'İşten atılma kaygısı yaşayan tüm İBB çalışanları için de direniyoruz'
İktidarın hedef göstermesiyle İBB tarafından işten atılan işçilerin Saraçhane'deki süresiz oturma eylemi 5'inci gününde devam ediyor. Direniş alanından tüm mesai arkadaşlarına seslenen işçiler, İBB'nin pervasız tutumuna karşı birlikte mücadele etme çağrısı yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetiminin iktidarın ve saray medyasının karalama kampanyası sonucu hakkında güvenlik soruşturması açarak Kod 42, 25 ve 2'yle işten çıkardığı İBB işçilerinin direnişi 5'inci gününde devam ediyor. Saraçhane'de bulunan İBB binası önündeki parkta "İşimizi geri istiyoruz" pankartı açarak oturma eylemini sürdüren İBB işçileri adına basın açıklamasını işten çıkarılan şehir plancısı Ramazan Oruç okudu.
Direnişin 5'inci gününde güvencesizlikle boğuşan, keyfi biçimde işine son verilen, baskı ve mobbinge maruz bırakılan ya da her an işten çıkarılma tedirginliği yaşayan tüm İBB çalışanlarına seslenen Oruç, kuşatıldıkları koyu karanlığı hep birlikte dağıtacaklarını ve aydınlık geleceği hep birlikte inşa edeceklerini söyledi.
Neoliberal AKP iktidarının oluşturduğu korku ve nefret iklimine karşı süregelen mücadelede üzerine düşeni yaptıklarını ve vicdanlarının rahat olduğunu söyleyen Oruç, şöyle devam etti: "İstanbul'da şahikasını bulan değişim iradesinin örgütlenmesinde her yurttaş kadar katkımız olduğunu, bu nedenle değişim vaatlerinin yerine getirilmesi hususunda da sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz. 2019 yerel seçimleriyle başlayan bu değişim beklentisinin, 16 milyon İstanbullu için fedakarca çalışan bazı paydaşların gözden çıkarılmasıyla sekteye uğraması tehlikesine dikkat çekiyor, yöneticileri bu konuda uyarıyoruz!"
Bu nedenle 28 Temmuz'da başlayan direnişlerini işe geri alınma talebiyle sınırlandırmadıklarını belirten Oruç, İBB yönetiminin kendilerinden özür dilemesi isteğinin onlar için listenin başında yer aldığını kaydetti. İçinden geçtikleri korkunç ekonomik krizde işsiz kalmanın açlıkla yüzleşmekle eşdeğer olduğunu dile getiren Oruç, sadece kendilerinin işe geri alınmasını değil, işten çıkarılma tehdidiyle yüz yüze olan bütün meslektaşları üzerindeki baskı ve mobbingin son bulmasını istedi.
Oruç, şöyle devam etti: "Yalnızca bu alanda toplanan birkaç on kişi için değil, işten atılma kaygısı taşıyan tüm İBB çalışanları için de direniyoruz. Dolayısıyla gönlü bizimle olan ama hayatta kalma kaygısının bu denli yüksek olduğu bir dönemde yanımıza gelemeyen bütün işçi arkadaşlarımıza da onlarla olduğumuzu, onları anladığımızı, onlar için de mücadele ettiğimizi ifade etmek istiyoruz. İş koşullarına itiraz ettiği, toplumsal meselelere duyarlı olduğu, politik duruşunu ifade ettiği için sivil ölüme mahkum edilerek Kod 42, 25 ve 2 gibi işçinin somut olarak hiç bir hak alamadığı kodlar ile işinden edilen işçiler olarak biz, İBB yönetiminin bu pervasız tutumunun karşısında mücadelemizi sürdüreceğiz."
Basın açıklamasını "İşimizi geri istiyoruz" sloganıyla sonlandıran İBB işçileri, oturma eylemine geçti.