İzmir'de 5 kadın tahliye edildi
İzmir'de seçim öncesi gözaltına alınarak tutuklanan, aralarında HDP MYK üyesi İdil Uğurlu'nun da bulunduğu 5 kadın tahliye edildi.
İzmir'de 24 Mart tarihinde gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi İdil Uğurlu, Barış Annesi Behiye Yalçın, Selma Demir, Hayat İzgi ve Newroz Çelik hakkında "örgüt üyeliği" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması İzmir 20'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
UĞURLU: SİYASET YAPMA HAKKIM VAR
İlk sözü alan HDP MYK üyesi İdil Uğurlu, açık tanık Buse Aslan ve gizli tanık iddialarını reddederek, fiziki ve telefon takipleriyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini belirtti. HDP MYK üyesi ve Merkezi Kadın Meclisi üyesi olarak birçok demokratik kitle örgütünde çalışma yürüttüğünü vurgulayan Uğurlu, 8 Mart'a katılmasının da suçlama konusu yapıldığına işaret etti.
Uğurlu, "8 Mart uluslararası düzeyde kadınların dayanışma günü. Ben buna gitmeyeceğim de neye gideceğim? 1 Eylül Dünya Barış Günü uluslararası bir gün ve 1 Mayıs Türkiye'de resmi tatil. Bunların suç unsuru görülmesi bile şaşırtıcı. Böyle bir suçlamaya maruz kalmamak için evime kapanıp bitkisel bir hayata mı gireyim? Telefon görüşmesi de mi yapmayacağım? Benim siyaset yapma hakkım var" ifadelerini kullandı.
GÜNEŞ: TJA KRİMİNALİZE EDİLMEK İSTENİYOR
Hayat İzci, gizli tanıkları tanımadığını ve yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini vurgulayarak beraatini talep etti. İzci'nin avukatı Leyla Güneş, TJA'nın yasa dışı bir örgüt muamelesi gördüğünü vurguladı. "TJA Türkiye'deki kadın yapılanmaların bir bileşenidir. TJA kadınlara yönelik taciz, tecavüz, hak ihlallerine karşı mücadeleyi önemser ve bu yönde çalışmalar yapar" ifadelerini kullanan Güneş, Kürt kadınların örgütlendiği yapıların yargı eliyle kriminalize edilmeye çalışıldığını belirtti.
YALÇIN: 25 YILDIR BARIŞ ANNESİYİM
Barış Annesi Behiye Yalçın şunları söyledi: "25 yıldır barış annesiyim. Eğitim verdiğim söyleniyor. 70 yaşındayım, okuma yazma bile bilmiyorum. Kime eğitim vereceğim? Kadın sorunlarına bir kadın olarak duyarlıyım. Kadınlarla ilgili bütün açıklamalarına katılıyorum. Attığım tek slogan 'jin jîyan azadî'dir. 1 Eylül'de barış mitingine katıldım. Barış annesiyim bundan daha doğal bir durum olabilir mi? Herhangi yasa dışı örgüte üye değilim. Beraatimi talep ediyorum."
Newroz Çelik ve Selma Demir de dosyada ifadesi bulunan tanıkları tanımadıklarını belirterek, katıldıkları yasal, demokratik eylem ve etkinliklerden suç üretildiğini vurguladı ve beraatlerini talep etti.
GİZLİ TANIK İFADESİNİ KAĞITTAN OKUDU
Savunmaların ardından açık tanık Buse Arslan, gizli tanıklar 102clz1142 ve Dokuz'un ifadelerine geçildi. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden bağlanan tanıklar, sanıklara yönelik suçlamalarda bulundu. Mahkeme heyeti başkanının "Anlattığın şeylere şahit oldun mu" sorusuna her iki tanık da şahit olmadığını ve duydukları şeyleri anlattıkları cevabını verdi.
Gizli tanık Dokuzun ifadesini elindeki kağıttan okumasına avukatlar itiraz etti. Mahkeme heyeti tanığa kağıttan okuma yapmamasını söylemesi üzerine gizli tanık, diğer sorulara "hatırlamıyorum" ve "cevap vermek istemiyorum" diye yanıt verdi. Gizli tanık 102clz1142'nin ise ifade verdiği sırada oluşan bağlantı hatasından kaynaklı diğer duruşmada dinlenilmesine karar verildi.
Ardından mütalaasını açıklayan savcılık tutukluluk durumunun devam etmesi talebinde bulundu.
'SOMUT DELİL YOK'
Daha sonra söz alan sanık avukatları dosyada örgüt üyeliğine ilişkin herhangi bir delil olmadığını, bütün suçlamaların soyut olduğunu belirtti. Tanıklardan birinin erkek olduğunu ve erkeklerin kadın toplantılarına girmediğini vurgulayan avukatlar, bu yargılamanın seçim öncesi operasyonu olduğunu kaydetti.
Avukatların savunmaları ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu tüm sanıkların ayda bir imza ve yurt dışı çıkış yasağı ile tahliye edilmelerine karar verdi.