Kadınlar renkleriyle İstasyon Meydanı'na aktı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) tarafından Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda "Kadınlar özgürlük için direnişte, kadınlar grevde" sloganıyla düzenledi.

 

Yenişehir ilçesinin Gevran Caddesi'nde bir araya gelen kadınlar, erbaneler eşliğinde İstasyon Meydanı'na yürüdü. Rengarenk yöresel kıyafetleri ile dikkat çeken kadınlar, "Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa" ve "Bedenime dokunma" pankartları açtı. Miting alanı girişinde kadınları durduran polisiler, pankartlara el koydu. Engellemelere rağmen kadınlar kortej halinde zılgıtlarla alana giriş yaptı. Kentin yanı sıra Mardin, Derik, Nusaybin, Kızıltepe ve Urfalı kadınlar da miting alanındaki yerini aldı. Miting alanında bir araya gelen yüzlerce kadın, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 121 gündür açlık grevi eylemini sürdüren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven'i "Leyla Güven rumeta meye" sloganıyla selamladı.

 

Alanda, "Biji berxwedana zindanan", "Kadın yaşam özgürlük", "İtaat yok direniş var", "Jin jiyan azadi", "Be serok jiyan nabe", "Susma haykır kadınlar vardır", "Kadınsız yaşamı başınıza yıkarız" sloganları atıldı.

 

KADINLAR HALAY ÇEKTİ

 

Kadınlar sahnede çalınan ezgiler eşliğinde halaylar çekti. Miting, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Tertip Komitesi Başkanı Gülistan Ataş ve DAKAP Sözcüsü Bahar Yıldırım, kadınları selamladı. 8 Mart'ı zorlu şartlarda karşıladıklarını Bahar Yıldırım, "Zılgıtlarımız bütün kadınlara ulaşsın" dedi.

 

DTK Eşbaşkanı Leyla Güven de mitinge mesaj gönderdi. Güven'in mesajı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir tarafından okundu. Güven’in mesajı şöyle: "Merhaba sevgili kadınlar, 8 Mart haftasındayız. Bütün dünya kadınlarının ve sizlerin 8 Mart direniş gününü kutluyorum. İnanıyorum ki; her gelen yeni gün 8 Martlar bize daha özgür günlerin müjdeleyicisi olacaktır. 8 Martlarda bizler kadınların yani toplumun taleplerini alanlarda haykıracağız. Her gün biraz daha direnişi yükselterek, mücadelemizi yükselterek kadının toplum içerisindeki bütün haklarını, hukukunu ve özgürlüğünü en üst seviyeye ulaştıracağız."

 

Ardından konuşmasına devam eden Taşdemir, kadınların gününü kutladı. 8 Mart'ın kadın mücadelesi ile bugünlere ulaştığını ifade eden Taşdemir, "Zindanlardan, sokaklara bütün kadınlara selam olsun. Zulüm ve baskı ne zaman öne çıktıysa bir kadın aydınlık olup, meşalesi ile karanlığa yürür. Rosa Lüksemburg'tan Leyla Qasım'a, Sakinelerden Sêvêlere bu direniş böyle gelmiştir" dedi.

 

'LEYLA KADINLARA ÖNCÜLÜK EDİYOR'

 

DTK Eşbaşkanı Leyla Güven'i selamlayan Taşdemir, "Bugün faşizme, diktatörlüğe karşı bir kadın direnişi ile yarınlarımızı aydınlatıyor. Direnişin adı Leyla'dır, 8 Mart Leyla'ya armağan olsun. Barış, demokrasi ve özgürlük için direniyor. Leyla kadınlara öncülük ediyor. Leyla tecridin anlamını iyi biliyor. Tecrit savaştır, savaş kadınların yaşamını baskı altına alıyor. Tecrit kırılmayana kadar kimse özgür olamaz, kadınlarda özgür olamaz. Tecrit kırılmayana kadar direnişimizi sürdüreceğiz" diye konuştu.

 

'ÖCALAN KADIN MÜCADELESİ İÇİN TECRİT ALTINDA'

 

2013 ile 2015 yılları arasında PKK lideri Abdullah Öcalan ve devlet arasında sürdürülen diyalog sürecini hatırlatan Taşdemir, "2013 yılında Kürt sorunu diyalog ile çözülmeye başladığında Sayın Öcalan; 'kadınlar bu masada oturmayana kadar demokrasi de barış da eksiktir' demişti. Sayın Öcalan 40 yıldır kadın özgürlüğü için önemli bir mücadele yürütüyor. Bu nedenle tecrit bu kadar ağırlaştırılıyor. Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kıracağız. Tecrit kırılmayana kadar bu topraklara ne barış ne huzur gelmeyecektir. Leyla Güven bu çağrıyı yapıyor. Leyla Güven; devletin suç işlediğini belirtti. Devlete çağrımız; hukukunuza uyun, suç işliyorsunuz. Kadınlar bu suça karşı mücadele etmeye devam edecektir" şeklinde konuştu.

