İsviçre'de yüz binlerce kadın 'eşit işe eşit ücret' talebiyle greve gitti
İsviçre'de ulusal kadın grevinin yıl dönümünde ülke tarihinde binlerce kadın 3. kez ulusal greve gitti. "Eşit işe eşit ücret" talebiyle başlatılan grev ve aynı zamanda yıllardır verilen mücadeleye rağmen kadınlar hala düşük ücretle çalıştırılmaya devam ediyor. Kadınlar, taleplerini yeniden haykırarak "bizsiz her şey durur" dedi.
İsviçre'nin başta Bern, Lozan, Zürich ve Basel olmak üzere birçok kentinde grev ve eylemlere yüz binlerce kadın katıldı. Ulusal grev öncesi İsviçre SKB yaptığı açıklama ile kadınları örgütlü mücadeleye çağırdı. İsviçre SKB, "İsviçre Sosyalist Kadınlar Birliği olarak, eşit işe eşit ücret talebiyle 42 yıl önce greve çıkan kadınların mücadelesini selamlıyoruz. Grevin 42. yılında yaşamımıza sınırlar çizen her türden geleneksel, gerici, baskıcı, ırkçı, ayrımcı politik uygulamaları, birleşik mücadeleyle ortadan kaldıracağımıza inanıyoruz. Eşit işe eşit ücret hemen yaşam bulmalıdır. Bunun için yeniden yıllarca beklenmesini kabul etmiyoruz" dedi.
Açıklamanın devamında, "Kapitalist ve emperyalist gerici sistem sunu bilmelidir dünyada bu eşitsiz sisteme karşı kadınların özgürlük mücadelesi birleşerek büyüyor, gelişiyor. Yıllardır suskunlaştırılmış İran halkının ayaklanmalarında tutucu geleneklerin tuzla buz olduğunu, 'Jin, jiyan, azadi' sloganında gördük. Biz inanıyoruz ki işçi ve emekçi kadınlar olarak birleşip örgütlü mücadele verirsek, mücadeleyi büyütürsek, kadınlara yönelik tüm ayrımcılıkların ortadan kaldırılması, toplumda ve siyasal yaşamda eşit temsiliyeti sağlayabiliriz. Kadınlar haydi örgütlü mücadeleye! Hemen şimdi eşit işe eşit ücret" diye kaydedildi.
Grev eylem ve etkinliklerinin en geniş katılımlı olanı Zürich kantonunda gerçekleştirildi. Yaklaşık 50 bin kadının katıldığı eylemde sık sık "jin jiyan azadi" sloganı atıldı. Basel'de gerçekleştirilen eyleme 10 bin kişi katıldı. Ulusal greve bu yıl feministler damgasını vurdu.
TALEPLER AÇIK VE NET
Sendikalar, "eşit işe eşit ücret" talebini bir kez daha yenileyerek grev çağrısı yaptı. Bu talep kapsamında kadınların yoğun olarak çalıştığı sektörlerde 4 bin 500 frank olan asgari ücretin (staj yapanlar için 5 bin frank) olması ve aynı zamanda düşük ve orta ücretli sektörlerde de iyileştirme sağlanması talebi yer alıyor.
Adil ücret, emeklilik yaşı yükseltilmeden emeklilik maaşında artış ve çalışma saatlerinin aile hayatına uygun olması, yarı zamanlı ya da tam günlük çalışmanın haftada 35 saatten 30 saate düşürülmesi talep ediliyor.
Ayrıca çocuk bakımının kamu sektörü tarafından finanse edilmesi, profesyonel ortamlarda cinsel taciz ve cinsiyetçiliğin önlenmesi gibi konuları da kapsıyor.
TARİHSEL KADIN GREVİNE BAKIŞ
1991 yılında yarım milyon işçi ve emekçi kadın çalışma koşullarını protesto etmek amacıyla ilk grevini gerçekleştirdi.
İsviçre, teorik olarak 1981 anayasasıyla toplumsal cinsiyet eşitliğini tanıdı. Ama 14 Haziran 1991'de yapılan ilk kadın grevini tetikleyen de, o dönemde ülkenin kadın nüfusunun yüzde 25'ini oluşturan yarım milyon kadının eşitsizliğe maruz kalması idi. Ücret eşitsizliğine karşı 1991 14 Haziran'ında kadınlar yolları kestiler, okulların, hastanelerin çevresini kuşattılar ve kenti mor balonlarla ve "eşit işe eşit ücret" yazılı pankartlarla greve gittiler.
Tarihsel olarak İsviçre'de kadın grevinin kazanımları çok büyük. İlk olarak 1996 yılında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Yasası kabul edildi. Yine 2002'de kürtajın uygulamaya konulması, 2005 yılında annelik sigortasının kurumsallaştırılması gibi birçok kazanımları oldu ve olmaya da devam ediyor.