24 Kasım 2024 Pazar

Kanarya Mahallesi: Öfkeden ırkçılık doğması nasıl engellenir

Kanarya Mahallesi'nde ortaya çıkan öfkenin ırkçılık ve lince dönüşmemesi için kadınlar yoğun çaba sarf etti. Kadın örgütleri yaşanılanları ETHA'ya değerlendirerek Kanarya'daki öfkenin, kadın ve çocuk düşmanı politikalara karşı birikmiş bir öfke olduğunu söyledi.
Küçükçekmece'de 5 yaşındaki kız çocuğunun cinsel saldırıya uğraması nedeniyle mahalledeki emekçiler, sokağa çıktı. Yapılan eylemler sonucu tecavüzcü yakalanırken mahallede bulunan kadın örgütleri linç ve ırkçı bir hareketin yaşanmaması için çaba harcadı.
 
İlk günden itibaren Kanarya Mahallesi'nde öfkeye ortak olan ve cinsel saldırının cezasız kalmaması için çalışan kadınlar, geri adım atmamaya kararlı. Şule Çet İçin Adalet Komisyonu, Özgür Genç Kadın (ÖGK), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) yaşananları ETHA'ya anlattı.
 
'KADIN ADALETİNİ SAĞLAYACAĞIZ'
 
Şule Çet İçin Adalet Komisyonu üyesi Yaren Tuncer, Salı günü yaşananları duyar duymaz mahalleye geldiklerini söyledi. Tuncer, "Taciz, tecavüz ve çocuk istismarı maalesef her gün yaşanılıyor" diyen Tuncer, "Komisyon olarak 'Kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarının karşısında kadın adaletini sağlamaya çalışacağız' diye yola çıktık. Çünkü kendimize böyle bir misyon biçmiştik" dedi.
 
Yapılan eylemlere polisin saldırdığını hatırlatan Tuncer, "Tecavüzcüleri yakalaması gereken polis istismara öfke duyduğu için eylem yapanlara saldırdı. Bu bile cinsel istismarın neden arttığının kanıtı. Bir kez daha böylece kadın adaletinin neden önemli olduğunu görmüş olduk" diye konuştu.
 
'ERKEK ADALETE ÖFKE'
 
ÖGK Üyesi Nazlı Yöyler, insanların özellikle de kadın ve çocukların çok öfkeli olduğunu kaydetti. "İnsanların öfkesi sadece buradaki cinsel saldırıya yönelik değil. Çünkü bugün her yer Kanarya Mahallesi" diyen Yöyler, her sokakta birçok kadının ve çocuğun cinsel saldırıya maruz kaldığını hatırlattı.
 
Öfkeli kalabalığın karakolun önüne gittiğini hatırlatan Yöyler, "Bunun nedeni erkek yargı ve onun istismarı aklayan kararlarına duyulan tepki" diye ifade etti.
 
'IRKÇILIĞA DÖNÜŞMESİNE ENGEL OLDUK'
 
HDP Küçükçekmece İlçe Eşbaşkanı Nergiz Oymak ise cinsel saldırıya duyulan öfkenin ırkçılığa dönüşmemesi için yoğun çaba sarf edenlerden biri. Oymak, ilk günden itibaren insanların öfkesinin birileri tarafından ırkçılık ve linç girişimine dönüştürme provokasyonları yapıldığını aktardı.
 
Çocuk istismarına duyulan öfkenin patlama noktalarına değinen Oymak, "Aslında bu saldırı hem çocuklara ve kadınlara hem de onların yaşam alanlarının kısıtlanmasına dönük. Bu da bir tecrittir" dedi. Oymak, çocuklarını artık sokağa göndermekten çekinen kadınları örnek verdi.
 
Birçok kadın örgütünün mahalleye geldiğini ve ortak bir tepki örgütlediklerini belirten Oymak, bundan sonraki sürece dair yine birlikte çalışmaya devam edeceklerini aktardı. Oymak, Kanarya Mahallesi'nde ortaya çıkan öfkenin ise kadınların birlikte hareket etme ve kadına ve çocuğa yönelik saldırılara son verme mücadelesi olduğunu aktardı.
 
