EMEK
İşsizlik depremi: Bir yılda 1 milyon yeni işsiz
DİSK-AR Mart 2019 dönemi İşsizlik ve İstihdam Raporu'nu açıkladı. Rapora göre; krizin bedeli bir yılda 1 milyon 11 bin yeni işsiz olduğu belirtildi. Aynı dönemde geniş tanımlı işsiz sayısı 7 milyon 153 bin olduğu kaydedildi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR) Mart 2019 dönemi İşsizlik ve İstihdam Raporu'nu açıkladı.
Rapora göre; ekonomik krizin istihdamda yarattığı tahribat giderek çok daha net biçimde görülüyor. İşsizlikte adeta bir deprem yaşanıyor. Son bir yılda işsiz sayısı 1 milyondan fazla artarken, istihdam 633 bin kişi azaldı. Sanayi üretiminde ve büyümede yaşanan gerilemenin sonucu olarak işsizlikte sert bir tırmanış yaşanıyor.
TU?I?K'e göre Aralık 2017 döneminde yüzde 10,4 olan dar tanımlı (standart) işsizlik 3,1 puan artarak Aralık 2018'de yüzde 13,5'e yükseldi. Aralık 2017'de 3 milyon 291 bin olan dar tanımlı işsiz sayısı bir önceki yıla göre 1 milyon 11 bin kişi artarak 4 milyon 302 bin oldu.
GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK 7 MİLYON 153 BİNE YÜKSELDİ
DİSK-AR tarafından hesaplanan geniş? tanımlı işsiz sayısı 7 milyon 153 bine yükselirken, geniş? tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 20,9 olarak hesaplandı. Aralık 2017'ye göre geniş? tanımlı işsiz sayısı 963 bin arttı.
Sanayi üretimindeki ve büyümdeki büyük daralmaya paralel olarak istihdamda da daralma devam ediyor. Türkiye ekonomisinin yıllık yeni istihdam yaratma kapasitesi krizle birlikte ciddi biçimde geriledi. Aralık 2017'de 28 milyon 288 bin olan toplam istihdam 633 kişi bin azalarak Aralık 2018'de 27 milyon 655 bine geriledi. Ağustos 2018 ile Aralık 2018 arasında ise istihdamda 1 milyon 663 bin azalma yaşandı.
Böylece 20 Eylül 2018 tarihinde açıklanan Yeni Ekonomi Programın 2018 yılı için öngördüğü yüzde 11,3 işsizlik ve 28,7 milyon istihdam hedefi tutmadı. YEP'teki öngörüler gerçekleşmedi. Yeni Ekonomi Programının ekonomiye ilişkin tüm tahminlerinin açıklanan verilerin gerisinde kalması YEP'in tutarlı ve gerçekçi olmadığını gösteriyor. Bu durum 2018 yılı için işsizlik tahmini açısından da kanıtlanmış durumda.
TARIM DIŞI İŞSİZLİKTEKİ ARTIŞ DİKKAT ÇEKİCİ
İşsizlik açısından öncelikle dikkate alınması gereken tarım dışı işsizlik oranı da geçen yılın aynı dönemine göre 3,3 puan artarak yüzde 12,3'den yüzde 15,6'ya yükseldi. Tarım dışı işsizlikteki hızlı artış dikkat çekici.
GENÇ İŞSİZLİK 5,3 PUAN ARTTI
Geçen yılın aynı dönemine göre en fazla artış genç işsizliği ile genç kadın işsizliğinde gerçekleşti. Genç işsizliği Aralık 2017'ye göre 5,3 puan artarak yüzde 19,2'den Aralık 2018'de yüzde 24,5'e yükselirken, kadın işsizliği Aralık 2017'ye göre 2,3 puan artarak 13,1'den 15,4 seviyesine yükseldi. Tarım dışı kadın işsizliği ise yüzde 18,9'a tırmandı.
Ne eğitimde ne istihdam olan gençlerin (NEET, boşta gezer) oranı ise yüzde 24,9 olarak açıklandı.
DAR TANIMLI İŞSİZ SAYISI 4 MİLYON 302 BİN
Dar tanımlı işsiz sayısı Aralık 2017 ile Aralık 2018 arasında 1 milyon 11 bin kişi artarak 3 milyon 291 binden 4 milyon 301 bine yükseldi. Böylece dar tanımlı işsiz sayısı 4 milyon sınırını aşmış oldu.
Rapora göre: Aralık 2017'de 6 milyon 190 bin olan geniş tanımlı işsiz sayısı ise 963 bin artarak 7 milyon 153 bine ulaşmış oldu. TÜİK işsizlik oranlarının henüz aralık ayı verilerini yansıttığı dikkate alınacak olursa, sanayi üretiminde ve büyümede yaşanan büyük daralmanın ilerleyen dönemlerde işsizlik verilerine vahim biçimde yansıyacağını ve işsizliğin tırmanmaya devam edeceğini söylemek mümkündür.
EKONOMİK KRİZ İSTİHDAMDA DEPREME YOL AÇTI
Ekonomik kriz istihdamda da büyük bir depreme yol açtı. Aralık 2017'de 28 milyon 288 bin olan toplam istihdam krizin etkisiyle bir yıl sonra Aralık 2018'de 27 milyon 655 bine geriledi. Ağustos ayında 29 milyon 318 bine yükselen toplam istihdam eylül ayından itibaren krizin artan etkisiyle daralmaya başladı ve Ağustos 2018 ile Aralık 2018 arasında istihdamda toplam olarak 1 milyon 663 bin kişilik daralma yaşandı.
