26 Kasım 2024 Salı

İran'da seçimleri boykot çağrıları yükseliyor

İran'da parlamento ve dini liderlerin yer aldığı Uzmanlar Meclisi için seçimler bugün yapılıyor. Bugün gerçekleştirilen seçimleri boykot çağrısı yükseltildi. Jîna Mahsa Amini'nin gözaltında katledilmesinin ardından gelişen halk ayaklanmasına yönelik faşist molla rejiminin saldırıları ve artan yoksulluk, İran haklarında rejime olan öfkeyi artırdı. Bu tepkinin seçimlere yansıması bekleniyor.

İran'da, 1979 yılından bu yana cumhurbaşkanlığı ve 290 sandalyeli parlamento için 4 yılda bir, Uzmanlar Meclisi için ise 8 yılda bir seçim yapılıyor. Koruyucular Konseyi tarafından incelenen adaylar arasında uygun görülmeyen aday adaylarının başvuruları reddediliyor.

Resmi olarak İslami Danışma Meclisi olarak bilinen görev süresi dört yıl olan 290 üyeli parlamentoda yer almak için 15 binden fazla aday yarışıyor. Parlamentoda sadece beş sandalye İran'ın diğer dini azınlıkları için ayrılıyor.

Bu yılki seçimlere 'muhafazakarlar' ve 'reformcular' olarak kendilerini tanımlayan grupların dışında eski İran Meclis Başkan Yardımcısı Ali Mutahhari de farklı bir liste ile girdi.

Tahran'da kendi listesi ile seçime giren gruplar arasında Murtaza Ağatehrani öncülüğündeki Payidari Cephesi ile eski Meclis Başkanı Gulamali Haddadadil ile mevcut Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf öncülüğündeki İtilaf Konseyi, eski Dışişleri Bakanı Muttaki Menuçehr öncülüğündeki Vahdet Grubu, milletvekili Hamid Risayi öncülüğündeki Devrim Güçleri Halk Birliği ile eski Meclis Başkanı Ali Mutahhari öncülüğündeki Milletin Sesi dikkatleri çekiyor.

İran'da seçimlere aday adaylık başvurularının en çok Tahran'da yapıldığı belirtiliyor.

İran Seçim Kurulu Başkanı Muhammed Rıza Gulamrıza, yapılacak seçimler için başvuran adayların yüzde 12'sinin kadınlardan oluştuğunu kaydetti.

YETKİ DİNİ LİDERDE
İran yasalarına göre; parlamento yürütme organını denetliyor, anlaşmaları oyluyor. Uygulamada ise İran'da temel güç dini lider Ayetullah Ali Hamaney'e ait. İran'da yasama organı, eski Devrim Muhafızı generali olan Meclis Başkanı Muhammed Bagher Kalibaf yönetiminde.

Seçim hazırlıkları aylar öncesinden başlayan İran'da sokaklarda dev seçim sandık maketleri kurulurken aday tanıtım afişleri ise çok sınırlı yapıldı. Milletvekili adaylarının seçim propagandası ise devlet televizyonunun kurduğu 200'ü aşkın yerel televizyon kanalı üzerinden yürütülüyor. Yasal partilerin olmadığı İran'da kişiler merkezli ve gruplar 'muhafazakarlar', 'radikaller' gibi bloklar olarak seçimlere giriliyor.

SEÇİM MİTİNGLERİNE İZİN VERİLMİYOR
İran'da seçim propagandası için dahi olsa miting gibi kitlesel çalışmalara izin verilmezken, daha sınırlı katılımın olduğu etkinlikler izinli olduğu koşullarda yapılabiliyor.

Aday adaylarının başvurularını Koruyucular Konseyi değerlendirerek, onay vermesi durumunda aday olabiliyorlar. Demokrasinin en küçük kırıntısının bile olmadığı İran'da parlamento seçimleri, iç politik dengeler ve dış politika bakımından önemseniyor.