'AKP TOPLUMSAL BİR ÇÜRÜME ÖRGÜTLEDİ'
 
SKM Üyesi Gülcan Taşkıran ise "Çocuk istismarına duyulan öfkenin sokaklara taşmasının en önemli sebebi, AKP'nin kadın ve çocuk düşmanı politikalarına duyulan öfkedir" dedi. Mecliste istismarı aklamaya dönük çıkarılan yasa tasarılarına ve Ensar Vakfı'nda istismarın cezasız bırakılmasına değinen Taşkıran, "Alttan biriken öfke böyle sokaklara yansıdı" diye konuştu.
 
Taşkıran, ırkçılık ve linç hareketi gelişmemesi için birçok yöre derneğini ve kurumları ziyaret ettiklerini söyledi. Üyelerine öfkenin linç girişimine dönüşmemesi için uyarı mesajı atmalarını istediklerini ifade etti. Taşkıran, kadınlar olarak kahveleri dolaştıklarını ve ırkçılık karşıtı konuşmalar ile halkın öfkesini kadın ve çocuk düşmanı politikalara yönelik olması gerektiğini anlattıklarını kaydetti. Bu çalışmanın kadın örgütleri ile ortak yapılmasının da etkili ve önemli olduğunu vurguladı.
 
Taşkıran, "17 yıl boyunca iktidar, kadın düşmanı yasaları, 12 yaşındaki çocuklarla evlenilebileceği yönlü açıklamaları ve istismarı meşrulaştıran politikaları ile toplumsal bir çürüme örgütlüyor. Bu toplumsal çürümede 5 yaşındaki bir çocuğa tecavüz edilmesi olarak yaşanıyor" diye aktardı.
 
'IRKÇILIK DEVLET POLİTİKASI'
 
Irkçı ve göçmen karşıtı söylemlere de değinen Taşkıran, şöyle konuştu: "Yıllardır farklı halktan insanlara yönelik ötekileştirme politikaları hayata geçiriliyor. Bu politikalara bağlı olarak da bütün kötülüklerin kaynağının göçmenler olduğu gibi bir algı yaratılıyor toplumda. Kanarya'da olduğu gibi çocuk istismarı ve kadına yönelik şiddette farklı halkların neden olduğu algısı bir devlet politikasıdır."
 
İnsanların karakol önünde toplanmasının çok doğal olduğunu ifade eden Taşkıran, "Toplumsal mücadele söz konusu olduğunda hızla müdahale ve eden birilerini kendince suçlu diye hedef gösteren mülki amir ve kolluk kuvveti, söz konusu çocuk istismarı olunca aynı hızla harekete geçmiyor. Doğal olarak halk da karakolun önünde toplanarak onlara görevlerini yapma çağrısı yapıyor" diye belirtti.
 
'MÜCADELE ETMEDEN ADALET SAĞLANMIYOR'
 
Adalet arayan birçok sembol ismin ve kadın kurumunun Kanarya'da buluştuğunu hatırlatan Taşkıran, Cumartesi Annleri, Şule Çet İçin Adalet Komisyonu ve Rabiz Naz'ın babası Vatan Şaşmaz başta olmak üzere çok fazla destek geldiğini aktardı.
 
Taşkıran, şöyle devam etti: "Adalet isteyen birçok farklı kesimin burada buluşmasının nedeni mahkemelerin herhangi bir adalet sağlamıyor oluşudur. Bu ülkede herhangi bir konuda bir adalet talep istiyorsanız mücadele etmeniz gerekiyor. Devletten mağduriyetinizi giderecek bir şey beklediğinizde maalesef suçlu duruma düşüyorsunuz. Toplumun adalet talebi damla damla birikiyor ve bir çığ olarak ortaya çıkıyor."