10 Kasım 2024 Pazar

İşçi Emekçi Birliği 19 Kasım'da Kartal'da miting düzenleyecek

19 Kasım Pazar günü Kartal'da işçilerin kürsüsünü kuracaklarını duyuran İşçi Emekçi Birliği, 3.'sünü düzenleyecekleri işçi, emekçi mitingine çağrı yaptı. Tüm direnenler ve mücadele edenlerin miting alanında olmasının önemine dikkat çekildi.

İşçi Emekçi Birliği, 19 Kasım Pazar günü Kartal'da "Açlık, yoksulluk, baskı, savaş ve sömürü düzenine artık yeter" şiarıyla işçi emekçi mitingi düzenleyecek. Mitinge ilişkin Kadıköy Eğitim Sen'de basın toplantısı düzenlendi.

SOYBİL: TÜM DİRENİŞLERİ MİTİNG ALANINDA GÖRMEK İSTİYORUZ
Kutay Soybil ekonominin savaş, yağma, rant ve talanın üzerine döndüğü bir dönemde işçi ve emekçilerin sözünün bir mitingle taçlandıracaklarını söyledi. Soybir, "Yağma derken bir yıl geçmedi üzerinden deprem bölgesinden Dikmece'den Akbelen'e Kuzey Ormanlarına yağmanın katmerlendiğini görüyoruz. 36 milyon insanın kredi ve haciz borcu var, bir buçuk milyon insan İstanbul'da konut sorunu yaşıyor, çocuklar okula aç gidip aç dönüyor, iki emekli maaşın bir açlık sınırı etmediği; barınmadan, sağlığa, eğitime hemen hemen tüm alanda işçi ve emekçilerin yaşam şartlarının daha zorlandığı günler. İşçi emekçi mitingini örerken bir yanından bu toplumsal sorunlara sınıfın güçlü sesini çıkarmak bir yanında da Trendyol'dan FEDAŞ'a, inşaat işçilerine, Cumartesi Annelerinin direnişinden, kadın direnişine tüm direnişlerin mücadele hattında miting alanında görmek istiyoruz" çağrısı yaptı.

ACAR: TARİHİ BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ
Dilbirin Acar da işçi emekçi mitingini neden örgütlediklerini, daha önce düzenledikleri iki mitingin sürecine ilişkin konuştu. Acar, Türkiye'nin tarihi bir dönemden geçtiğini işaret etti. Bir yanda cumhuriyetin yüzüncü yıl kutlamalarına başlanırken diğer yanda da fabrikalarda, atölyelerde, çalışma hayatının her alanında işçi ve emekçilerin haklarının gasp edildiğini, alın terinin sömürüldüğünü belirten Acar, "Aynı zamanda sadece ülkemizde değil Ortadoğu'da ve dünyada çok önemli bir tarihi süreçten geçiyoruz" dedi.

Savaşların ve krizlerin tam ortasında işçi ve emekçi mitingini düzenlemenin son derece önemli olduğunu dile getiren Acar, pandemi döneminde işçilerin maruz kaldıkları hak gasplarını da ekledi.

Yüz binlerce üyesi olan konfederasyonların sadece açıklamayla yetindiğinin altını çizen Acar, "Bizler bunun açıklama yapmakla yetinilemeyeceğini, ses çıkarmak gerektiğini ifade ederek mitingi hayata geçirdik. İlk olarak da Türkiye'nin çok farklı noktalarından direnen, mücadele eden işçilerin bir araya gelmesini, kürsülerde onların söz söyleyeceği bir miting örgütledik. Bu yıl 3.'sünü örgütlüyoruz. Türkiye'de bu dönemde de çok yoğun saldırılar ve direnişler var. Bu mitingin yapılması önemli ve anlamlı diye düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

Miting tarihi ve sonrasında milyonlarca işçi ve emekçiyi doğrudan ilgilendiren asgari ücret görüşmelerinin başlayacağı ve Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturan metal fabrikalarında toplu sözleşme görüşmelerinin sona erdiği bir döneme yaklaşacağını söyleyen Acar, "Mitingimiz bu iki sürece dair de sözünü söyleyeceği, harekete geçebileceği bir kanal yakalamakta önemli olduğunu düşünüyoruz" dedi.