22 Eylül 2024 Pazar

İklim aktivistleri COP27 zirvesinin yapıldığı Mavi Bölge'ye yürüdü

Mısır'da gerçekleştirilen COP27 BM İklim Zirvesi, "İnsan hakları olmadan iklim adaleti olmaz" sloganıyla protesto edildi. Eylemde emperyalist ve kapitalist güçlerin iklime verdiği zararlara karşı mücadele ettikleri için tutuklananların serbest bırakılması çağrısında bulunuldu.

Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenen COP27 iklim zirvesi yüzlerce kişinin katıldığı eylemle protesto edildi. Küresel ısınmanın sorumlularının bedelini ödemesi çağrısında bulunulan eylemde, tutuklanan iklim mücadelesi yürütenlerin serbest bırakılması istendi.

BM toprakları olarak kabul edilen ve uluslararası hukuk tarafından yönetilen "Mavi Bölge"ye yürüyüş düzenleyen eylemciler, "Hepsini özgür bırak", "İnsan hakları olmadan iklim adaleti olmaz" sloganlarını attı.

Bir grup Afrikalı eylemciye liderlik eden Nijeryalı çevre aktivisti Friday Nbani, COP27 zirvesine katılanların iklim sorununu yaratanlar olduğuna dikkat çekti, "Kayıp ve hasarı şimdi ödeyin" dedi. Nbani, "Afrika ağlıyor ve insanları ölüyor" uyarısında bulundu.

Çad'dan çevre ve yerli hakları aktivisti Hindou Oumarou İbrahim de halkının sel ve kuraklık nedeniyle öldüğünü, Pasifik'teki yerli halkın ise topraklarını kaybettiğini belirterek, "Kayıp ve hasar tazminatı olmadan burada hiçbir kararı kabul edemeyiz" dedi. İbrahim, Paris Anlaşması'ndaki 1.5°C küresel ısınma sınırına bağlı kalmanın "müzakere edilemez" olduğunu da sözlerine ekledi.

Ekoloji ve insan hakları mücadelesi yürütücüsü Mısırlı Alaa Abdülfettah'ın kız kardeşi Sanaa Seif, Abdülfettah'ın kitabının başlığı olan "Henüz yenilmedin" yazılı bir pankartla yürüyüşe katıldı.

Nisan ayından bu yana açlık grevinde olan Abdülfettah'ın COP27'nin başladığı 6 Kasım gününden bu yana su alımını kestiği öğrenildi.

Bu arada ekoloji örgütleri Coca Cola'nın COP27 zirvesine sponsor olmasına tepki gösterdi.

'KAYIP VE ZARAR TAZMİNİ'
7-8 Kasım günlerinde Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde sera gazı emisyonlarının azaltılması hedefiyle toplandığı iddia edilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27'nci Taraflar Konferansı'nda (COP27), Liderler Zirvesi'nin ardından finans, bilim, gençlik ve gelecek nesiller, karbonsuzlaşma, adaptasyon ve tarım, cinsiyet, su, sivil toplum, enerji, biyoçeşitlilik ve çözümler başlıkları altında her gün tematik oturumlar düzenlendi.

Yaklaşık 195 ülkeden 45 bin katılımcı, 100'den fazla devlet lideri ve politikacının katıldığı COP27 zirvesi 18 Kasım'a kadar sürecek.

İklim krizine yol açan emperyalist ülkelerinden zararı tazmin etmeleri için "Kayıp ve Zarar Mekanizması"na fon ayırmaları başlığı zirvenin temel tartışma konuları arasında yer alıyor.

Emperyalist ülkelerin sömürge, yarısömürge ülkelere yönelik yapmaları gereken finans desteğinin belirlenen yüzde 10'undan bile azını ödediği belirtilirken, hiçbir yıl tam olarak ödenmeyen yıllık 100 milyar dolarlık iklim tazminatının ödenmesi, bu miktarın artırılması ve ödeme gününün öne çekilmesi istendi.

'ZARAR FİNANSMANI SADAKA DEĞİL'
Ülke grupları adına ilk konuşmayı G77+Çin adına Pakistan'dan yapıldı. Pakistan'da yaşanan sel felaketlerine dikkat çekilen konuşmada, kayıp ve zarar finansmanının sadaka değil iklim adaleti olduğu belirtildi. Afrika Grubu da daha sonra adaptasyonun ve kayıp-zarar konusunun Afrika için bir hayatta kalma sorunu olduğunu vurguladı. Başını ABD'nin çektiği çok sayıda emperyalist ülkeler ise bu konuda ayak diremeye devam ediyor.

KAPİTALİST BARBARLIK DOĞAYI VE İNSANLARI KATLEDİYOR
Geçen yıl, İskoçya'nın Glasgow kentinde yapılan zirvenin ardından özellikle Avrupa Birliği ülkeleri verdikleri sözlerin aksine fosil yakıtlar üzerindeki desteklerini artırdı. Bazı ülkelerde bu artış 2021 yılında yapılan fosil yakıt desteklerinin neredeyse iki katına ulaştı.

İklim değişikliğinin olumsuz etkileri her geçen gün tüm dünyada daha da etkisini gösteriyor. Eylül ayında Pakistan'da yaşanan aşırı seller sonucu bin 700'den fazla insan yaşamı yitirdi, evler ve altyapı tahrip oldu, on milyarlarca dolarlık zarar oluştu.

COP27 zirvesine katılan emperyalist ülkeler, küresel iklim değişikliğine neden olan kapitalist barbarlığı sona erdirme konusunda adım atmadığı gibi Pakistan gibi ülkelerde yaşanan tahribatın zararını ödeme konusunda da hevesli değiller.

Ülkeler tüm vaatlerini yerine getirirse, bilimsel ve akademik kuruluşlardan oluşan bir yapı olan İklim Eylemi İzleyicisi örgütüne (Climate Action Tracker) göre, küresel ısınma yüzyılın sonuna kadar yaklaşık 2.1 derece ısınma ile sınırlı olabilir. Şayet Rusya-Ukrayna Savaşı'nın doğurduğu enerji krizi gibi nedenlerle Glasgow'da verilen ek vaatler de olmak üzere, tüm vaatler yerine getirilemezse, önümüzdeki yıllarda bazı yıkıcı iklim etkileri daha ortaya çıkabilir ve küresel ısınma sanayi öncesi seviyelere göre yaklaşık 2,7 derece artabilir.

BİLİM İNSANLARINDAN ÇAĞRI: SÖMÜRÜ VE BASKIYA SON
COP27 konferansının ilk önemli haberi ise yine bilim insanlarından geldi. Bir grup Nobel ödülü sahibi bilim insanı yayımladıkları bir mektupla Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı sırasında Mısır'daki binlerce siyasi tutuklunun serbest bırakılması çağrısında bulundu. Mektupta "Adil bir geçiş sadece sera gazı emisyonlarını azaltmakla olmaz, aynı zamanda sömürü ve baskıdan uzak bir geçiş olmalıdır" denildi.