25 Kasım 2024 Pazartesi

İşçiler 2023 yılına direnişle giriyor: Kıvılcım biziz

Kölelik koşullarına ve sefalet ücretine karşı çıkan işçiler, sendikal haklarını da sahiplenerek direniyor. 2023 yılına direnişle girecek olan işçiler ETHA'ya konuştu. "Kazanacağız" vurgusu yapan işçiler, hem kendilerini hem de direnişlerini sahiplenmeye çağırdı. Direnişçi işçiler, "Kıvılcım biziz" dedi.

İktidarın neoliberal politikaları sonucu yoksulluk günden güne derinleşirken işçi ve emekçiler açlığa mahkum ediliyor. Patronlar, dayattıkları kölelik koşulları ve sefalet ücretlerine karşı çıkan işçileri iktidarın sermayeden yana politikalarından güç alarak işten çıkarıyor. Çok sayıda işyerinde "gereksiz maliyet" görülerek alınmayan işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri nedeniyle işçiler katlediliyor, patronlar ise cezalandırılmıyor. Aksine katledilen işçiler suçlu ilan ediliyor.

İSİG Meclisi'nin kasım ayında yayımladığı rapora göre 2022 yılının ilk on bir ayında en az bin 658 işçi katledildi. Üstelik bu veri sadece kayıtlı işçilerden oluşuyor. Meslek hastalığından hayatını kaybeden, iş cinayetinde katledilen çok sayıda işçinin ismi kayda dahi alınmıyor.

2022'YE DİRENİŞTEKİ İŞÇİLERİN KAZANIMI DAMGA VURDU
İş cinayetinde ya da meslek hastalığında katledilmeyi, dayatılan açlık ve yoksulluğu, işyerinde taciz, mobbing ve baskıyı kabul etmeyen işçiler, 2022 yılına direnişle girdi, yılı yine direnişte kapatıyor. İşçi direnişleri dalga dalga yayılıyor. Hakları için her yeri eylem alanına çeviren DGD-Sen'de örgütlü Migros işçileri, BTO-Sen'de örgütlü Ağaç AŞ işçileri, Bağımsız Maden-İş'te örgütlü Eczacıbaşı işçileri, Dev Sağlık İş'te örgütlü Koç Üniversitesi Hastanesi işçilerinin kazanımları; Ataşehir'de bulunan Finans Merkezi şantiyesinde sayısız kazanıma imza atan İnşaat-İş ve Dev Yapı-İş, Antep'te örgütsüz olmalarına rağmen direnerek taleplerini kabul ettiren işçiler, direnişin gücünü 2022 yılında bir kez daha gösterdi. Metal, çorap, deri, tekstil sektöründe yaşanan direnişlerin bir kısmı kazanımla sonuçlanmasa da örgütlülük ve mücadele bakımından önemli deneyimler sundu. Aliağa'da tersane işçilerinin günler süren grevi de bu deneyimlerden biri.

Sınıf sendikacılığı perspektifiyle hareket eden sendikaların örgütlenme çalışmaları da önemli bir mücadele alanı. Limter-İş'in İzmir ve Tuzla'da yürüttüğü örgütlenme çalışmalarının yanı sıra, iş cinayetlerine karşı duruşu sınıf mücadelesine önemli katkılar sundu.

GREV YASAĞI GREVLE DELİNDİ
2022'nin ilk aylarında ağırlıkla örgütsüz işçilerin direnişlerine tanık olurken, 2023 yılına sendika üyesi oldukları için işten atılan ve örgütlenme hakkına sahip çıkmak için direnen işçilerle giriyoruz. İktidarı boyunca 20'ye yakın grevi yasaklayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın grev yasağını grevle delen Bekaert işçileri de grevlerinin iki haftasını geride bıraktı.

İŞÇİ DİRENİŞLERİ SÜRÜYOR
İstanbul'da Ağaç AŞ işçisi Bilal Atan, Bağımsız Maden-İş üyesi Erdoğan Çapaklı; Bursa'da Barutçu Tekstil ve Turkuaz Tekstil işçileri, Kocaeli'de bulunan Kartonsan işçileri, Gebze'de Pulver Kimya işçileri 2023 yılına direnişle giren işçi bölükleri arasında. ETHA'ya konuşan direnişteki işçiler "Kazanana kadar direneceğiz" dedi.

ATAN: İŞÇİLER KÖLE DEĞİL
BTO-Sen'de örgütlendikten sonra İBB'ye bağlı Ağaç AŞ'de sistematik baskı gören Bilal Atan son olarak İYİP'lilerin başında bulunduğu Ağaç AŞ'de yönetici konumundaki Müslüm Turgut Özcan, Satılmış Teke, Mahir Ceylan, Ahmet Mengene'nin saldırısına uğradı. 18 Ekim günü yaşanan saldırıda, bir odaya götürülerek uzun süre işkence yapılan Atan, bilincini kaybetti, günlerce hastanede tedavi gördü.

