22 Eylül 2024 Pazar

'IŞİD'in gerçekleştirdiği katliamların dava dosyası birleştirilsin'

Suruç katliamının 103. ayında bir kez daha Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin çağrısıyla Kadıköy'de bir araya gelenler, 8 yıldır yürüttükleri adalet mücadelesine dikkat çekti. Karşılarına çıkan engelleri hatırlatan adalet arayışları, Suruç davasında yaşanan hukuksuzlukların Ankara katliamı davasında da yaşandığına dikkat çekti. Ankara katliamına ilişkin hazırlanan mülkiye raporunda tıpkı Suruç'ta olduğu gibi canlı bomba saldırısı istihbaratının yok sayıldığı, yaralılara polisin saldırdığı hatırlatıldı; Suruç'tan Ankara'ya IŞİD'in gerçekleştirdiği katliam davalarının birleştirilmesi, kapsamlı araştırılması ve yaşananların kamuoyuna duyurulması istendi.

33 düş yolcusunun aramızdan alındığı Suruç katliamının 103. ayı. 8 yıldır Suruç şehitleri için adalet mücadelesi yürüten Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin çağrısıyla bir kez daha Kadıköy Halitağa Caddesinde bir araya gelen çok sayıda kişi düş yolcularını andı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanları Özlem Gümüştaş ve Şahin Tümüklü ile Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Sözcüsü Tanya Karanın da katıldığı anmada, her ay olduğu gibi Suruç şehitlerinin fotoğraflarının yer aldığı pankart eylem alanına asılırken, "Kalplerimiz adalet için atsın" pankartı ise yere serildi. Anmada 33 düş yolcusunun fotoğrafları taşındı.

DAİŞ'in yakıp yıktığı Kobanê'yi yeniden inşa etmek için yola çıkan çok sayıda kişinin Urfa'nın Suruç ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezinde mola vermek için durduğunu hatırlatan Berfin Polat, burada gerçekleşen canlı bomba saldırısında 33 düş yolcusunun katledildiğini, yüzlercesinin yaralandığını anımsattı.

'MAHKEME HEYETLERİNİN AMACI FAİLLERİ KORUMAKTI'
Katliamın ardından yürütülen adalet mücadelesine işaret eden Polat, 8 yıldır bir arpa boyu ilerleme olmayan davanın bir hukuksuzluk örneği olduğunun da altını çizdi. İlk günden son güne değişen mahkeme heyetlerinin amacının Suruç katliamını aydınlatmak ve sorumluları cezalandırmak yerine katilleri ve işbirlikçilerini korumak olduğunu vurgulayan Polat, "Katliam davasına bakan yerel yargı taleplerimizi görmezden gelirken, yüksek yargı makamları 'oraya gidenler teröristti' diyerek katledilen 33 düş yolcumuzu terörist olarak ilan etmiştir. Yüksek yargının bu kararı katliamı meşrulaştırmaktan başka bir anlam taşımamaktadır" ifadelerini kullandı.

'TÜM ENGELLEMELERE RAĞMEN ADALET MÜCADELESİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Suruç için yürüttükleri adalet mücadelesinde karşılarına sayısız örnek çıktığına dikkat çeken Polat, şöyle açıkladı: "Mahkeme salonlarında katliamın aydınlatılması için beyan veren ailelerimize, yaralılarımıza ve avukatımıza mahkemeye hakaretten dava açıldı. Her yıl katliamın yıl dönümünde anma yapmak isteyenler gözaltına alınıp tutuklandı. Belgesel gösterimlerimiz, adalet plaketi törenlerimiz yasaklandı. Katliamda parmağı olanlara ise mahkeme heyeti tarafından teşekkür edildi, yakalama kararları uygulanmadı."

Mahkeme salonlarından, sokaklara, meydanlara bedeli ne olursa olsun adalet mücadelesi yürütmekten ve Suruç şehitlerinin hesabını sormaktan vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Polat, "Suruç için adalet herkes için adalet demeye devam edeceğiz" vurgusu yaptı.

'SURUÇ DAVASINDA YAŞANANLARIN AYNISI ANKARA KATLİAMI DAVASINDA DA YAŞANDI'
Ankara katliamının 100. ayına dikkat çeken Polat, Suruç davasında yaşanan hukuksuzlukların Ankara katliamı davasında da yaşandığını kaydetti. 10 Şubat'ta 100. ayı dolacak olan katliama ilişkin hazırlanan mülkiye raporunu hatırlatan Polat, "Katliama 3 gün kala yapılan canlı bomba istihbaratı dikkate alınmamış, gerekli önlemleri almayarak 103 kişinin ölümüne sebep olan polisler hakkında sadece kınama cezası verilmiştir. Katliamın hemen ardından meydanda yaralılara yardım etmek isteyenlere sıkılan biber gazı ile ilgili yapılan suç duyurusu dikkate alınmamış. Orada biber gazı kullanan polisler yargılanmamıştır. Suruç katliamında olduğu gibi Ankara Gar katliamında da gerçek failler açığa çıkarılmamış, sorumluların birçoğu yargılanmamıştır."

'TÜM KATLİAMLAR AYDINLATILSIN'
Polat, taleplerini şöyle sıraladı: "Başta Suruç Katliamı olmak üzere bu topraklarda yaşanan bütün katliamların aydınlatılmasını, Suruç, Ankara ve IŞİD terör örgütünün yaptığı bütün katliam dosyalarının birleştirilmesini ve hepsi üzerinde kapsamlı araştırmaların yapılmasını ve o dönemde yaşananların kamuoyuna duyurulmasını istiyoruz."

'SURUÇ'UN HESABI SORULACAK'
Basın metninin okunmasının ardından bir süre sessiz oturma eylemi yapıldı. 33 düş yolcusunun isminin tek tek okunurken, "Yaşıyor" diye yanıtlandı. Suruç katliamının 103. ayında düş yolcuları için Kadıköy Halitağa'da düzenlenen anma "Suruç şehitleri ölümsüzdür", "Suruç'un hesabı sorulacak", "Unutmak yok, affetmek yok", "Suruç'u unutma, unutturma", "Suruç için adalet herkes için adalet" sloganlarıyla sona erdi.