Kamu emekçileri Ulus Meydanı'nda: Krizi yaratanlara borcumuz yok!
KESK Ankara Şubeler Platformu üyeleri, Ulus Meydanı'nda eylem yaparak kamu emekçilerinin ücretlerine ek zam yapılmasını ve enflasyon farkının ödenmesini talep etti. Yapılan açıklamada, ücretlere Ocak ayı beklenmeden, yaşanan gerçek enflasyon temel alınarak artış yapılması; Elektrik, doğalgaz, akaryakıt, ekmek gibi temel ihtiyaç mallarına yapılan zamların geri alınması; Kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen saldırılara son verilmesi ve bütçe döneminden önce gerçek bir toplu sözleşme yapılmasını talep edildi.
Platform Sözcüsü Devrim Kahraman, “Bebek maması ve bezinden tutun meyve ve sebzeye kadar iğneden ipliğe her şeye ardı ardına yapılan zamlar sürmektedir. Tam da okulların açıldığı dönemde kâğıtta, defterde, kırtasiye ürünlerinde, servis ücretlerinde yapılan artışlar cep yakmaktadır. Kış aylarına girmeye hazırlandığımız bir dönemde, hem de döviz kuru kısmen düşmesine rağmen elektriğe ve doğalgaza tekrar zam yapılmıştır. Son zamlarla birlikte konutlarda kullanılan elektrik yılın başından bugüne yüzde 41, doğalgaz ise yüzde 44 zamlanmıştır” şeklinde konuştu.
Aylık enflasyonun yüzde 6,30, yıllık enflasyonun ise yüzde 24,52 olarak gerçekleştiğine dikkat çeken Kahraman, “Çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız yangının TÜİK’in resmi enflasyon rakamlarının çok daha üzerinde olduğunu bu ülkede çocuklar dahi bilmektedir” dedi ve ekledi: “Tüm ücretli kesimler gibi kamu emekçileri de artan hayat pahalılığında gittikçe yoksullaşmaktadır.”
“Yandaş konfederasyon yönetiminin geçtiğimiz yıl altına imza attığı son satış sözleşmesi ile maaşlarımızda 2018 yılının ilk altı ayında %4, ikinci altı ayında ise %3,5 artış yapılması, 2019 yılında ise yüzde 4+5 artış yapılması kararlaştırılmıştır” diyen Kahraman, “Temmuz-Ağustos-Eylül ayını kapsayan üç aylık dönemin enflasyonu yüzde 9,3'tür. Yani yaşadığımız gerçek enflasyonunun çok uzağında olan resmi enflasyona göre bile önümüzde üç ay olmasına rağmen şimdiden yüzde 6 oranında bir enflasyon farkı oluşmuştur” diye belirtti.
Dört kişilik bir aile için açlık sınırının 2 bin 214 TL, yoksulluk sınırının ise 6 bin 237 TL’ye ulaştığını vurgulayan Kahraman, “Buna göre eş ve çocuk yardımı dahil ortalama 3 bin 250 TL maaş alan kamu emekçileri hızla açlık sınırına yaklaşmaktadır” dedi ve bir kamu emekçisinin, dolar kurundaki artıştan kaynaklı olarak 9 aylık dönem içinde 2 maaş kayıp yaşadığını ifade etti.
YAŞANAN KRİZİN FATURASI EMEKÇİLERE YIKILIYOR
KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Devrim Kahraman yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Geçtiğimiz hafta açıklanan 'Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı' ise günlerdir kamuoyunda yaratılan beklentiyi karşılamanın çok uzağındadır. Söz konusu program paketinden patronlara yeni vergi iadeleri, krediler, KDV iadesinin kolaylaştırılması gibi müjdeler çıkarken vatandaşlara ise çıka çıka yaşanan gerçek enflasyonun yüzde 50’yi aştığı koşullarda, 80 gün sürecek yüzde 10 indirim kampanyasının yapıldığı firmalardan alış veriş yapma tavsiyesi çıkmıştır. Kısacası siyasi iktidar halkı oyalamaya, yaşanan krizin faturasını emekçilere yıkmaya çalışmaktadır.”
“Bizler KESK’e bağlı sendikaların üyeleri olarak bir kez daha altını çiziyoruz. Yaşanan krizin sorumlusu ücretleri, gerçek enflasyon yerine hiçbir zaman tutmayan hedeflenen enflasyon rakamlarına göre belirlenerek gittikçe yoksullaştırılan, büyümden pay verilmeyen, sendikal hakları teker teker yok edilen asgari ücretliler, işçiler, kamu emekçileri ve emekliler değildir. Dolayısıyla işçilerin, emekçilerin bu krizi yaratanlara bir borcu yoktur. Tam tersine yıllardır yaşadığı kayıplardan kaynaklı alacağı vardır.”
KESK'liler eylem boyunca, "Ek zam hakkımız söke söke alırız", "Ücretli köle olmayacağız", "Zam, zulüm, işkence işte AKP", "Toplu sözleşme hakkımız engellenemez" sloganlarını attı.