İstanbul Kadın Buluşması gerçekleşiyor: İsyanımız değiştirecek
Kadınlar Birlikte Güçlü'nün İstanbul buluşmasında bir araya gelen kadınlar, erkek egemenliğinin her türlü saldırısına karşı beş yıldır sokakta, soluksuz direnişte olduklarını vurguladı. Önümüzdeki dönemin daha özel olduğunu belirterek bir araya gelen kadınlar, 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerin yanı sıra, erkek egemenliğine, AKP-MHP faşist iktidarına karşı hayatlarını ve haklarını savunmak, korumak için hedeflerini belirleyecek, yol ve yöntemleri somutlaştıracak tartışmalar yapacak.
Kadınlar Birlikte Güçlü'nün (KBG) İstanbul kadın buluşmasında çok sayıda kadın bir araya geldi. "Kadınların isyanı değiştirecek" şiarıyla Şişli'de bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezinde bir araya gelen kadınlar, kadın forumununda önümüzdeki dönem mücadele perspektiflerini tartışıyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Züleyha Gülüm'ün de aralarında olduğu çok sayıda kadın örgütü temsilcisi forumdan saatler önce kültür merkezine geldi, türkülerle bekleyişini sürdürdü.
KADINLAR BİRLİKTE GÜÇLÜ: İSYANIMIZ DEĞİŞTİRECEK
Forumun gerçekleştiği kültür merkezine çıkan yollar sağlı-sollu mor bayraklarla donatılırken "Kadınların isyanı değiştirecek", "Erkek öldürüyor, devlet koruyor", "Emeğimizi sömüren devlet, erkeğe isyan", "LGBTi+'yız özgürüz", "İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz", "Erkek şiddetine kadınlar birlikte güçlü", "Çocuk istismarı AK-lanamaz", "Diyanet, cemaat, tarikat hayatımızdan elini çek", "Hayatımız bizim kutsal aileniz sizin olsun", "Kürtaj haktır" yazılı pankartlar elle dikilerek oluşturulan devasa pankart salona asıldı. "Ayrımcı anayasa değişikliğine tartışmasız hayır" pankartının da asıldığı salonda, "Kadınlar Birlikte Güçlü İstanbul Buluşması 2023" bez dövizin olduğu hatıra panosuna da kadınlar notlarını iliştirdi.
SALON DOLDU
Forum öncesi KBG'nin mücadelesi ve kadın eylemlerinin yer aldığı sinevizyon gösterimi yapıldı. Etkinlik salonu dolarken çok sayıda kadın foruma ayakta kaldı. Kadınların rengarenk kıyafetleri, zılgıtları ve coşkusu göz doldurdu.
TOP: HEP SOKAKTA, EYLEMDEYDİK
Forumu kolaylaştırması bakımından kurulan moderasyon adına söz alan Selin Top, KBG'nin kuruluş sürecine ilişkin hatırlatma yaptı. 2 Şubat 2017'de bir toplantı yaptıklarını ve ardından mücadeleye başladıklarını anımsatan Top, "Tek başına olmaz hayır 8 Mart'a doğru Kadınlar Birlikte Güçlü" sloganıyla yürüttükleri kampanyayı hatırlattı. Kadınların eylem ve etkinlikteki enerjilerine işaret eden Top, "Korona sürecinde de, 'Korona günlerinde de Kadınlar Birlikte Güçlü' diyerek o kapanma sürecini de eylemlerle geçirdik. Kadınlar sokaklarda, sosyal medyada hayatları için mücadeleye devam etmiş. KBG'nin çağrısıyla daha da geniş bir zeminde İstanbul Sözleşmesini Uygula Kampanya Grubu'nu örgütledik" dedi.
Referandum sürecindeki çalışmalarında net bir "Hayır" dediklerini hatırlatan Top, "Müftü nikahına karşı Türkiye'nin birçok kentinde eylem yaptık. Bize iller arası ağ ve ilçelerde örgütlenmeler bıraktı. Çocuk istismarına, kadın cinayetlerine karşı, Kürt illerindeki kayyumlara karşı sokakta olduk. Savaşa karşı barışı savunduk. Hem kendimiz gözaltılara alındık hem de gözaltılarla ve cezaevlerindeki hak ihlallerine karşı mücadele yürüttük" diye konuştu.
KURTULUŞ: NE YAPACAKSAK BİRLİKTE YAPACAĞIZ
Daha sonra Rüya Kurtuluş söz aldı. Türkiye'de kadın özgürlük mücadele tarihinin çok eski olduğunu ancak KBG'nin de 5. yılında olduğunu dile getirdi. Sıfır noktasında olmadıklarını ve bu nedenle tartışmalar sonucunda somut bir plan oluşturmak istediklerini söyleyen Kurtuluş, "Hatırlarsanız KBG yola çıktığından bu yana her perşembe toplanıyor. Perşembeleri pandemi de bile zoom üzerinden online buluştuk. O buluşmalarımızda dedik ki kadınlar önümüzdeki yılın sıradan bir yıl olmadığını, ülkemiz açısından kader yılı olduğunu biliyoruz ona göre bir planlama yapacağız dedik. Belirli takvim günlerinde ya da haklarımıza, hayatlarımıza dönük bir saldırı olduğunda refleks vermek yerine daha sistematik bir programla hareket olacağız. Ve aynı zamanda ne yapıyorsak birlikte yapacağız. Bu saldırganlık karşısında birlikte durmak gerekiyor dedik" hatırlatmasında bulundu.