 

'KADINLAR ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN DİRENİYOR'

 

Kadınların özgürlüğü için mücadele ettiğini vurgulayan Taşdemir, "8 Mart direniş günüdür. Kadınlar binlerce yıldır özgürlüğü için direniyor. Bugün dünyanın dört bir yanında kadınlar tek adamlara karşı, faşizme karşı mücadele ediyor ve yeni bir yaşam inşa ediyor. Bu yaşamda huzur ve barış var. Rojava'da özgürlük için mücadele eden kadınlara bin selam olsun. Rojava kadınları DAİŞ'e karşı bizlere büyük bir örnek gösterdi. İŞİD köle pazarları yarattı. Kadınlar bu karanlığı yıktı ve aydınlık günleri gösterdi bize" ifadelerini kullandı.

 

'BU TOPRAKLARDAN GİDECEK OLAN KAYYUMLARDIR'

 

AKP hükümetinin kadına yönelik politikalarını eleştiren Taşdemir, şunları söyledi: "İŞİD zihniyeti bugün her yerde. AKP-MHP iktidarı sadece Kürt düşmanı değil, kadın düşmanıdır. Yasaları ile taciz ve tecavüzcüleri savunuyor. Kadınları her yerde yasaklamak istiyorlar. Kadın mücadelesinden korkuyorlar. Haklısınız korkun, kadınlar diktatörlüğün sonunu getirecektir. Bizler bu faşizmi mücadelemizle parçalayacağız. Her yerde HDP ve Kürt düşmanlığı yürütüyorlar. Pankartlarımız, bayraklarımızın asılmasına dahi izin verilmedi. Taciz ve tecavüzü savunanlara 31 Mart'ta cevap vereceğiz. Kayyum zihniyetinizi alın götürün diyeceğiz. HDP 'ülkeyi terk etsin' diyor; bu bizim topraklarımız, kimi kimin topraklarından çıkarıyorsunuz. Gidecek olan varsa kadın düşmanı zihniyetiniz ve kayyumlarınız olacaktır. 31 Mart'ta bunu gerçekleştireceğiz."

 

UYANIK: YAŞAMI SAVUNUYORUZ

 

HDP'nin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan Adayı Hülya Alökmen Uyanık ise Leyla Güven ve cezaevlerinde açlık grevi eylemini sürdüren kadın tutukluları selamlayarak, "Tecritten en fazla zarar gören kadınlardır. Kayyum politikalarıyla kadınlara ciddi baskılar uygulanmaktadır. Ancak 31 Mart'ta kadınlar kayyumlara gereken cevabı verecektir. Kadınlar olarak tarihi bir sürece tanıklık ediyoruz. Ölümlere, savaşlara rağmen yaşamı yeniden inşa edenlerin zamanında geçiyoruz. Her şeye rağmen biz kadınların susmadığı direndiği bir çağdan geçiyoruz. Zor ama bir o kadar da direnişe tanıklık ediyoruz. Erk zihniyet tarafından cezasızlığın dayatıldığı bir süreçten geçiyoruz. 1980 darbesini nasıl kadınlar dağıttıysa; bugün de bu süreci de kadınların direnişi dağıtacak. Kadınlar olarak grevdeyiz. Bıkmadan usanmadan yaşamı savunuyoruz" dedi.

 

'GÜLTAN KIŞANAK GİBİ DİRENECEĞİZ'

 

"Gültan Kışanak gibi bizler de direneceğiz" diyerek konuşmasına devam eden Uyanık, "Cezaevleriyle, ölümlerle, savaşlarla bu kesintisiz direnişimizi durdurmak istediler. Bin defa daha katletseler de buradayız işte buradayız. Nenelerimiz, analarımız buradaydı, biz buradayız ve yarın çocuklarımız da burada olacak. Binlerce kadın iktidarın politikalarına net cevap veriyorlar. Amed bizim, Kürdistan bizim, şehirler bizim ve gitmiyoruz burada kalacağız. Bu seçim biz kadınlar için çok önemlidir. Çünkü kayyumlar ilk iş olarak kadın çalışmalarına saldırdı. Fakat bizim için her sokak ve her semt kadın mücadelesi alanıdır. Kurumlarımızı kapatsalar da zihnimize kilit vuramadılar. Yine umutta yine şiirde yine direnişteyiz. Size söz olsun daha önemli çalışmalara imza atacağız. Kayyum atayacaklarını söyleyenler unutmasınlar ki biz o koltuğu Gültan Kışanak'tan devralacağız, kayyumlardan değil. Gültan Kışanak gibi bizler de direneceğiz. 1 Nisan'da kadınlarla birlikte belediyeleri açıp gerçek sahiplerine teslim edeceğiz" dedi.

