5 Ekim 2024 Cumartesi

İtirafçı beyanı tutmadı, sosyalistler tahliye edildi

İtirafçı Ender Yalçın'ın yalan beyanlarıyla tutuklanan ESP ve SKM MYK üyesi Çiçek Otlu, ESP PM üyesi Ali Haydar Keleş ve sosyalistler Yücel Karadağ, Özgür Barçın ve Taner Taş'ın ilk duruşmalarında tahliye edildi. 

İtirafçı Ender Yalçın'ın yalan beyanlarıyla tutuklanan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Çiçek Otlu, ESP Parti Meclisi (PM) üyesi Ali Haydar Keleş ile sosyalistler Yücel Karadağ, Özgür Barçın ve Taner Taş'ın ilk duruşması görüldü.

Çağlayan'daki İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde (ACM) görülen duruşmaya Otlu, Keleş, Barçın, Taş ve Karadağ tutuklu bulundukları Silivri 1 Nolu Kapalı Hapishanesi'nden SEGBİS ile katıldı. Duruşmada, sosyalistlerin avukatları da hazır bulundu.

OTLU: KAMUOYU BENİ SOSYALİST KİMLİĞİMLE TANIR
Duruşmada savunma yapan ESP ve SKM MYK üyesi Çiçek Otlu, 2012-2015 yıllarında ESP İstanbul İl Başkanı görevini üstlendiğini söyledi. Bu tarihlerde yapılan demokratik eylem ve etkinliklere katıldığını dile getiren Otlu, şöyle konuştu:

"Soma katliamı, 8 Mart bu gibi eylemleri örgütledim, yönettim. Sultanahmet katliamı protesto eylemine katılmıştım. Başka eylemlere katıldığımı söyledim. Kamuoyu beni sosyalist kimliğimle tanır. Katıldığım tüm eylemleri söyledim. Emniyet tarafından da çekilmiş fotoğraflarım dosyada yer almaktadır. Bu eylemlerde slogan attım.

'İTİRAFÇI BENİ SADECE BASIN AÇIKLAMALARINDAN GÖRDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ'
"2013 ile ilgili başka bir iddiadan başka bir dosyada yargılanmaktayım. Eğer bir eyleme katıldıysam mutlaka katıldım derim. Bu ülkede eşitliğin, kardeşliğin ve kadın hakları konusunu savundum. Aynı iddialarla yargılanmaktayım. Bu iddialardan dolayı 7 aydır tutukluyum. İtirafçı şahıs 7 ay dolmadan tahliye edildi. Bu sebeple mağdurum. Sercan Kaya da aynı iddialarda bulunmuştu. Beni sadece basın açıklamalarında gördüğünü, tanığını ifade etti.

'DOSYADA SOMUT BİR DELİL YOKTUR'
"Ender Yalçın'ı eylemlere katılmasından dolayı tanırım. Son dönemlerde reform paketleri, insan hakları planı açıklandı. Somut delil, uzun tutukluluk insan haklarının kimlere uygulandığını gerçekten merak ediyoruz. 8 Mart kadınlar gününde Levent Gültekin'e saldırı oldu. Bütün şahıslar kaçtı. Ama biz bir şekilde bu dosyalara dahil ediliyoruz. Dosyada somut bir delil yoktur. Dosyada tutuksuz sanıklar da vardır. Bu şahsın verdiği ifadeler somut delil olarak kabul edilemez. Demokratik eylemlerdir. Toplantı, gösteri ve ifade özgürlüğüne girdiğini düşünüyorum. Tahliyemi istiyorum. Birleşen dosya ve tutukluluk durumuna söyleyeceklerim bunlardan ibarettir."

Soruşturma aşamasında verdiği ifadelerin doğru olduğunun altını çizen Otlu, başka bir dosyadan ayda bir imza adli kontrolü olduğunu hatırlattı. İmzaya gitmek için şehiriçi otobüs beklediği durakta gözaltına alındığına dikkat çeken Otlu, kaçmak gibi bir durumunun söz konusu olmadığını vurguladı ve Emniyet'te darp edildiğini belirtti.

KELEŞ: POLİS DELİL ÜRETMEYE ÇALIŞMIŞTIR
ESP PM üyesi Ali Haydar Keleş de 2016 Haziran ayında ikamet ettiği evden gözaltına alınarak tutuklandığını ve 3 yıl 3 ay sonra tahliye olduğunu hatırlattı. Keleş, tahliye olduktan sonra verilen adli kontrol kararlarına yönelik herhangi bir ihlalin söz konusu olmadığına dikkat çekti.

Keleş, savunmasında şu ifadeleri kullandı: "2016 yılında tutuklandığımda dosyayı bilmiyordum. Ender Yalçın isimli kişinin olup olmadığı hususu netleştirilmedi. Yargılamanın geldiği aşamada somut hiçbir şey somutlandırılmadı. Çocuklarından haber alamayan kişiler burada dinlendi. Hakkımda iddianamede suç konusu yapılan şeylerin aleyhine şeyler söylediler. Polisin kendileri ile görüştüğünü, ESP'ye gitmelerini istediklerini bu aileler burada ifade etti. Polis delil üretmeye çalışmıştır.