Mevsim etkilerinden arındırılmamış tarım dışı işsizliğin hızla artığına dikkat çekilen raporda, Aralık 2017'de 12,3 olan tarım dışı işsizlik 3,3 puan artarak Aralık 2018'de 15,6 oldu. 2018'in Nisan ayından itibaren düzenli olarak artış gösteren tarım dışı işsizlik yaz aylarında tırmanarak eylül ayında 13,5'e, ekim ayında ise yüzde 13,6'ya, kasım ayında 14,3'e yükseldi. Tarım dışı işsizlik oranı işsizlikteki vahim tabloyu daha net yansıtmaktadır.
TARIM DIŞI KADIN İŞSİZLİĞİ 19, GENÇ İŞSİZLİĞİ YÜZDE 27
Ekonomik kriz tarım dışı genç ve kadın işsizlik oranlarını tırmandırıyor. Aralık 2017'de yüzde 21,7 olan tarım dışı genç işsizliği (15-24 yaş arası) Aralık 2018'de yüzde 27'ye yükseldi.
Tarım dışı kadın işsizliği Aralık 2017 itibariyle yüzde 16,8 olarak gerçekleşmişti. Nisan 2018'de yüzde 15,8'e gerileyen tarım dışı kadın işsizliği kriz döneminde yüzde 20'ye yaklaştı. Aralık ayında bir önceki yıla göre 2,1 puan artışla yüzde 18,9 olarak gerçekleşti.
İŞSİZLİĞİN BÜTÜN TÜRLERİNDE TIRMANIŞ VAR
İşsizlikte yaşanan deprem bütün işsizlik türlerinde kendini gösteriyor. Sadece dar tanımlı işsizlik değil diğer işsizlik türlerinde de sıçrama yaşanıyor. Aralık 2017'ye göre en fazla artış genç işsizliği ve genç kadın işsizliğinde görülmektedir. 2018 kriz yılının tahribatı işsizlikte görülmekle birlikte işsizlik kategorileri içinde en ağır tahribatı ise genç işsizler ve gen kadın işsizler yaşamaktadır. Genç işsizliği yüzde 19,2'den yüzde 24,5'e genç kadın işsizliği ise yüzde 24,1'den yüzde 28,3'e yükselmiştir.
Tarım dışı işsizlik 12,3'ten 15,6'ya, kadın işsizliği yüzde 13,1'den 15,4'e, NEET yüzde 23,1'den yüzde 24,9'a, geniş tanımlı işsizlik yüzde 18,3'ten yüzde 20,9'a tarım dışı genç kadın işsizliği yüzde 28,4'ten yüzde 32,2'ye yükseldi.
Aralık 2018 verileri genç kuşakta işsizliğin çok ciddi bir sorun haline geldiğini göstermektedir. Özellikle genç kadınların işsizlik hızındaki artış kadın işsizliğine yönelik tedbirlerin acil bir şekilde alınması gerekmektedir.
İŞSİZLİK ORANI TARİHİ ZİRVEYE YAKLAŞIYOR
Aralık 2018'de yüzde 13,5 olan işsizlik oranları son 30 yılın en yüksek düzeyine doğru yaklaşıyor. 1988-2018 arası en yüksek işsizlik 2009 yılında yüzde 14 olarak gerçekleşmişti. Böylece AKP döneminde işsizlik oranları, kendinden önceki döneme göre ciddi bir yükseliş gösterdi. TÜİK'in detaylı işgücü serilerine ulaşılabilen 1988 ile 2002 arasında yıllık ortalama işsizlik oranı yüzde 8 olarak gerçekleşirken, AKP hükümetleri dönemi olan 2003-2018 arasında yıllık ortalama işsizlik oranı yüzde 10,85 oldu. 1988-2002 döneminde bir ara yüzde 6,5'e inen işsizlik 2001-2002 krizinin etkisiyle 2002'de dönem içi en yüksek düzey olarak yüzde 10,3'ü gördü.
AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılı sonunda yüzde 10,3 olan işsizlik oranı 2008 krizi sonrasında yüzde 14'e yükseldi. Böylece AKP, büyük bölümünde koalisyon hükümetleri olan 1988-2002 dönemine göre işsizliği yaklaşık 3 puan yükseltmiş oldu. Devasa teşviklere ve iddialı istihdam seferberliği söylem ve girişimlerine rağmen AKP hükümetleri işsizlikle mücadelede başarısızdır.
İŞSİZLİKLE MÜCADELE ÖNERİLERİ
İşsizlikteki tırmanışın devam edeceğini belirten DİSK-AR raporunda, işsizliğin yaratacağı toplumsal tahribatı önlemek için güçlü? sosyal politikalara ihtiyaç? olduğu kaydedildi. DİSK-AR işsizliğin önlenmesi için şu önerileri yaptı.
-'Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması' ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
-İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
-İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
-Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
-Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.
-Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 'insana yaraşır iş' yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
-Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
-Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçirilmelidir.
-İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmelidir.
-İşsizlik sigortasından yararlanma koşulları iyileştirilmelidir. Son üç yılda 600 gün çalışma koşulu kriz döneminde 180 güne indirilmelidir.
-Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.