İşçi Emekçi Birliği 1 Mayıs çalışmalarının startını verdi
Mecidiyeköy'de 1 Mayıs çalışmalarının startını veren İşçi Emekçi Birliği, sınıfın kurtuluşunun kendi kollarında olduğunu vurgulayarak, sokak sokak, fabrika fabrika, bölge bölge örgütlenme çağrısı yaptı.
İşçi Emekçi Birliği, 1 Mayıs çalışmalarının startını Mecidiyeköy Cevahir AVM önünde düzenlediği basın açıklamasıyla verdi. "Emeğimiz, özgürlüğümüz, geleceğimiz için haydi 1 Mayıs'a" pankartı açılan eylemde, "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Taksim 1 Mayıs alanıdır", "Yaşasın 1 Mayıs, Biji yek gulan" dövizleri taşındı.
Çok sayıda kişinin katıldığı eylemde basın açıklamasını Okan Karaçam okudu. Bu 1 Mayıs'a sermaye düzeninin rant, sömürü ve savaş politikalarının arttığı bir ortamda girdiklerini söyleyen Karaçam, emekçi milyonların yok sayıldığı, ölüme ve ağır sömürü koşullarına mahkum edildiği bir süreçten geçtiklerinin altını çizdi.
"Bu 1 Mayıs'a depremlerde yıkılan şehirlerimizle, yüz binlerce insanımızı yitirmiş olmanın acısı ve öfkesiyle gidiyoruz. Bu 1 Mayıs'a, açlık sınırının 9 bin 591 TL asgari ücretin 8 bin 500 TL olduğu günlerde gidiyoruz. Bu 1 Mayıs'a her 5 kişiden birinin işsiz olduğu günlerde gidiyoruz. Bu 1 Mayıs'a açıklanan hiçbir enflasyon rakamının gerçeği yansıtmadığı, ekmeğimizin, aşımızın her geçen gün küçüldüğü günlerde gidiyoruz" diyen Karaçam, enkazlarında ölünmeyen, gündüzleri sömürülmeyen, sendikasız çalıştırılmayan bir hayatın ancak işçi ve emekçilerin kendi mücadelesiyle mümkün olacağını söyledi.
İki sınıfın çıkarlarının hayatı belirlediğini söyleyen Karaçam, "Bir tarafta biz işçiler, emekçiler emeğiyle, alınteriyle yaşayan milyonlar, bir tarafta bizim ürettiklerimizle zenginliğine zenginlik katan bir avuç asalak" ifadelerini kullandı.
İşçiler birleşmez ve örgütlenmezse hiçbir seçimin kendilerini kurtaramayacağını kaydeden Karaçam, kendi kurtuluşlarının sermaye düzeninin önlerine koyduğu tercihlerde değil birlik ve mücadelede olduğunu vurguladı.
Seçimle sömürü, rant, talan ve katliam politikalarının son bulmayacağını dile getiren Karaçam, şöyle devam etti: "1 Mayıs işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Bu 1 Mayıs'ta tarihsel ve sınıfsal özüne uygun olarak meydanlara akalım. Bu çağrı; sermaye düzenine karşı işçilere, emekçilere örgütlenme ve mücadeleyi büyütme çağrısıdır. 1 Mayıs'ı yaratan işçi ve emekçi kuşakların anısına ve kavgasına sahip çıkma çağrısıdır. Hiçbir sorunumuzu bizleri sömüren, baskı altında tutan sermaye sınıfının ve onun uşaklarının çözemeyeceği, kurtuluşun kendi ellerimizde olduğu çağrısıdır."
Tüm sorunların kaynağının kapitalist düzen olduğunu vurgulayan Karaçam, fabrikalar ve hayatın her alanında işçi sınıfı olarak mücadele ederlerse sömürünün son bulacağını dile getirdi. Tüm işçileri, emekçileri, kadınları, kölece çalışma ve yaşam koşullarına karşı mücadeleye çağıran Karaçam, "Fabrikalarda, mahallelerde, okullarda, hayatın olduğu her yerde komiteler-meclisler kurmaya, birliğimizi güçlendirmeye davet ediyoruz. 1 Mayıs alanı Taksim üzerindeki yasakları da her grevde önümüze getirilen yasakları da parçalamanın tek yolu birliğimizi güçlendirmek, her alanda örgütlenmektir" dedi.
1 Mayıs'ın iki sınıfın karşı karşıya geldiği kavga günü olduğunu belirten Karaçam, 1 Mayıs'ın kürsülerinde işçilerin sözünün ve sınıfın gündemlerinin haykırıldığı bir gün olarak örgütlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Karaçam, her işçi havzasında, her fabrikada, her sokakta 1 Mayıs'ı örgütlemek için kolları sıvama çağrısı yaptı.
Karaçam, "Düşük ücretlere, işten atmalara, sendikalaşma hakkının engellenmesine, taşeron çalışmaya, uzun çalışma sürelerine, iş cinayetlerine karşı işçi direnişlerinin coşkusuyla örgütlenelim, birlik olalım. Emeğimiz, özgürlüğümüz ve geleceğimizi kazanmak için 1 Mayıs'a! Yaşasın işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü" ifadeleriyle sözünü sonlandırdı.
Eylem boyunca, "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Yaşasın 1 Mayıs, biji yek gulan", "Birleşen işçiler yenilmezler", "Taksim 1 Mayıs alanıdır" sloganları atıldı.