Kaldıraç: Bebeklerin katili saray rejimi
Yenidoğan bebeklerin bir çete tarafından katledilmesinin kapitalist düzenin bir sonucu olduğunu vurgulayan Kaldıraç Hareketi, "Çözüm, ellerinde kadınların, hayvanların, işçilerin, yeni doğmuş bebeklerin kanı olanlara, saray rejimine karşı direnişi örgütlemekte, kaderimizi kendi ellerimize almaktadır" ifadelerini kullandı.
Kaldıraç Hareketi, "yenidoğan çetesine" ilişkin Fatih'te bulunan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. Eylemde, "Saray rejimi çürütür, katleder" dövizleri taşındı.
EDEPALİ: KOCA BİR ÇÜRÜMÜŞLÜK SAKLANMAYA ÇALIŞILIYOR
Kaldıraç Hareketi adına basın açıklamasını okuyan Boran Edepali, "16 yıl önce Dünya Bankası hibeleri ile toplatılan 'sağlıkta dönüşüm' adı altındaki ticarileştirme programının çarpıcı sonuçlarını yaşıyoruz" ifadelerini kullandı. 2008 yılında sağlığın ticaretin konusu olamayacağına dair gerçekleştirilen eylemleri hatırlatan Edepali, bu çürümenin yeni doğmuş bebeklere kadar gideceğinin öngörülemediğini kaydetti.
"Bize 5 gündür, 'yenidoğan çetesi' diye Hipokrat yeminine ihanet etmiş, insan müsveddesi bir avuç hekimi, sağlık çalışanını, birkaç tane hastane patronunu hedef gösteriyorlar. Sahnenin önüne attıkları şudur: birkaç insanlıktan çıkmış doktor, birkaç suça bulaşmış hastane çalışanı, birkaç kötü hastane, birkaç kirli ilişki, güya bir iyi savcı" ifadelerini kullanan Edepali, bu sahneyle koca bir çürümüşlüğün saklanmaya çalışıldığını vurguladı.
'SİSTEM BİR BÜTÜN HALİNDE BEBEKLERİ KATLEDİYOR'
Sistemin bir bütün halinde bebekleri katlettiğini vurgulayan Edepali, sağlığın, eğitimin ve her şeyin ticaretin, para kazanmanın, yağmanın parçası haline getirildiğini söyledi. Hastanelerin müşteri garantisiyle çalıştığına işaret eden Edepali, şu ifadeleri kullandı: "Yıllardır, emekçilerin vergilerinden oluşan bütçeden sağlığa ayrılan pay, SGK ya da GSS ile emekçi ve yoksul halktan alınan primler. İşte bu çark içinde kravatlı ya da kravatsız, elit ya da mafya görünümlü sermayeye yağmalatılıyor. İrili ufaklı tüm çetelerin yaratıcıları, iş daha büyüklere kaynak aktarmak olunca hep kullandıkları daha küçük çeteleri harcamıştır. Örneğin, bebeklerimizi öldüren hastanelerin yaratıcıları bu karanlık perdesinin arkasında biz yoksulların zaten gidemediği Medicana, Acıbadem, Metropol, Koç vb. hastaneleri temiz midir? Hiçbiri ama hiçbiri masum değildir."
'KENDİ YAŞAMLARIMIZI ELİMİZE ALMADAN ÖLÜMLERİ DURDURAMAYIZ'
"2018 yılında bu ülkede yılda 10 bin çocuk kaybolmuştur. Ve yine aynı yıl içinde, dünya çapında kırmızı bültenle aranan İsrailli bir organ kaçakçısı, bir şirket kurarak 'faaliyetlerini' bu ülkede sürdürmeye başlamıştır. İşte size bu aşağılık düzenin pek tabii hukuka uygun sağlık hizmeti" diyen Edepali, kapitalizm denen bu çürümüş düzenin insanları çürüterek ayakta durduğunu söyledi.
Bu düzene karşı mücadele etmeden yaşamanın mümkün olmadığını vurgulayan Edepali, "Biz kendi yaşamlarımızı elimize almadan ölümleri durduramayız. Bebeklerin, bakıma muhtaç hastaların canı pahasına sokulduğu bu tezgâhı organize edenler ve bunlara ortak olanlar katliam düzenine engel olmayacaklar. Biz yaşamız, onlar ölüm! Sorumluluk biz işçilerde, öğrencilerde, kadınlarda, halklardadır" ifadelerini kullandı.
'TÜM HASTANELER KAMULAŞTIRILMALI'
Edepali, şöyle devam etti: "Çözüm, ellerinde kadınların, hayvanların, işçilerin, yeni doğmuş bebeklerin kanı olanlara, saray rejimine karşı direnişi örgütlemekte, kaderimizi kendi ellerimize almaktadır. Mesleğinin ve insanlığın onuruna sahip çıkmak isteyen tüm sağlık emekçilerine çağrımızdır: Halkın eşit, ulaşılabilir, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti alabilmesi için sağlık emekçileri, hastanelerin yönetimini devralmalıdır. Bu, sadece sağlığın ticaretin konusu olmaktan çıkarmanın bir adımı değil; bu çürümüş düzene karşı insanca, onurlu bir yaşamın inşasının da adımıdır."
Tüm hastanelerin kamulaştırılması, sağlığın ticaretin konusu olmaktan çıkarılması gerektiğini vurgulayan Edepali, "İnsanca yaşamak ve yaşatmak isteyen herkese çağrımızdır: Bu çürümüş düzeni yıkmadan yaşanacak bir hayat yoktur. Bu pisliği devrim temizler" dedi.
Eylem boyunca, "Adalet biziz susmayacağız", "Bu pisliği ancak devrim temizler", "Bebeklerin katili saray rejimi", "Parasız eğitim, parasız sağlık", "Sağlık haktır satılamaz", "Katillerden hesabı emekçiler soracak" sloganları atıldı.