'MİLYONLARCA KADINLA BİRLİKTE MÜCADELE EDİYORUZ'
"Tek adam" rejiminin oylandığı referandum sürecinde kurulduklarını ve o günden bu yana direndiklerini kaydeden Kurtuluş, "Özel bir dönemin içine girdik. Önümüzde dinci AKP-MHP iktidarının oylanacağı seçim var. Bu seçimin olağan geçmeyeceğini, olağan koşullarda olmayacağını Erdoğan'ın iktidarda kalmak için her türlü yolu deneyeceğini konuşuyorduk. Bu yolların üzerinde tabii ki kadın düşmanlığı içinde kurulan bir rejimin kadınlara, LGBTİ+'lara dönük saldırıların tuhaf olmadığını, beklediğimizi söylüyorduk. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilindiğinde bizim için bitmedi demiştik ve gerçekten bitmedi. O günden bu yana bu iktidarın, faşizmin dayatmalarına karşı kendi hayatlarımızı, haklarımızı savunmaya devam ediyoruz. Milyonlarca kadın belki fiilen sokakta yanımızda değil ama duygusuyla, düşüncesiyle kendi haklarına sahip çıkarak yanımızda, birlikte mücadele ediyoruz. Etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'BİRBİRİMİZE TUTUNUYORUZ'
Erkek egemenliğine karşı mücadelenin AKP'den sonra da devam edeceğini belirten Kurtuluş, ancak önümüzdeki bu özel dönemi planlamaları gerektiğinin de altını çizdi. Fiili bir OHAL hatta bir darbe sürecinde olduklarını dile getiren Kurtuluş, HDP'ye yönelik saldırıları, Gezi direnişçilerinin tutsaklığına, TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın tutsak edilmesini, TTB'ye yönelik saldırıları faşizmin saldırganlığına örnek olarak gösterdi. "Bunun karşısında kendi mücadele yol ve yöntemlerimizle hem bu erkek devleti, zor aygıtı ifşa eder şekilde hem de onun karşısında pratiklerimizi geliştirecek şekilde nasıl yenileyeceğimizi konuşuyoruz" diyen Kurtuluş, mücadele içinde birbirlerine tutunarak hayatta ve ayakta kaldıklarını dile getirdi.
'TEK BAŞINA OLMAZ HEPİNİZİ GÖNDERECEĞİZ'
Seçim sürecinin sandıkta oy kullanmaktan ibaret olmadığını vurgulayan Kurtuluş, "Seçimlerin de ötesinde hayallerimiz, isteklerimiz AKP'nin gitmesi ve yerine birinin gelmesiyle sınırlı değil. Ama öte yandan şunu da biliyoruz biz bu kadın düşmanı iktidarı göndereceğiz, göndermek zorundayız. Bu tek adamdan ve hepsinden kurtulmak zorundayız. Tek başına olmaz hepinizi göndereceğiz. Ama peki bunu nasıl yapacağımızı birlikte konuşacağız. Burada özel politikalar var, özellikle kadın ve LGBTİ+ düşmanlığı üzerinden toplum dizayn ediliyor" dedi.
'HEDEFLERİMİZİ; YOL VE YÖNTEMLERİMİZİ BİRLİKTE SOMUTLAYACAĞIZ'
Devlet şiddeti karşısında direnmek zorunda olduklarını, bu şiddetin hapishanelerden evlere, sosyal medyaya, derneklerin kapatılması, polis şiddetiyle eylemlerin engelleme şeklinde yansıdığını kaydeden Kurtuluş, bu nedenle erkek şiddet karşısında mücadele yöntemini konuşmak zorunda olduklarını söyledi.
Meclis'te bekletilen aile ve başörtüsü düzenlemesini hatırlatan Kurtuluş, bunlara karşı mücadele yöntemlerini konuşmaları gerektiğini söyledi. Kürt halkına yönelik düşmanlıklara, İstiklal katliamının bahane edilerek başlatılan Rojava'ya yönelik işgal saldırılarına değinen Kurtuluş, LGBTİ+ düşmanlığının başka bir boyuta taşındığını valiliklerin, polisin izniyle yapılan LGBTİ+'lara yönelik saldırganlığın örgütlendiği mitingleri anımsattı. "Yoksulluk, hayat pahalılığı, yüksek kiralar yani tüm yaşamımızı çeviren ekonomik kriz var. Neoliberal politikalara karşı, dinci politikalara, erkek şiddeti, cezasızlık politikaları, tarikatlara, vakıflara devletin tüm alanlarının sınırsız açılması, hayatımızın bunlarla çevrilmesi erkek şiddeti, din, baskı, otoriterlik karşısında neler yapacağımızı konuşalım istedik" diyen Kurtuluş, öncelikli hedeflerin belirlenmesi ve nasıl mücadele yürütüleceğinin planlanması gerektiğinin altını çizdi.
Açılış konuşmalarının ardından forum basına kapalı gerçekleşiyor. Kadınlar forumun deklarasyonunu daha sonra kamuoyuyla paylaşacak.