Uğradığı işkenceyi açıkladığı için işten atılan ve sendika tarafından sahiplenilmeyen Atan, işkenceci Ağaç AŞ yöneticilerinin görevden alınması ve kendisinin işe geri alınması için İBB'nin karşısındaki Saraçhane Parkında direniyor. Direnişin üçüncü haftasına giren Atan, dayanışmanın gücüyle direndiğini söyledi, İYİP'lilerin direnişi provoke etmeye çalıştığını ancak önüne geçtiklerini kaydetti.

Atan, şu çağrıyı yaptı: "İşçilere sahip çıkılsın, arkamızda durun işçilerle birlikte olun. Ağaç AŞ işkenceci yöneticileri işten atsın, işçileri köle olarak değil de insan olarak görsün. Direne direne kazanacağız" vurgusu yaptı.

ÇAPAKLI: DİRENİŞİ SÜRDÜRECEĞİZ BİZİMLE BİRLİKTE OLUN
Özyeğin Fiba Holding'e bağlı Polyak Madencilik'te mobbing ve baskıya karşı Bağımsız Maden-İş'te örgütlenen ve sendikaya üyelik çalışması yürüttüğü için işten atılan Erdoğan Çapaklı'nın direnişi bir ayı geride bıraktı. İstanbul'da Fiba Holding'e ait işyerlerinin önünde bir dizi eylem gerçekleştirdikten sonra Çapaklı direnişine Manisa Polyak Madencilik önünde devam ediyor. Şirketten bir görüşme talep ettiklerini olumlu yanıt aldıklarını ancak görüşmenin iptal edildiğini aktaran Çapaklı, "Direnişi sürdüreceğiz" dedi.

Sarı sendika Öz Maden-İş'in dağılmaya başladığını, Bağımsız Maden-İş'te 700 işçinin örgütlendiğini aktaran Çapaklı, "İşçilerle temasımız engellenmek için yeraltından yer üstüne alındık, yılmadık. İşçi önderi olduğum için beni işten çıkardılar. Saldırıların devamı gelecektir, sendikamıza baskılar da sürüyor. Mücadelemiz sürüyor. Yapılan haksızlık ve hukuksuzluğu, bizimle bir olmak, sendikamızla birlikte daha güzel işler yapabilmek için tüm işçileri Bağımsız Maden-İş'e üye olmaya davet ediyorum" ifadelerini kullandı.

BARUTÇU TEKSTİL İŞÇİLERİ: DİLENEREK DEĞİL DİRENEREK KAZANACAĞIZ
Barutçu Tekstil direnişi iki ayı geride bıraktı. Dört kadın işçi, Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten çıkarıldı. "Hiç pes etmeye niyetimiz yok" diyen direnişçilerden Emine Varol, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in "Hiçbir sendikanın önünü kapatmayacaksınız" sözlerini hatırlattı. Varol, "Biz bu yola işten çıkmak için değil, daha iyi şartlar atında çalışmak için çıktık. Hakkımızı arıyoruz" ifadelerini kullandı.

4 kadın olarak fabrika önünde direndiklerini, çalışan işçilerin desteğinin eksik olmadığını dile getiren Varol, "Dilene dilene değil, direne direne Barutçu'ya sendikayı sokacağız. Herkesi destek için Barutçu önüne çağırıyorum. Kış kıyamet, soğuk, yağmur demiyoruz. Emeğimizin peşindeyiz" dedi.

PULVER KİMYA İŞÇİLERİ: KIVILCIMA GEREK YOK, KIVILCIM SİZ OLUN
Petrol-İş üyesi 3 işçi de sendikalı oldukları için işten atılmalarının ardından 4 Ağustos 2022 gününden bu yana Pulver Kimya önünde direniyor. Direnişçilerden Enver Kaplan, "Yağmur, kar, çamur, çok zorluk yaşadık. Patronla, sendika arasında 3 veya 4 Ocak'ta bir görüşme ayarlandı, 3 işçinin işe geri alınıp alınmayacağını haber verecek. Sendikamız, işçiler işe geri alınmadan pazarlık masasının kurulmayacağını belirtti" diye aktardı. Kendileriyle sergilenen dayanışmanın çok güçlü olduğunu ancak hem maddi hem de manevi en büyük desteği sendikadan aldıklarını söyleyen Kaplan, şöyle devam etti: "İyi ki sendikalı oldum. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ‘sendikalı olduğu için işçiyi atan işverenin karşısında olurum' diyordu. 145 gündür direniyoruz, hükümetten kimse gelmedi. Muhalefetten gelen, destek veren oldu. Bizler sonuna kadar bu direnişi sürdüreceğiz. İşçi arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum, işverenden korkmayın, davanız haklıysa önünde sonunda kazanırsınız. Bir kıvılcıma gerek yok, kıvılcım siz olun."