GÜNCEL
İstanbul'da istismar protestoları: Çocuğu koru istismarı önle
İstanbul'da insan hakları savunucuları, çocuk istismarına karşı Galatasaray'da basın açıklaması yaptı, "Çocuğu koru istismarı önle" dedi. Sarıgazi halkı da polisin müdahale tehdidine rağmen eylem yaptı.
İHD İstanbul Şubesi, çocuk istismarını ve AKP hükümetinin tutumunu protesto etmek için Galatasaray'da basın açıklaması yaptı.
Şube Başkanı Gülseren Yoleri, son 8 yılda 104 bin çocuğun kaybolduğunu hatırlattı. Hükümetin çocukları korumakla yükümlü olduğunun altını çizen Yoleri, "11 yaşında tecavüze maruz kalan çocuğun 'rızası'nı tartışırken, cinsel istismarı önleyemezsin" diyerek hükümete tepki gösterdi.
Çocuk istismarının önlenebilmesi için öncelikle çocuğun bir birey olarak tanınması gerektiğinin altını çizen Yoleri, bağımsız bir çocuk bakanlığının kurulmasını istedi.
Kadın yoksulluğunun da önüne geçilmesinin önemine dikkat çeken Yoleri, sadece bireylerin değil istismar suçunu işleyen kurumların, yurtların ve ailelerin de hukuktan kaçmasının önüne geçilmesini istedi.
İHD Şube Başkanı Yoleri, istismarın önlenebilmesi için yasalarda bu suçu meşrulaştıran düzenlemelerin kaldırılması gerektiğinin altını çizdi, "uluslararası sözleşmeri uygulayın" çağrısını yaptı.
Eylem sırasında siyah kıyafet giyen İHD'liler, oturma eylemi de yaptı.
Sancaktepe İlçesi Sarıgazi Mahallesi'nde kadınlar, çocuk istismarı, taciz-tecavüze karşı sokağa çıktı. Vatan İlköğretim Okulu önünde bir araya gelen kitle "Taciz ve tecavüzcülerden hesabı kadınlar sorulacak" pankartı açtı. Yürüyüşe başlayan kitlenin önü polis tarafında kesildi. Polis, dün yürüyüş yapıldığını, bugün yürüyüşe izin vermeyeceklerini söyledi. Yürüyüşe izin verilmemesi üzerine okul önünde basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasında kadınlara, çocuklara, hayvanlara yönelik cinsel saldırıların her geçen gün arttığı, saldırganların ise ceza almadan ya da göstermelik cezalarla aklandığına dikkat çekildi. Ensar Vakfı ve daha pek çok yerde böylesi olayların yaşandığı, asıl sorumluların ise bu sistem olduğu vurgulandı. "Saygınlık" indiriminden, "bir kereden bir şey olmaz" söylemlerine ve "rızası vardı" kelimesine kadar tüm sorumluların yargılanması gerekliliği vurgulandı.