24 Kasım 2024 Pazar

'Kadınları 25 Kasım'da seslerini yükseltmeye çağırıyoruz'

Rojava kadın devrimiyle birlikte kurulan Sara Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Örgütü, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'ne ilişkin ETHA'ya değerlendirmelerde bulundu. Mücadele örgütü yöneticilerinden Halîma Mihemed, "Bizler geleceği kuruyoruz. Bütün uluslardan kadınları başlattığımız 25 Kasım kampanyasına katılmaya, seslerini yükseltmeye ve
haklarını kullanmaya çağırıyoruz" dedi.

Rojava devrimi bir kadın devrimi olsa da hala erkek egemen zihniyetin izleri sürüyor. Toplumda kadına yönelik baskılar devam ederken kadınlar ise elde edilmiş kazanımlarını korumak için mücadeleyi büyütüyor. Bu kapsamda kurulan Sara Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Örgütü 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında "Namus kadın bedeni değil, toplumun özgürlüğü ve toprağıdır" şiarıyla kampanya başlattı.

Hesekê Kantonu yöneticilerinden Halîma Mihemed, 25 Kasım dolayısıyla başlattıkları kampanyayı ve kadınların yaşadıkları zorlukları ETHA'ya değerlendirdi. 2023 yılında kadına yönelik şiddetin arttığını vurgulayan Halîma Mihemed, 25 Kasım dolayısıyla bilinçlendirme çalışmaları yürüttüklerini ve Jineoloji kurumuyla ortak bir sempozyum düzenlediklerini belirtti. 25 Kasım çalışmaları kapsamında Serêkaniyêli göçmenlerin kaldığı iki kampa ve Jinwar kadın köyüne ziyaretler gerçekleştireceklerini söyledi.

'KADINLAR DEVRİMDEN ÖNCE BASKI ALTINDA KALSA DA SES ÇIKARAMIYORDU'
Kadına yönelik şiddetin ev içinde yaşandığını hatırlatan Halîma Mihemed, yürüttükleri bilinçlendirme çalışmalarıyla evlere girdiklerini belirtti. Devrim topraklarında hala gerici DAİŞ zihniyetinin izleriyle mücadele ettiklerini ifade eden Halîma Mihemed, "Şiddet daha çok da küçük yaşta evliliklerle, çok eşlilikte yaşanıyor. Kadına yönelik şiddete karşı yüzde yüz bir çözüm bulduk diyemeyiz. Hala bütün kadınlara ulaşabilmiş değiliz. Bazı kadınların DAİŞ zihniyeti hala sürüyor. Çok eşlilik, çocuk yaşta evlilik, erkeğin kadına yönelik şiddeti çok sık yaşanıyor oralarda. Biz de seminerlerle, broşürlerimizle, çalışmalarımızı genişletip o kadınlara ulaşmaya çalışıyoruz" dedi.

Kadınların Rojava kadın devriminden önce aile yönünden birçok zorlukla karşılaştıklarını hatırlatan Halîma Mihemed, bu dönemi şöyle tarif etti: "Kadınlar devrimden önce ne kadar baskı altında kalsa da ses çıkaramıyordu. Örf ve adetlerde, erkek zihniyetin korkusundan ses çıkartamıyorlardı. Ulaşabilecekleri bir örgütleri yoktu. Kadınları koruyacak bir yer yoktu. Şeref adı altında öldürülüyorlardı. Örf ve adetin birçok gerici yanını yaşıyorlardı ama sonunda 'Sen kadınsın yerin evdir, mutfaktır, çocuklarının yanıdır' deniyordu. Kadınlar böyle tarif ediliyordu."

'KADIN HAKLARI YÖNÜNDEN BÜYÜK BİR MÜCADELE YÜRÜTÜLDÜ'
Devrimle birlikte büyük bir gelişim sağlandığını belirten Halîma Mihemed, "İlk dönem ne kadar eskinin izi vardıysa şimdi o kadar gelişme var. Askeri bir kadın gücünün oluşturulması önemli bir kazanımdı, kadınlar kendini ispatladı. Toplumda birçok kadın örgütü kuruldu. Kadınların direnebileceği, mücadele edebileceği görüldü. Kadın hakları yönünden büyük bir mücadele yürütüldü. Yokluktan varlık yarattık. Kadınların haklarının, akıllarının, fikirlerinin, bilinçlerinin olduğu görüldü.

Mihemed, "Rojava devriminde her şey tamamlandı, bütün kadınlar özgürleşti diyemeyiz hala zorluklarla karşılaşan kadınlar da var ama mücadeleyi sürdürüyoruz. Kobanê direnişiyle birlikte Kürt kadını görünür oldu ve Rojava devrimi dünyaya örnek oldu. Belki yoldaşlarımız şehit düştü ama büyük bir zafer de bugüne kadar sürüyor" ifadelerini kullandı.

Kadınların evlerde olduğunu bu yüzden ev ziyaretleri gerçekleştirdiklerini belirten Halîma Mihemed, "Aile ziyaretine gittiğimizde, kadınlara 'ne kadar acı çekmişsin neden ses çıkarmıyorsun? O kadar kurum, örgüt var. Bu baskıyı hala kabul mu ediyorsun' diyoruz. O da 'Hayır, kabul etmiyorum' diyor ama hala o eski örf ve adetlerin baskısı altındalar. Kız çocukları da 'Buraya gitme, bu senin için uygun değil, örf ve adetlerimiz böyle, bu kıyafeti giyme, bu olmaz' gibi engellemelerle karşılaşıyor" dedi.

Rojava devrimiyle birlikte birçok kadın kurumunun kurulduğunu hatırlatan Halîma Mihemed, şu ifadeleri kullandı: "Kadın Evi (Mala Jin) kuruldu. Sara Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Örgütü kuruldu. Broşürlerimizi dağıtarak kadınların bir merkezleri olduklarını fark etmelerini ve merkezimize gelerek yaşadıkları baskıyı söylemelerini istiyoruz."

'ERKEK ZİHNİYET KADININ VARLIĞINI, FİKRİNİ, HAKKINI KABUL ETMİYOR'
Bir yıl içerisinde Hesekê Kantonu'nda 4 kadının katledildiğini, 4 kadının da intihara sürüklendiğini kaydeden Halîma Mihemed yaşanan katliam ve intiharlarla ilgili araştırma yaptıklarını ve sonuca ulaştırmadan çalışmayı bitirmediklerini belirtti. Mihemed, "Bu Hesekê için büyük bir sayı. Erkek zihniyet kadının varlığını, fikrini, hakkını kabul etmiyor ve katlediyor. Kadına yönelik şiddet bu son dönemde arttı. Kadın örgütleri ne kadar çoğalsa da tüm kadınlara ulaşamıyoruz. Bu kadınları araştıracak ve ulaşacağız. Bir çözüm bulacağız" dedi.

Mihemed, Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınlara şu çağrıyı yaptı: "Bizler geleceği kuruyoruz. Daha önce başımıza gelenler tekrar gelmesin diye Kuzey ve Doğu Suriye'deki Kürt, Arap, Süryani bütün uluslardan kadınları başlattığımız 25 Kasım kampanyasına katılmaya, seslerini yükseltmeye ve haklarını kullanmaya çağırıyoruz."