Kadının gücü örgütüdür
"Örgütü-kadın kitlelerini kazanmak" şeklindeki kongre formülasyonu ile genel meclis yapısının gücü, aklı ve iradesi birleştirilmeli, politika üretmenin zemini yapılmalıdır. Kongre sürecinde ortaya çıkan irade, kararlılık, hem siyasal hem de örgütsel alanda kadınların özgürlük düşüyle, onun örgütünün gücüyle, yerelleşme politikasıyla buluşmalıdır.
Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) 6. Kongresini, "Kadının örgütlü gücü, kadın örgütünün gücüdür" şiarıyla, kadın örgütünü yeniden inşa etmeyi, kadın kitlelerini örgütlemeyi, birlikte sözlerini daha güçlü söylemeyi yineleyerek, antifaşist, antikapitalist mücadelenin örgütlenmesini ve birleşik mücadelenin önemini vurgulayarak gerçekleştirdi.
Kongre öncesi topladığı çalıştay, genel meclis tartışmaları, kadın hareketinin mücadele ve gelişim dinamiğini, politika ve örgüt diyalektiği denklemini anlaması, pratiğine eleştirel bakması, değişimi örgütlemesi bakımından bir yol gösterdi.
SKM, 6. Kongresini AKP-MHP faşist erkek egemen rejimine karşı kadın devrimi programı ilkelerinin Türkiye-Kürdistan'da uygulanmasını sadece kendini yeniden örgütsel olarak kurma ile değil, kadın özgürlük mücadelesinde yeni bir politik hamle gerçekleştirmenin kararlılığı ve iradesini kurmanın sözü ile mümkün olduğunun bilinciyle gerçekleştirdi.
Kongre, erkek egemen faşist rejimin gerçek bir beka krizi yaşadığı dönemde yapıldı. Yönetememe, ekonomik, ekolojik krizle, Kürt sorununda çözümsüzlükle emek-sermaye, devlet-halk çelişkisi derinleşiyor. Kadın mücadelesinin kazanımlarına ve haklarına saldırılmasıyla, cins kırımının, ev içi emek sömürüsünün artmasıyla, kadın bedenine yönelik saldırılarla cins çelişkisi de büyüyor. Gelişen politik süreç yeni yıkım ve inşaların olanaklarını taşıyor. Rejimi yeniden yapılandırmak isteyen AKP-MHP faşist restorasyoncu akıl, kadın kitlelerini kazanmanın yol ve yöntemlerini bulmaya çalışıyor. Oysa bu süreçte haklarına ve kazanımlarına saldırılara, yaşam hakkının elinden alınmasına, alan yasaklarına rağmen dişe diş mücadele ederek, erkek egemen rejime teslim olmayacağını, itaat etmeyeceğini, susmayacağını, korkmadığını ilan etti kadın kitleleri. Kadın özgürlük mücadelesi ilkeleri etrafında kenetlenerek gücünü gösterdi.
Kongre, kadın özgürlük hareketinin kendiliğinden ve örgütsüz olma hali ile kadın kitleleriyle buluşma sorunlarının çözülmesi için sosyalist kadınların kadın devrimi programına, bilincine, örgütsel modeline göre politik pratiğini ve örgütsel gücünü yeniden inşa etmesi gerektiğini gösterdi. Sorunun dışsal değil içsel olduğunu tartışarak, güçlü bir özeleştiri zemini sunarak 'değişim zamanı' dedi.
Kongre, ifşa sürecinde ortaya çıkan kadın örgütüne güven sorununu belli oranda onardığını, mücadele kararlılığını büyüttüğünü de gösterdi. Sadece bu zemin bile SKM etrafında biriken kadın kitlesinin gücüne işaret etmiş, kendisini var eden kadın devrimi programına, cins bilinciyle siyasetin merkezine yürüme geleneğiyle yol almanın iradesine dayanması gerektiği mesajını verdi. Pandemi ve faşizm koşullarında örgütlenen kongrenin gücü ve mesajı iyi okunmalıdır.
SKM 6. Kongresini yaklaşık üç aydır yürüttüğü genel meclis, çalıştay, genişletilmiş genel meclis çalışmalarıyla örgütledi. Temmuz ayında ortaya çıkan ifşalar hem örgütsel yapısındaki sorunlarına, yavaşlıklarına, sorunların çözümündeki kendiliğindenciliğine, bilgi akışındaki sorunlarına, ortak akıl ve irade oluşturma zayıflıklarına hem de var olan sorunlarla yüzleşme ve eleştirel bakma ihtiyacını dayattı. SKM, örgüt yapısı ve kadro gücü, örgüt niteliği/gerçeği ile politik-eylem birliği, özgürlük mücadelesi için gerekli olan kadın siyaset dili ve tarzının daraldığı tespitini yaptı. Bugün kadın özgürlük mücadelesinin ihtiyaç duyduğu politika yapma tarzı ve dili güçlü bir kadın örgütüyle, güçlü bir SKM'yle mümkündür. Son üç aylık örgüt içi gelişmeler, tartışmalar bunu net bir şekilde göstermiştir.
