4 Ekim 2024 Cuma

'Kanal İstanbul tarım, hayvancılık ve yaban hayatına büyük zarar verecek'

İstanbul Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, Kanal İstanbul güzergahında bulunan Arnavutköy ilçesinde yapılacak bazı düzenlemelerin hayvancılık ve tarımsal üretim faaliyetlerine büyük darbe vuracağını belirterek, "Kararla bölgede yaşayan ve başka bir geçim kaynağı bulunmayan üreticiler inşaat rantına feda edilmişlerdir" dedi.

Arnavutköy İlçe Umumi Hıfzıssıhha Meclisi, Ekim 2020'de aldığı kararla, bölgenin bazı mahallelerinde bulunan hayvan ahırlarının boşaltılması kararı almış, tahliye içinse haziran ayına kadar süre vermişti. Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan İVHO Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, kararın bölgede çiftçilik ve hayvancılık yapan köylülerin haklarını çiğnemesinin yanı sıra İstanbul'un hayvansal gıdaya erişimine ve yaban hayatına da zarar vereceğini belirtti.

İl olarak 545 bin hektar alana sahip İstanbul'un yaklaşık yüzde 25'inin tarım alanlarından oluştuğunu, bunun yüzde 86'sının da Kanal İstanbul'un konumlandığı Avrupa yakasında yer aldığını belirten Arslan, "Bölgede çok sayıda üretici tarım ve hayvancılıkla uğraşmakta, önemli miktarda bitkisel ve hayvansal üretim yapmaktadırlar. Bölgede bulunan bazı endemik bitki türleri uluslararası sözleşmelere göre koruma altında bulunmaktadır. Kararın uygulanacağı Arnavutköy ilçesinde TÜRKVET kayıtlarına göre 934 işletme, 16.111 sığır, 3928 manda, 18.915 koyun, 2574 keçi varlığı bulunmaktadır" dedi.

ÜRETİCİLER İNŞAAT RANTINA FEDA EDİLDİ
Arnavutköy'ü de içine alan bu bölgenin tam bir yaban hayatı cenneti hüviyeti taşıdığını ve kuşların göç yolları üzerinde bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Murat Arslan, Türkiye'nin Önemli Doğa Alanları arasında olan bölgede nesli tükenmekte olan ve çoğu koruma altında olan yaban türleri bulunduğuna dikkat çekti.

Kararın birçok soruna neden olacağını kaydeden Arslan, "Alınan kararla boşaltılan bölgelerde bulunan üreticiler ve besledikleri hayvanlar için herhangi bir önlem alınmamıştır. Kararla bölgede yaşayan ve başka bir geçim kaynağı bulunmayan üreticiler inşaat rantına feda edilmişlerdir. Son yıllarda doğaya, ekosisteme zarar veren ve üretimi de derinden etkileyen bu gibi kararlar, köyleri ve şehirleri kimliklerinden uzaklaştırmaya, yaşanmaz hale getirmeye başlamıştır. Yaban hayatı tahribatı nihayet milyonlarca insanı etkileyen pandemi sonucunu doğurmuştur" ifadelerini kullandı.

İVHO Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan açıklamasını şöyle tamamladı: "Öyle görünüyor ki, tüm itirazlara karşın doğayı tahrip etme, gelenekleri, üretim alışkanlığını, kendi kendine yeten yapının yok edilmesi girişimleri devam edecek. Yapılması gereken ise tüm otoritelerin önerdiği gibi, bilimin ortaya koyduğu verilerle, her alanda üretimi, üretici örgütlenmesini teşvik etmek, doğanın korunmasına katkıda bulunmaktır."