24 Kasım 2024 Pazar

İşçi Emekçi Birliği: Eşit işe eşit ücret mücadelesini yükseltelim

Dünya Eşit Ücretlendirme Günü'ne ilişkin açıklama düzenleyen İşçi Emekçi Birliği, sendikaları, demokratik kitle örgütü ve siyasi partileri eşit işe eşit ücret mücadelesini yükseltmeye çağırdı.

İşçi Emekçi Birliği, 18 Eylül Dünya Eşit Ücretlendirme Günü'ne ilişkin Taksim'de bulunan Makine Mühendisleri Odası'nda basın toplantısı düzenledi. Çok sayıda kişinin katıldığı basın toplantısında açıklamayı Melek Kızılocak okudu.

"Eşit işe eşit ücret" talebinin işçi sınıfı hareketinin temel mücadele hedeflerinden olduğunu kaydeden Kızılocak, 8 Mart'ın emekçi kadınların sembol günü olmasıyla bu talebin kitlelere mal olduğunu ifade etti. Burjuva devletlerin bile bu ilkeyi lafta kabul etmek zorunda kaldığını kaydeden Kızılocak, gerçek hayatta ise eşitsizliğin devam ettiğini söyledi.

Bu nedenle "eşit işe eşit ücret" talebinin güncelliğini koruduğunu belirten Kızılocak, sınıf mücadelesinin kazanımları sonucu aynı iş yerinde aynı işi yapan kadın ve erkek işçilerin ücretlendirmesinin eşit olduğu yerler olmakla birlikte, gerçek eşitliğin hala sağlanamadığının altını çizdi. Kızılocak, şöyle devam etti: "Ücretlendirmede toplumsal eşitsizlik farklı boyutlarda devam ediyor: Kapitalistler, örneğin aynı iş kolunda, yan yana çalışan ve özde aynı işi yapan kadın ve erkeğin iş anlaşmasında ve kağıt üzerinde küçük farklılıklar, sahte 'fazla sorumluluklar' eklemek suretiyle aradaki ücret eşitsizliğini sürdürebiliyor. Bir iş yerindeki ücretlendirmede şeffaflık yok! Kimi zaman kalifikasyon farklılığı arkasına sığınılıyor, kimi zaman tam zamanlı ya da yarı zamanlı çalışmadan kaynaklı farklılık diyebiliyorlar! Öyle ya da böyle, ay sonunda kadın ve erkek işçinin eline geçen net para çok farklı oluyor."

Ağırlıklı olarak kadınların çalıştığı mesleklerde ücretlendirmenin daha düşük olduğuna dikkat çeken Kızılocak, kapitalizmin ücretli emek sömürüsüne dayalı olduğunu kaydetti. "Sermayenin egemen olduğu bu sistemde üretimin temel amacı hep daha fazla kârdır. Sermaye işçi sınıfını daha rahat sömürmek ve örgütlenmesini engellemek için işçi sınıfını böler, parçalar. İşçi sınıfının bir bütün olarak kendi karşısına çıkmaması için dil, din, ulusal, yerli-yabancı gibi suni ayrımları kullanır" diyen Kızılocak, taşeron sistemini örnek verdi.

Taşeron işçilerin de eşit işe eşit ücret alamadığının altını çizen Kızılocak, "Kuralsız, güvencesiz çalışma, düşük ücretler bu sistemde kuraldır. Aynı zamanda göçmen işçiler de eşit işe eşit ücret alamamaktadır. Ucuz iş gücü olarak kullanılan göçmen işçiler ağır koşullarda çalıştırılmakta, düşük ücretler, kuralsız ve güvencesiz koşullarda çalıştırılmaktadır" ifadelerini kullandı.

"Kapitalizm, sermayenin egemenliği sürdüğü sürece bu eşitsizliklerin süreceğini biliyoruz. Eşitsizliklerin ortadan kaldırılması, ancak kapitalizmin yıkılması, işçi sınıfının iktidarının kurulması ile mümkündür" diyen Kızılocak, sendikaları, meslek örgütlerini, siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerini eşit işe eşit ücret mücadelesini yükseltmeye çağırdı.

Kızılocak, "Salt 18 Eylül'de değil, tüm mücadele gün ve alanlarında kapitalizmin yarattığı eşitsizliklerine karşı, kadınların kurtuluşu mücadelesinin temel mücadele hedeflerini gündeme getirmeli, bu hedeflerin gerçekleşmesi için mücadele etmeliyiz" ifadelerini kullandı.