11 Kasım 2024 Pazartesi

İran ATK'si Mahsa'nın işkencede katledildiğinin üstünü örtmeye çalışıyor

Mahsa Amini'nin gözaltında işkenceyle katledildiği gerçeğinin üzeri İran Adli Tıp Kurumu'nun verdiği raporla örtülmeye çalışıyor. Raporda Amini'nin "8 yaşında beyin tümörü ameliyatı" geçirdiği, ölümünün bununla ilgili olduğunu öne sürüldü.

Saçı göründüğü için şiddet uygulanarak gözaltına alınan ve gözaltında işkenceyle katledilen Mahsa Amini'nin ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu raporu açıklandı. Katliamın üzerini örtme çabasında raporda, Amini'nin ölümünün 'başına veya hayati organ ve uzuvlarına aldığı darbelerden kaynaklanmadığı', 8 yaşında geçirdiği bir beyin tümörü ameliyatıyla ilgili olduğu iddia edildi.

Adli Tıp raporunda, "Ameliyata bağlı olarak beynin hipotalamus ve hipofiz bezinde adrenalin ve tiroid bozukluğu olan, bu nedenle hidrokortizon, levotiroksin ve desmopresin ilaçları kullanan genç kadının altta yatan hastalıkları nedeniyle gözaltındayken fenalaştığı" ifadelerine yer verilerek işkencenin üstü örtülmeye çalışıldı.

Mahsa Amini'nin babası kızının herhangi bir sağlık sorunu olmadığını açıklamış, gözaltında işkenceyle katledildiğini söylemişti.

SARİNA VE NİKA'YI İRAN POLİSİ ÖLDÜRMEMİŞ!
Bu arada İran yargısının web sitesi Mizan'da, Elburz eyaletinin Kerec kentinde yapılan eylemlerde İran polisi tarafından katledilen 16 yaşındaki Sarina İsmailzade'nin 'intihar ettiğine' öne sürüldü. Eyalet savcısı Hüseyin Fazeli Harikandi, Sarina'nın büyükannesinin evinin yakınında bulunan bir binadan atladığını iddia etti.

İran yargısı, başkent Tahran'da 20 Eylül günü gerçekleştirilen eyleme katılan ve kaybolduktan günler sonra öldüğü açıklanan 16 yaşındaki Nika Şahkarami'nin ölümünün de eylemlerle ilgisi olmadığını savundu.

Uluslararası Af Örgütü, 30 Eylül'de yaptığı açıklamada, Sarina İsmailzade'nin başına aldığı cop darbeleriyle katledildiğini açıklamıştı.

Amini'nin katledilmesinin ardından başlayan ve başını kadınlar ve öğrencilerin çektiği eylemler, üniversitelerden sonra liselere de yayıldı.

İran ve Rojhilat Kürdistan'da süren eylemlerin ardından ilk kez 3 Ekim günü açıklama yapan İran'ın faşist molla lideri Ayetullah Ali Hamaney, eylemlerin "ABD ve İsrail'in planladığı bir komplosu" olduğunu iddia ederek halk isyanını karalamaya çalıştı.