İran Komünist Partisi Enternasyonal Bürosu'ndan dayanışma açıklaması
Türkiye ve Suriye depremlerine ilişkin açıklama yapan İran Komünist Partisi, dayanışma çağrısı yaptı.
İran Komünist Partisi Enternasyonal Bürosu, Türkiye ve Suriye depremlerine ilişkin açıklama yaptı. Onbinlerce insanın hayatını kaybettiğini, yüzbinden fazla kişinin yaralandığını ve milyonlarcasının yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kaldığı hatırlatılan açıklama şöyle devam etti:
"Bu felaket ezilen halk için ölüm, yıkım ve yerinden olma getirdi ve alanında uzman kişilerin uyarılarının göz ardı edilmesinin sonucu olarak ölümcül sonuçlar doğurdu. Bu hükümetler toplumun parası ve kaynaklarını savaş çığırtkanlığı, işgal ve kendi toplumlarının baskı altına alınması için çarçur ediyorlar ve bu korkunç felaketin boyutlarının büyümesine doğrudan katkı yapıyorlar. Kuzey Suriye'yi NATO, ABD ve Rusya'nın vekil güçleri aracılığıyla bombalamalar ve yıkıcı kimyasal saldırılarla yerle bir eden bu devletler Orta Doğu'yu viraneye çevirdiler ve şimdiye kadar son deprem felaketinden daha büyük bir yıkıma yol açtılar. İşte bu doğrultuda işgalci Türk hükümeti Rojava'ya yeni bir saldırı hazırlığına başlamıştı ancak bu deprem işgali erteletti.
Kapitalist sınıflı toplumun, deprem felaketinin ardından daha berbat barınma koşullarında günler geçiren işçi ve emekçilerin üzerine bıraktığı ağır enkazın sonuçları en ürkütücü ve can alıcı biçimde geldi. Gaziantep, İdlib, Adana, Amed, Hatay, Adıyaman, Malatya, Afrin ve diğer kentlerde Türkiye ve Suriye'yi sarsan deprem 14 milyondan fazla insanı kar, soğuk ve hastalık tehdidi altında ölümün kol gezdiği koşullarda çaresiz bıraktı. Komşu Türkiye ve Suriye'deki ve Rojava bölgesinden özgürlüğüne düşkün 4 milyondan fazla insan halihazırda işgalci Türk ordusu, IŞİD ve Türk, Suriye ve İran devletlerinin seferber ettiği çeşitli yağmacı çetelerin bombalamaları ve işgallerinden dolayı 12 yıldır acı çekiyor. Özellikle son aylarda yakıt ve enerji kaynakları, elektrik ve yolları mahvolan bu insanlar işgal ve zulüm altında ölümle yüz yüze geliyorlar.
Özyönetim güçleri, halk direniş birlikleri ve bağımsız bir kitle örgütü olan Hevya Sor Kürdistan'ın yanı sıra özgürlük mücadelesi veren halklar ve enternasyonalistler kısıtlı kaynakları ve imkanları kullanarak felaketten etkilenen insanlara yardım eden yegane güçler. Devletler felaketleri önleme sorumluluğunu taşırlar. Çözümler felaketler ve kazalar gerçekleşmeden uygulanmak zorundadır. Hesaplamalar, önlemler ve kriz yönetiminin yanı sıra halkın katılımı ve eğitimiyle deprem gibi felaketlerin bu boyutlara ulaşması önlenebilir ve önlenmelidir. Depremlerin doğal birer olgu oldukları doğrudur ancak örneğin doğru inşaat altyapısına sahip olmak depremlerde yaşanan kayıpları azaltabilir. Kötü inşaat altyapısı ise Türkiye ve Suriye'de olduğu gibi depremlerde çok yaygın bir yıkıma neden olur.
Felaketin üstesinden gelmek için Heya Sor gibi güvenilir kitle örgütlerine, güvenilir kurum ve kuruluşlara destek olmak tüm insanların görevidir. Yozlaşmış hükümetlere ve onların kurumlarına iletilen yardımların çoğu en çok ihtiyacı olanlara ve felaketten etkilenenlere ulaşmamaktadır. Bir kez daha, enternasyonal bir görevimiz olarak deprem kurbanlarının acılarını paylaşıyor, onlara en derin dayanışmamızı iletiyor ve yardım etmek için hazır olduğumuzu belirtiyoruz."