 

'KADIN DİRENİŞİNDEN KORKUYORLAR'

 

KESK Kadın Sözcüsü Gülistan Atasoy da kadınları selamlayarak, şunları söyledi: "8 Mart'ı direnişleriyle yeniden bu ülkede barış iklimi oluşsun diye bedenini açlığa yatıran Leyla Güven ve tüm kadınlara selam olsun. Sevgili kadınlar erkek egemenliğinin hüküm sürdüğü bir dünyada barış olamaz. Bizim örgütlü mücadelemize 8 Mart'ta bile tahammül edemeyen zihniyeti kınıyoruz. Banu arkadaşımız ve onun gibi tüm kadınların yanında olacağız. Bunu neden yaptıklarını çok iyi biliyoruz. Kadınların direnişinden korkuyorlar. Bizlerin kamudan istihdamda yer lamamızı istemiyorlar. Onların istediği şekilde yaşamımızı, gülmemizi, çocuk yapmamızı istiyorlar. Şimdiler de tutturmuşlar susun, korkun, itaat edin diyorlar. Biz bu alanda bize 'itaat edin' diyen Bilal Erdoğan başta olmak üzere tüm erk zihniyetlere diyoruz ki; biz sizin gerçek yüzünüzü gördük. Tecavüzü nasıl meşrulaştırdıklarını, annelerin çocuklarının bedenlerini nasıl buzdolaplarında sakladıklarını, Kürt sorununa sunduğunuz çözümsüzlüğün katliamlarını gördük. Ancak siz direnen kadınları görmediniz. Onca baskıya rağmen özgürlüğün, barışın bayrağını asla yere indirmeyeceğiz. Sizin bekanız için değil özgür yarınların bekası için direneceğiz. Yaşasın kadınların örgütlü mücadelesi. Vardık varız var olacağız."

 

Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle cezaevlerinde açlık grevi eyleminde bulunan kadın tutukluların gönderdiği mesajlar okundu.

 

'KADINLAR KÜRT ULUSAL BİRLİĞİNİN TEMELİNİ ATMIŞTIR'

 

HDP ile yerel seçimler kapsamında ittifak kuran partiler adına konuşan İnsan ve Özgürlük Partisi üyesi Menice Gülmez, "Bu topraklar, bu şehirler çok acı ve sefalet gördü. Şehirlerimiz talan edildi. İradelerimiz ellerimizden alındı. Bu acıyı ve gözyaşını bitirmek için bir araya geldik. 31 Mart'ta irademize el oyanları hep birlikte geri göndereceğiz. Bu halk katliamlar, faili meçhullere, sürgünlere maruz kaldı. Ancak haklı davasından hiçbir zaman vazgeçmedi. Biz inisiyatifler olarak bu haklı mücadeleyi güçlendirmek amacıyla bir araya geldik. Kürt halkının haklı mücadelesini parçalamak isteyenlere karşı Kürt ittifakı olarak sizin gücünüzün üstünde bir güce sahibiz dedik. Kadınsız hiçbir parti, STK başarıya ulaşamaz. Biz de diyoruz ki; bu ittifakın en büyük bileşeni kadınlardır. Kadınlar birlik olduğu sürece Kürt halkının sırtı yere gelmeyecektir. Bu meydan da görüyoruz ki kadınlar Kürt Ulusal birliğinin temelini çoktan atmıştır. Kürt halkı kendi kaderini kendisi tayin edecektir" dedi.

 

SANATÇILAR SAHNE ALDI

 

Mitingde sanatçı Nurcan Değirmenci sahne aldı. Değirmenci, ezgileri Leyla Güven ve açlık grevi eylemcileri için seslendirdiğini söyledi. Sur Ritim Topluluğu ile sanatçı Devrim Demir'in sahne aldığı mitingde kadınlar halay çekti.

 

MİTİNG SONRASI YÜRÜYÜŞ