Örgütlenen tüm bu çalışmaların kadın aklı ve iradesi, iddiası için yeni bir enerjiyi, güveni, umudu ortaya çıkardığını da söylemek mümkün. Platformlarda bir araya gelen kadın delegelerin, yerel çalışmalarda yer alan kadın yoldaşların eleştirilerinin SKM'ye söylediği; daha güçlü örgüt, daha fazla kadın kitlelerine gitme olmuştur. Bütün bu süreci böyle okumak gerekir; "Kadının örgütlü gücü, kadın örgütünün gücüdür." SKM yönetiminin hangi yoldan yürümesi gerektiğini söylemiştir. Güçlü kadın örgütü/SKM demek, güçlü bir parti, güçlü bir sınıf mücadelesi, parti içi erkek egemenliğiyle mücadele demektir.
Bu çağrının örgütlenmesi için öncelikle bir yandan SKM'nin yeniden kurulması, şekillendirilmesi bir yandan da örgütlenmesi hedeflenen kadın kitlelerinin tespit edilmesi, buna uygun mücadele araç ve biçimlerinin oluşturulması gerekiyor. Hedeflenen bu örgütsel stratejinin aynı zamanda bir politik stratejiye bağlanması önümüzdeki dönemde en acil görevimiz. Ayrıca kadın alanından kadrolaşma niteliğini yükseltme, yeni kadın yöneticiler, önderler yetiştirme, mücadelenin teorik, ideolojik, örgütsel, siyasal sorunlarına hakim olacak bir örgüt niteliğine ulaşma, kadın devrimi programını ve anlayışını tüm parti yapısında egemen kılma yeni dönemin diğer acil görevi.
Böyle bir değişim-dönüşüm arayışına uygun davranmak SKM'ye düşen görev, sorumluluk ve roldür. Bu nedenle, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da cins özgürlükçü programın gerçekleşmesi için birleşik mücadele büyütülmeli, emekçi semtlerde, fabrikalarda, atölyelerde kadın kitleleri örgütlenmeli, demokratik, ekonomik mücadele alanında yeni örgütler, araçlar kurulmalıdır.
AKP-MHP faşist bloku Türkiye ve Kürdistan emekçi kadınlarının sorunlarına çözüm üretme yeteneğinde değildir. Derinleşen ekonomik kriz, yoksulluk, işsizlik, sömürgeci-inkar ve savaş politikası faşist rejimin kitleler üzerindeki hegemonyasını zayıflatıyor. Politik özgürlüğün ortadan kalktığı, çelişkilerin derinleştiği, ezilenlerin, kadınların, LGBTİ+'ların isyan ettiği bir dönemde SKM, kadın devrimi programı ile toplumsal devrim programını birleştiren mücadelenin damarı olmalıdır. Değiştirme iddiası ancak erkek egemen faşist rejimi yenme politikasının oluşturulması ile mümkündür.
Kongrenin açığa çıkardığı mesaj nettir. Türkiye-Kürdistan'da sadece kadın özgürlük sorunlarına politika üreten olunmamalıdır. Aynı zamanda toplumsal sorunlara da kadın siyaseti ve dili oluşturulmalı, antikapitalist, antifaşist mücadelenin direniş odağı olunmalı, kadın kitleleri örgütlenmeli, parti içi erkek egemenliğiyle mücadele edilmelidir.
"Örgütü-kadın kitlelerini kazanmak" şeklindeki kongre formülasyonu ile genel meclis yapısının gücü, aklı ve iradesi birleştirilmeli, politika üretmenin zemini yapılmalıdır. Kongre sürecinde ortaya çıkan irade, kararlılık, hem siyasal hem de örgütsel alanda kadınların özgürlük düşüyle, onun örgütünün gücüyle, yerelleşme politikasıyla buluşmalıdır. Daha güçlü örgüt demek daha güçlü söz demektir. Daha güçlü örgüt demek parti içi erkek egemenliği ve faşist rejimi yenmek demektir. Bu görev, SKM'nin kadın devrimi programının gereği, erkek egemen rejimin baskısı altındaki milyonlarca emekçi kadının özgürlük çığlığıdır!
*İşçi Sınıfı ve Ezilenlerin Sesi ATILIM gazetesinin 08 Ekim tarihli 31. sayı Özgür Kadın köşesi.