'Kanber Saygılı'yı işçilerle yürüttüğü mücadelesiyle, direngenliğiyle biliriz'
Gözaltında tutulan Kanber Saygılı'nın serbest bırakılmasını isteyen mücadeleci sendikalar, Saygılı nezdinde fiili meşru mücadele hattından ilerleyen sınıf sendikacılığının hedef alındığını kaydetti. Saygılı'yı tersanelerde işçilerle birlikte yürüttüğü mücadelesiyle, direngenliğiyle tanıdıklarını kaydeden DGD-SEN, Dev Yapı-İş, İnşaat-İş, Dev Turizm-İş Marmara Şubesi, Enerji-Sen temsilcileri, bu mücadelenin süreceğini vurguladı.
Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı, 3 gündür gözaltında tutuluyor. Saygılı, 9 Mart sabahı evine yönelik gerçekleşen polis baskınında işkenceyle gözaltına alınmıştı. Faşizmin ve sermayenin saldırılarına karşı Tuzla'dan Yalova'ya tersanelerde, depolarda; sokak sokak fiili meşru mücadele hattından ilerleyerek işçilerle birlikte mücadele yürüten Saygılı'nın serbest bırakılması talebiyle bu akşam 18.30'da Kadıköy'de Süreyya Operası önünde açıklama yapılacak. Saygılı'yla birlikte sokakta omuz omuza mücadele yürüten devrimci sendikalar, bu saldırının sadece Saygılı'ya değil mücadele edenlere yönelik olduğunun altını çizdi. ETHA'ya konuşan mücadeleci sendikaların temsilcileri, hiçbir saldırının Saygılı'ya geri adım attıramayacağını ekledi.
DGD-SEN: SINIFIN MÜCADELE EDEN DİNAMİKLERİNİ HEDEF ALIYORLAR
Saygılı ile 2006 yılında Tuzla'da Desan Tersanesi önünde tanıştıklarını anlatan DGD-SEN Genel Başkanı Neslihan Acar, "Başından kan akarken ve gözaltı aracına bindirilirken Kanber abiyle tanıştık. Desan Tersanesi hem iş cinayeti mahalli hem de tersane önü işçi ailelerinin, yakınlarının, arkadaşlarının kalabalık olduğu zamandı. Sendikal pratiği yeni yeni öğrendiğim süreçlerdi. Limter-İş'in tersanelerde verdiği mücadeleyle karşılaşmak benim için çok öğretici, kendi yürüttüğüm sendikal faaliyet ve örgütlenme faaliyeti için bir mücadele hafızası yarattı" dedi.
İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması için yürütülmesi gereken mücadeleye tanıklık ettiğini dile getiren Acar, "Hem Kanber Saygılı'nın hem de Limter-İş'in yürüttüğü mücadele çok kıymetlidir" vurgusu yaptı. İşçi sınıfının öfkesinin dipten gelen dalgayla biriktiği süreçlerde düzenin klasik şekilde mücadele edenlere saldırdığına dikkat çeken Acar, şöyle devam etti: "DGD-Sen üye ve yöneticilerinin darp edilmesine rağmen hapis cezası verilmesi, İnşaat-İş üye ve yönetcilerine verilen ev hapsi, Kanber abinin ev baskınında işkenceyle gözaltına alınması hiç tesadüf değil. Sınıfın mücadele eden dinamiklerini, fiili meşru mücadele edenleri hedef alıyorlar. Bunu kabul etmiyoruz. Limter-İş Sendikasının, DGD-Sen'in, İnşaat-İş'in tüm üyeleri gözaltına alınsa, tutuklansa dahi bu mücadele devam eder. Kanber Saygılı'ya yapılan operasyonu da üç gündür gözaltında tutulmasını da kabul etmiyoruz. Derhal serbest bırakılmalı."
DEV YAPI-İŞ: KANBER SAYGILI'YI DİRENGENLİĞİYLE BİLİYORUZ
Dev Yapı-İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut da Saygılı'ya yönelik gözaltı saldırısını kabul etmediklerini vurgulayarak söze başladı. Saygılı'nın bir gün önce tersane işçilerinin gasp edilen haklarını almak için Tuzla'da Çiçek Tersanesi önünde direnişte olduğunu hatırlatan Karabulut, "Üç gün boyunca orada direnişteydi, etrafında polisler dolu. Bu nedenle de ev baskınıyla, işkenceyle gözaltına alınması kabul edilemez. Herhangi bir soruşturma varsa, çağırmak isteseler anında ulaşabilirler. Kanber Saygılı, sürekli kamuoyu önünde olan mücadeleci arkadaşımız; emek, demokrasi mücadelesinin en önünde duran arkadaşlarımızdan. Bu saldırı mücadelesini engellemeye dönük. Ancak baskıyla, işkenceyle, gözaltıyla mücadelesini engelleyemezler. Kanber Saygılı'yı direngenliğiyle biliyoruz. Bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Son olarak tersane ve inşaat işçileri onun mücadelesini, sesini soluğunu her zaman yükseltir" dedi.
İNŞAAT-İŞ: SAYGILI NEZDİNDE MÜCADELECİ SENDİKALARI HEDEF ALIYORLAR
İnşaat-İş Örgütlenme Uzmanı Yunus Özgür de sınıf sendikacılığı için mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı. Özgür, "Kanber Saygılı Limter-İş Genel Başkanıdır. Depolarda ve özelikle Tuzla'da iş cinayetlerine, ücret gasplarına karşı mücadele eden devrimci bir sendikacıdır aynı zamanda. Bu nedenle bu saldırı esas olarak Kanber abi nezdinde mücadeleci devrimci sendikalara yapılmıştır. Derhal serbest bırakılmalıdır" ifadelerini kullandı.
DEV TURİZM-İŞ: MÜCADELECİ SENDİKACILIK ANLAYIŞINI ENGELLEMEK İSTİYORLAR
Kanber Saygılı'nın gözaltına olmasını baskı rejiminin kendini başka bir yönüyle göstermesi olarak değerlendiren Dev Turizm-İş Marmara Şubesi Örgütlenme Daire Başkanı Turgay Özdemir de şöyle devam etti: "Aynı zamanda bu mücadeleci sendikacılık anlayışının önünü kesmek, baskı unsuru oluşturmak amaçlı. Her seçim süreçlerinde bu baskı unsurları, çıkabilecek her türlü aykırı sesi bastırmaya çalışıyor. Kanber Saygılı'nın gözaltında olmasını da böyle değerlendiriyoruz. Derhal serbest bırakılsın."
ENERJİ-SEN: ASIL NEDEN İŞÇİLERLE BİRLİKTE YÜRÜTTÜĞÜ MÜCADELEDİR
Kanber Saygılı'nın yıllardır tersanelerde iş cinayetlerine karşı, tersane işçilerinin örgütlenme mücadelesi verdiğini, DİSK içinde işçi sınıfının onurlu seslerinden biri olduğunu ve birçok saldırıyla karşı karşıya kaldığını hatırlatan Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin, "Biliyoruz ki yapılan saldırının arkasındaki gerçeklik, oradaki tersane işçileriyle beraber yürüttüğü mücadeledir. Bir an önce serbest bırakılmalıdır. Kanber Saygılı, sendikasının başına, tersane işçileriyle birlikte orada yürüttüğü güvencesiz çalıştırmaya, iş cinayetlerine karşı mücadelenin başında olmalıdır. Kanber Saygılı'yı alanlar onun yalnız olmadığını iyi bilsinler" vurgusu yaptı.