Kadınlar Mecidiyeköy'den haykırdı: Bir aradayız!
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde İstanbul'da yan yana gelen kadınlar, kadın cinayetlerine, sömürü ve savaş politikalarına, makbul kadın dayatmasına karşı, ne kadar baskıyla karşılaşırsa karşılaşsınlar bir arada mücadele edeceklerini, yan yana isyanı büyüteceklerini haykırdı.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde kadınların bu yıl İstanbul'daki adresi Mecidiyeköy Meydanı oldu. 25 Kasım Kadın Platformu'nun çağrısıyla Mecidiyeköy'de yan yana gelen yüzlerce kadın, erkek devlet şiddetine, kadın cinayetlerine, kapitalist sömürü ve savaş politikalarına, erkek egemen rejimin tüm saldırılarına karşı mücadele ve dayanışmalarının süreceğini vurguladı.
ARA SOKAKLARDAN YÜRÜYÜŞLE ALANDA BULUŞTULAR'
Mecidiyeköy'ün ara sokaklarından sloganlarla yürüyerek meydana gelen kadınların dövizlerinde siyonist İsrail'in Filistin halkına dönük soykırım saldırıları, kadın cinayetleri, KYK yurdunda ihmal sonucu katledilen Zeren Ertaş, deprem katliamı, yoksulluk ve kadın sömürüsü, AKP-MHP rejiminin makbul kadın ve aile dayatması, LGBTİ+'lara dönük fobi, Rojava'ya yönelik işgal saldırıları ve cinsel, fiziksel, psikolojik erkek şiddeti ön plana çıktı.
"Failler evde, iş yerinde, sokakta; erkek devlet şiddetine karşı kadınlar bir arada mücadelede" ana pankartı arkasında yan yana gelen yüzlerce kadına Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, milletvekilleri Pervin Buldan, Özgül Saki ve Kezban Konukçu, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri ve çok sayıda kadın örgütü, siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcisi de katıldı.
FİLİSTİN VE ROJAVA'YA DÖNÜK SALDIRILAR DAMGA VURDU
Sloganlarla, zılgıtlarla, alkışlarla Mecidiyeköy Meydanı'ndan Taksim'e yürüyüşü sürdüren kadınlar, katledilen kadınların isimlerini tek tek sayarak "Yaşıyor" dedi.
Büyükdere Caddesi'ndeki yürüyüş boyunca "Kadın cinayetleri politiktir", "Tecavüzü aklama, suça ortak olma", "Rojava'dan Gazze'ye halklar direnişte", "Rojava'dan Filistin'e direnen kadınlara bin selam", "Filistin'e özgürlük, İsrail'e boykot", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "Geceleri de, sokakları da, meydanları da terk etmiyoruz", Kadınlar sokağa özgürleşmeye", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz", "Trans cinayetleri politiktir" sloganları atan kadınlar, cadde üzerindeki bir binadan, "Filistin'de soykırıma; İsrail'le ticarete son" pankartı sarkıttı.
Kadınların coşkusu ve heyecanının göze çarptığı, genç kadınların katılımının yoğun olduğu eylemde "Têkoşina Rojava Têkoşina Jinan e" (Rojava direnişi, kadın direnişidir) yazılı büyük bir pankart da açıldı.
'TÜM ENGELLEMELERE RAĞMEN BİR ARADAYIZ'
Caddenin ilerisinde polis tarafından kurulan barikata ulaşan kadınlar, "Polis defol bu sokaklar bizim", "Aç, aç, barikatı aç" sloganlarıyla engellemeye tepki gösterdi.
Polisin barikatı açmaması üzerine basın açıklamalarını okumayı reddeden kadınlar, yasaklamaya ve 25 Kasım'a ilişkin kısa bir açıklama yaptı. 25 Kasım Kadın Platformu adına açıklamayı okuyan Cemile Baklacı, "Bugün biz kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü için, öfkemiz ve isyanımızla geldiğimiz bu alanda bir kez daha devlet yasakları ve polis şiddetiyle günü bitiriyoruz. Bir araya gelişimizi engellemeye çalışanlara bir kez daha gösterdik. Kadınlar olarak bir aradayız, isyandayız" dedi.
Barikatlarla kapattıkları yollardan, yasaklanan meydanlardan, tenha ve karanlık sokaklardan, güvenliksiz yurtlardan, şiddet dolu evlerden çıkarak yan yana geldiklerini ifade eden Baklacı, kimlikleri, varoluşları, bedenleri ve özgürlükleri için bir araya geldiklerini söyledi.
'BİZİ MAHKUM ETMEYE ÇALIŞTIĞINIZ YAŞAMA KARŞI İSYANDAYIZ'
Baklacı, şöyle devam etti: "Filistin'den Rojava'ya, İran'dan Afganistan'a direnen kadınların sesi olmak için, savaş politikalarına karşı durmak için bir araya geldik. Şiddet faillerine, failleri aklayan yargıya, cezasızlık politikalarına karşı, bir kişi daha eksilmemek için erkek-devlet şiddetine karşı bir araya geldik. Aile politikalarına karşı makbul kadınlar olmayacağız demeye, LGBTİ+fobiye izin vermeyeceğiz demeye geldik. Yarattığınız krizin bedelini ödemeyeceğiz, yoksulluğa mahkum edilmeyeceğiz demek için bir araya geldik. Erkek-devlet şiddetine, savaşa, sömürüye, yoksulluğa, çocuk o istismarına, LGBTİ+fobiye, bizi mahkum etmeye çalıştığınız bu yaşama karşı direnişimizle bir aradayız, isyandayız!"
'GECELER BİZİM, SOKAKLAR BİZİM'
Baklacı, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Birlikteyiz, çünkü bizim gücümüz ve umudumuz birbirimizde. Birlikteyiz, çünkü yan yana geldiğimizde; sokaklarında katledilmediğimiz, enkazlarında ölmediğimiz, yurtlarında istismar edilmediğimiz, iş yerlerinde ve ailelerde sömürülmediğimiz; eşit, özgür, şiddetsiz ve sömüsürüz bir dünyayı yaratabileceğimizi biliyoruz. Her birimiz için özgür bir yaşam kurana dek mücadelemiz bitmeyecek. Geceler bizim, sokaklar bizim, meydanlar bizim! 25 Kasım bizim, meydanlar bizim!"
YÜRÜYÜŞ ARA SOKAKLARDA UZUN SÜRE DEVAM ETTİ
Açıklamanın ardından kadınlar "Kadınların isyanı sokaklara taşıyor", "Sokakta isyan var", "Kadınlar isyandayız", "Gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet, gelsin cop, inadına isyan inadına özgürlük", "Katledilen kadınlar isyanımızdır", "Erkek adalet değil, gerçek adalet" ve "AKP elini hayatımızdan çek" sloganlarıyla Mecidiyeköy'ün ara sokaklarında uzun süre yürüyüşü sürdürdü. Zılgıtlar eşliğinde yürüyen kadınlar meşalelerini de yakarak mücadeleyi sürdüreceklerini haykırdı.
Polisin engelleme çabalarına ve gözaltı tehditlerine rağmen yürümeye devam eden kadınlar, Beşiktaş'ta yürüyüşü sonlandırdı.
25 Kasım Kadın Platformu, eylemin ardından bir vapurdan "Filistin'de soykırıma, İsrail'e ticarete son" ve "Erkek-devlet şiddetine karşı kadınlar bir arada mücadelede" pankartları sallandırdı ve "Rojava'dan Gazze'ye halklar direnişte" sloganı attı.