İşçi Emekçi Birliğinden genel grev, genel direniş çağrısı
Sermaye iktidarının "müjde" olarak açıkladığı yüzde 30 zammın enflasyon karşısında hiçbir gerçekliği olmadığına dikkat çeken İşçi Emekçi Birliği, "Sorunumuzun tek başına ücret mücadelesi olmadığını da iyi biliyoruz. Sermayenin düzeni sürdükçe ücretli köle olmaya devam edeceğiz. Ücretli kölelik düzenini yıkmak için birleşmeli, örgütlenmeli, işçi emekçi iktidarı için mücadele etmeliyiz. Bütün işçileri, kamu emekçilerini, emeklileri sefalet ücretine karşı birleşmeye mücadele etmeye çağırıyoruz. Genel grev, genel direnişi örgütlemeye davet ediyoruz" çağrısı yaptı.
İşçi Emekçi Birliği, AKP-MHP iktidarının "müjde" olarak açıkladığı yüzde 30 zamma ilişkin açıklama yaptı. İktidarın sermaye düzeninin iktidarı olduğu kaydedilen açıklamada, halka yaşatılan kriz ve geçim sıkıntısını hafif göstermek için rakamlarla oynandığı belirtildi. Açıklamada, "İktidar tarafından yandaş konfederasyonların alkışları arasında açıklanan yüzde 25 zam ile 3 milyon 650 bin memur, 13 miyon 900 bin emekli toplam 17 milyon 550 bin memur ve emekli bir kez daha açlığa ve yoksulluğa mahkum edilmiştir" denildi.
TÜİK tarafından açıklanan rakamların iktidarın yıllardır sürdürdüğü yaşanan gerçek enflasyonu perdeleme, enflasyonu düşük göstererek milyonlarca çalışanın maaşını, ücretini düşük gösterme politikasının ürünü olduğu belirtilen açıklamada, dolayısıyla iktidarın "enflasyonu düşürdük" açıklamalarının Cumhurbaşkanı'nın gerçeği yansıtmayan TÜİK rakamlarının üzerine birkaç puan koymaktan ibaret "müjdesinin" hiçbir karşılığı olmadığı belirtildi. Sadece asgari ücretin açıklandığı 22 Aralık tarihinden bugüne geçen 15 günde A'dan Z'ye her şeye en az yüzde 25 zam yapılmışken müjde olarak verilen yüzde 25'lik zam ve bir gün sonra ikinci müjde olarak yapılan yüzde 5'lik artışın ocak ayı dolmadan enflasyon karşısında eridiği kaydedilen açıklamada, "Yoksulluk sınırı 21.124 iken memur ve emekli maaşlarına yüzde 30 zam yapılması milyonlarla dalga geçmekten başka bir şey değildir. Memur-Sen başta olmak üzere işbirlikçi-bürokrat sendika yöneticileri milyonlara dayatılan sefaletin suç ortağıdır. Bizi açlığa ve yoksulluğa mahkum eden toplu sözleşmelere imza atan, verilen sadaka zammını elleri patlarcasına alkışlayan sendika ve konfederasyonlara üye olan kamu emekçileri sendika bürokrasilerine karşı mücadele etmeye çağırıyoruz" denildi.
Açıklama, şöyle devam etti: "Kamu emekçileri ve emeklilere dayatılan bu sefalet koşulları kapitalist sistemde emeği ile geçinenlere biçilen rolün kölelik olduğunu bir kez daha göstermiştir. Tüm kamu emekçilerini ve emeklileri bugünün acil talebi olan yoksulluk sınırı üzerinde ücret talebini kazanmak için omuz omuza mücadele vermeye çağırıyoruz. Öte yandan kamu emekçileri ve emekliler bu artışın yaşanan hayat pahalılığının sürdüğü koşullarda kısa sürede eriyeceğini bugüne kadar defalarca tecrübe etmiştir. Enflasyona göre maaş zammı 'sıfır' zam demektir. Gerçeği yansıtmayan TÜİK verilerine göre maaş zammı ise reel gelirimizin erimesi, yoksulluğumuzun artması demektir. İktidardan, düzen partilerinden medet ummak hiçbir sorunumuza çözüm olmayacaktır.
Yapmamız gereken hak ettiğimizi almak için tabandan birliğimizi sağlamak ve dişe diş mücadeleye hazırlanmaktır. Bizlere dayatılan sefalet ücretini alkışlayan, saldırılara ortak olan, başta Memur Sen olmak üzere bu düzenin işbirlikçisi olan tüm yapıları dağıtmaktır. Sorunumuzun tek başına ücret mücadelesi olmadığını da iyi biliyoruz. Sermayenin düzeni sürdükçe ücretli köle olmaya devam edeceğiz. Ücretli kölelik düzenini yıkmak için birleşmeli, örgütlenmeli, işçi emekçi iktidarı için mücadele etmeliyiz. Bütün işçileri, kamu emekçilerini, emeklileri sefalet ücretine karşı birleşmeye mücadele etmeye çağırıyoruz. Genel grev, genel direnişi örgütlemeye davet ediyoruz."