İRAN SEÇİMLERİNİ BOYKOT ÇAĞRILARI YÜKSELİYOR
Faşist İran molla rejimi Jîna Mahsa Amini'nin gözaltında katledilmesiyle başlayan halk ayaklanması sırasında uyguladığı devlet terörü sonucunda 500'den fazla kişi yaşamını yitirdi. 22 binden fazla kişi gözaltına alındı, 500'den fazla kişi ise idam edildi. İran zindanlarında her türlü hukuki, insani haklarından mahrum olan tutsaklar yoğun işkence ve baskıya maruz kalırken, kadın tutsaklara dönük cinsel işkence saldırıları yaşanıyor.

Politik tutsaklarla birlikte çeşitli davalardan yargılanan yüzlerce tutsak idam hükmü ile yargılanıyor. Tutsaklar zindanlardaki uygulamaları ve idam cezalarını protesto için açlık grevi de dahil olmak üzere çeşitli eylemler gerçekleştiriyor.

Halk ayaklanması sönümlenmiş olsa da İran ve Rojhilatlı halkların, emekçi ve kadınların molla rejimine öfkesi ve tepkisi sürüyor. Enflasyonun yüzde 50 civarında olduğu İran'da genç işsizliğin yüzde 20 civarında olduğu belirtiliyor. İran'da yoksulluk derinleşiyor.

Yapılacak seçimlerin de antidemokratik koşullarda olacağı, rejimin halklara dönük saldırı ve katliam politikası nedeniyle boykot çağrıları yükseliyor.

Geçtiğimiz haftalarda Nobel Barış Ödülü sahibi Nerges Mohammadi'nin de bulunduğu bir grup politik kadın aktivist İran seçimlerini boykot çağrısı yaptı.

Nerges Mohammadi açıklamasında, "Acımasız ve vahşi baskı, gençlerin sokaklarda öldürülmesi, idamlar, kadın ve erkeklerin hapsedilmesi ve işkence uygulamasıyla İran İslam Cumhuriyeti, ulusal yaptırımları ve küresel utancı hak ediyor" demişti.

PJAK SEÇİMLERİ BOYKOT ÇAĞRISI YAPTI
Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK) da yaptığı açıklamayla İran seçimlerinin boykot edilmesi çağrısında bulundu.

HAMANEY TEHDİT ETTİ
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, oy kullanmanın ulusal bir görev olduğunu belirterek halkı oy kullanmaya çağırdı. "Seçim zayıf olursa herkes zarar görür" sözleriyle de boykot çağrıları yapanları tehdit etti. 

Rojhilat Urmiye Polis Müdürlüğü sözcüsü Rahim Cihanbexş, boykot çağrısı yapan 50'yi aşkın kişiyi gözaltına aldıklarını açıkladı.

Rahim Cihanbexş, boykot çağrılarının sosyal medya üzerinden de yapıldığını belirtti, sosyal medya üzerinden, seçimleri etkileyecek ve toplumsal düzeni bozacak herhangi bir paylaşımın yasaların ihlali anlamına geldiğini savundu.

İran rejimi, seçimleri mevcut rejimin uluslararası kamuoyundaki meşruiyeti bakımdan önemli görüyor. Seçimlerin yapılmaması ya da katılımın sınırlı olması halkın desteğini arkalamamış bir yönetim/parlamentonun ülke içinde olduğu kadar ülke dışında da daha fazla tartışılır olması anlamına gelecektir.

SEÇİMLERE KATILIMIN YÜZDE 30 OLACAĞI TAHMİN EDİLİYOR
İranlı araştırma kuruluşu olan ISPA, 2023 yılı Ekim ayında seçim anketleri yapmış fakat sonuçları kamuoyu ile paylaşmamıştı. Anketlerde seçimlere katılımın düşük olması nedeniyle yayınlanmadığına ilişkin yorumlar yapılıyor. Çeşitli siyasi çevreler ve basın kuruluşları da seçimlere katılımın yüzde 30'la sınırlı olacağına işaret ediyor.

2020 yılında yapılan parlamento seçimlerinde, 57 milyon 718 bin 159 seçmenden yüzde 42'si sandığa gitmişti. Bu da 1979 sonrası en düşük oy oranı olarak belirtilmişti.