dönüş' başlığı durumu çok net özetliyor. LGBTİ+'lar için OHAL, hiç bitmedi" dedi.

Devletin bütün organları ve gücüyle LGBTİ+'ları kamusal alandan dışlamaya, LGBTİ+'ların bulunmadığı bir dünya tahayyülünü gerçekleştiremese de en azından onları gözlerden ve zihinlerden uzak tutmaya odaklı bir politika yürüttüğüne işaret eden Dikmen, "Eğitim, sağlık, çalışma hakkına erişememek LGBTİ+'lar açısından barınma hakkına erişememek, beslenme hakkına erişememek, kısaca insan onuruna yaraşır yaşam standartlarına erişememek anlamına geliyor" değerlendirmesinde bulundu.

LGBTİ+'ların sokakta sürdürdüğü ısrarlı mücadelenin geleceğe umut ışığı verdiğini kaydeden Dikmen, iktidar ve muhalefet partilerinin LGBTİ+ hakları konusunda sınıfta kaldığını söyledi. Dikmen şunları söyledi: "AK Parti-MHP ortaklığı; siyasal hayatın her alanında merkezileştirdiği devlet gücünü LGBTİ+'lar üzerinde sözlü ve zaman zaman fiziki şiddete dönüştürürken, iktidar adayı siyasi partiler veya ortaklıklar bu tabloyu değiştirecek önerilerde bulunmaktan uzak. Nefret söylemi, ittifaklar üzerinden siyasi yelpazenin neredeyse tamamına sirayet etmiş durumda."

Raporda, LGBTİ+ var oluşunu tehlike olarak gösteren propagandanın kamusal alana hakim olduğu da vurgulanarak; "LGBTİ+ karşıtı nefret söylemi, dolaylı olarak hak ihlallerinin arttığı bir zemini yaratıyor. LGBTİ+ var oluşunu kriminalize eden, hastalık veya kaçınılması gereken bir tehlike gibi gösteren propaganda, kamusal alana hakim olmuş durumda" ifadeleri yer aldı.

'İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE TOPLANMA HAKKI GASP EDİLDİ'
Raporda öne çıkan bazı sonuçlar şöyle:
Yaşam hakkı ihlalleri nefret cinayetleri olarak kendini gösterdi. Ancak LGBTİ+'ların katledildiği suç eylemlerine ilişkin yargı süreçlerinin yavaşlığı, rutin hale gelmiş haksız tahrik indirimleri ve bundan dolayı açığa çıkan cezasızlık tablosu, yaşam hakkının usul boyutu olarak da ifade edilen, etkili soruşturma yükümlülüğü ihlali olarak kendini gösterdi.
Kamu gücünün LGBTİ+'ların toplanma hakkı kullanımını bastırırken kullandığı onur kırıcı veya kötü muamele uygulamaları, işkence ve kötü muamele yasağının sistematik olarak ihlal edilmeye devam etmesine yol açtı. LGBTİ+'lara dönük kişisel bütünlük hakkı ihlallerinin neredeyse üçte biri doğrudan kamu görevlilerinin gerçekleştirdiği ihlal eylemlerinden ileri geldi.
2023'te yaşanan afet koşullarında LGBTİ+'lar, gözden çıkartılan ilk kesimlerden oldu. 17 Mayıs Derneği & Kaos GL ortaklığında yayımlanan deprem raporu, verileriyle birlikte deprem bölgesinde yaşayan LGBTİ+'ların yalnızca depremin değil, depremle etkisi artan ayrımcılığın da mağduru olan ilk gruplarından biri olduğunu gösterdi.
LGBTİ+'lar 2023'te de bütün hak kategorilerinde ihlale uğratıldı. Cumhurbaşkanı, bakanlar ve parlamenterler eliyle yaygınlaştırılan devletin medya alanındaki baskı aracı RTÜK, nefret söylemi içeren videoları yaygınlaştırması için yayıncı kuruluşlara gönderirken, buna karşı başvurulan yargı yollarından sonuç almak imkansız.
LGBTİ+'lar 2023'te adliyelerin açık olduğu 254 iş gününün 56 günü yargılandıkları; şikayetçi, davacı veya davalı oldukları davalar için adliyelerin yolunu tuttular. LGBTİ+'lar 2022'de ise 37 günlerini adliyede geçirmişlerdi.
LGBTİ+ onur yürüyüşlerinin ve trans onur yürüyüşlerinin gerçekleştirildiği Haziran aylarında, LGBTİ+'ların barışçıl toplantılarına şiddet kullanılarak yapılan polis müdahaleleri bu ayı ihlal sayıları bakımından bir kere daha zirveye yerleştirdi.
Önceki yıllarda olduğu gibi 2023 yılında da LGBTİ+'ların en fazla ihlale uğratıldığı alan genel olarak ifade özgürlüğü ve onun özel bir görünümü olan toplanma hakkı oldu.
Kültür sanat alanındaki müdahale aracı olarak performans yasakları, diziler nedeniyle yayıncı kuruluşlara uygulanan yaptırımlar veya sansür-otosansür uygulamaları, Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulunca verilen kararlar, devlet güçleri tarafından kültür sanat alanının hedeflendiğini gösteren somut veriler oldu.
2023'te gözaltına alınan LGBTİ+'ların tamamı barışçıl toplantıların katılımcısıydı. Toplam 266 gözaltı işleminin 125'ine polis şiddeti eşlik etti. Ağırlıkla 2022'deki barışçıl gösterilere katılmaları nedeniyle gözaltına alınarak haklarında soruşturma yürütülen 42 LGBTİ+ hakkında ise ceza davası açıldı.