22 Kasım 2024 Cuma

Irak'ta Kişisel Statü Yasasında yapılmak istenen değişikliğe tepki

Irak'ta Kişisel Statü Yasası'nda yapılmak istenen değişikliğe karşı İnsan Hakları Yüksek Komisyonu önünde eylem düzenlendi.

 

Irak'ta bir süre önce bazı örgüt ve partiler, Kişisel Statü Yasasına ilişkin çocukların 9 yaşından itibaren evlendirilmesinin önünü açan ve annelerden velayet hakkını alan değişiklik teklifini Irak parlamentosuna sunmuştu.

24 Temmuz'da gündeme alınan ve partilerin kadın komisyonlarından gelen itirazlar nedeniyle görüşmeleri ertelenen yasa tasarısına tepkiler devam ediyor.

Çok sayıda kadın örgütü, demokratik kitle örgütü, siyasi partinin bileşeni olduğu 188 Koalisyonu'nun yaptığı çağrı doğrultusunda Kerkük'te İnsan Hakları Yüksek Komisyonu önünde eylem yaptı.

Eylemciler, yasa değişikliği teklifinin kadın ve çocuk hakları başta olmak üzere tüm insan haklarının ihlali anlamına geldiğini vurguladı.

Mevcut yasanın değiştirilmesi durumunda mezhepsel çelişkilerin derinleşeceğini vurgulayan eylemciler, teklifin kabul edilmesi halinde resmi nikahın önüne geçeceğini ve "mut ve misyar" evliliklerinin artacağını kaydetti. Eylemciler, bu durumun toplumda bir bölünmeye yol açacağını söyledi.

TASARI NEYİ KAPSIYOR?
Yasa tasarısı, evlenecek erkeklere resmi nikahı istedikleri mezhebe göre seçme hakkı tanırken, kadınların seçme hakkını kısıtlıyor. Ayrıca, boşanacak çiftlerin erkek çocuklarının ebeveynlerden birini seçme hakkı, 15 yaşından 7 yaşına düşürülüyor.

1959 tarihli mevcut kanuna göre evli çiftlerin boşanması medeni kanuna göre yapılırken, tasarıda çiftlerin tercihine bağlı olarak boşanma Şii ya da Sünni mezhebine uygun olarak gerçekleştirilebilecek. Eğer kadının fıkhi bir mezhebi yoksa, mahkeme boşanma ve ilgili hakları eşinin mezhebine göre düzenleyecek. Tasarının, boşanma ve ayrılık konularında Şii ve Sünni vakıflarına müdahale etme yetkisi vererek, yargıda "mezhep ayrılığı" sorununu derinleştireceği endişesi taşıyor.

Yasada yapılmak istenen değişiklikle evlilik yaşının da 18'den 9'a düşürülmesi hedefleniyor. Kadın örgütleri ve hukuk uzmanları, söz konusu değişikliklerin hem kadınların hem de çocukların temel yaşam haklarını ayaklar altına aldığına ve şiddetin önünü açacağına dikkat çekiyor.