"Kaan Ali Korkmaz'ın ifadelerini de burada dinledik. Beni ESP'den tanıdığını söyledi. İddianamede geçen ifadelerinin kendisine ait olmadığını söyledi. İddianamede gizil tanık 'Eylül Kızılbaş' isimli şahıs beş yıldır dinlenmedi. Bu kişinin ifadelerine göre iddianame düzenlendi. Ben bu sebeple tutuklu kaldım. Bu tanık dinlenmediğinden tutukluluğumun devamına karar verildi. Sonrasında bu kişinin dinlenilmesinden vazgeçildi ve ben tahliye edildim.

'ESP FAALİYETLERİ KAPSAMINDA TÜM EYLEM VE ETKİNLİKLERE KATILDIM'
"O ifadelerin toplamına bakıldığında böyle bir kişinin olamayacağını ve gerçek beyanların olmadığı anlaşıldı. Şimdi de Ender Yalçın isimli şahıs çıkıyor. Aynı süreci başlatıyor. Bu kişi aynı zamanda 2016 yılında soruşturmayı yürüten fezlekeyi yürüten Emniyetçiydi. Aynı polis Ender Yalçın ile ifade almaya gidiyor ve benzer ifadeler alıyor. Sahte delillerin üretildiğini, gizli tanıkların olduğunu hepimiz basından okuduk ve biliyoruz. Sosyalist olarak siyasi mücadele yürütmekteyim. İddianamede konu olan 23 tane cenaze ve anmalara katıldığımı daha önce de söyledim. Söz konusu olan dönem 2016 öncesiydi. Parti faaliyetleri kapsamında tüm eylemlere ve faaliyetlere katıldım. Ender'in hakkımda verdiği ifadede beni, 'Alender Keleş' olarak tanıdığını söylemiş, İstanbul'dan tanıdığını söylemiş. Ben bu şahsı tanımıyorum. Beni sonuçta herkes tanıyabilir. Parti adına konuşur, açıklamalar yaparım. Herkesin beni tanıması gayet normaldir."

ESP PM üyesi Keleş, "Cumhurbaşkanlığı iki hafta önce insan hakları ile ilgili bir açıklama yaptı. Gizli tanıkların ifadelerine göre biz tutuklanıyoruz. Aynı şeylerden bir daha tutuklandık. Hayatın gerçeklerinde yeniden önceki meseleden dolayı tutuklandım. Toplamda 4 yıla yakın bir tutukluluktan söz etmekteyim" dedi; üzerine atılı suçları reddetti, derhal tahliyesini ve beraatini istedi.

Sosyalistler Yücel Karadağ, Özgür Barçın ve Taner Taş da itirafçı Ender Yalçın'ın sözde beyanlarını yaptıkları savunmayla boşa düşürdü ve tahliyelerini istedi.

AVUKAT KAYA: TEK BAŞINA BİR TANIĞIN İFADESİ YETERLİ DEĞİLDİR
Savunmaların ardından avukatlar söz aldı. Çiçek Otlu'nun avukatı Gülhan Kaya, müvekkilinin kaçma şüphesi olmadığının altını çizdi. Kaya, "Tanık Ender Yalçın bugün dinlenemedi. Bu hususun müvekkil aleyhine değerlendirilmemesi gerekir. 12 Mart denilen şey Gazi anmasıdır. Bu eylemlere katıldığını açıkça söylemişti. Tanığın beklenmesinde hiçbir zorunluluk söz konusu değildir. Müvekkil toplamda 3 yıldır tutukludur. Emniyetin tanığı hazır etmeleri için önlerinde hiçbir engel yoktur. Tanıkların dinlenmemiş olması da sanıklar aleyhine olacağını bilmektedirler. Yargıtay kararları şöyle söylüyor; 'tek başına bir tanığın ifadesi yeterli değildir.' Sadece etkin pişmanlıktan yararlanan birisinin ifadesiyle cezalandırma yoluna gidilemeyeceği şekilde kararlar mevcuttur. Müvekkil savunmasını da yapmıştır. Müvekkile benzer durumda bulunan kişilerin tahliye kararlarını dosyaya sunduk. İlk baştan itibaren tutuklanmayan şahısların durumlarını anlattık. Bir yıldır bu dosyaya sunulmuş tek bir eylem söz konusu değildir. Delil karartma durumu söz konusu olamaz. Bu aşamada müvekkilin tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.

AVUKAT ÖZTÜRK: MÜVEKKİL SUÇLANMAK İÇİN HER ŞEY YAPILMIŞTIR
Ali Haydar Keleş'in avukatı Keleş Öztürk de "Tanığın müvekkil için Suriye'ye gittiğin söylediği dönem teknik takibe alındığı dönemdir. Müvekkile o dönem iletişim tespiti yapılmış. Dolayısıla müvekkil Suriye'ye gidip gelseydi polis tespit ederdi. Müvekkil suçlanmak için de elden gelen her şey yapılmıştır. Müvekkil 3 yıla yakın bir dönem tutuklu kaldıktan sonra tahliye ediliyor. İzmir'e yerleşiyor" dedi.

Dosyanın mükerrer olduğunun altını çizen Avukat Öztürk, hiçbir adli kontrol tedbiri olmaksızın derhal tahliye ve beraat istedi.

Savunmaların ardından tüm tutukluların tahliyesini istedi.

SOSYALİSTLER HAKKINDA TAHLİYE KARARI
Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti sosyalistlerin ayda bir imza ve yurt dışı çıkış yasağı ile tahliyelerine karar verdi. Bir sonraki duruşmayı 15 Eylül tarihine erteledi.