24 Kasım 2024 Pazar

İHD'nin barış nöbetlerinde 'halay' tutuklamalarına tepki

İHD'nin her ayın ilk cuma günü gerçekleştirdiği barış nöbeti eylemlerinde, Kürtçe uyarı yazılarının silinmesi ve Kürtçe müzik eşliğinde halaya duran kişilerin gözaltına alınıp tutuklanmasına tepki gösterildi.

İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) her ayın ilk cuması tuttuğu Barış Nöbeti eylemi devam etti. İHD Diyarbakır Şubesi'nin dernek binasında sürdürdüğü nöbete, Adalet Nöbeti eylemcileri, Barış Anneleri, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), 78'liler Dayanışma ve Araştırma Derneği'nin yöneticileri ile çok sayıda kişi katıldı.

İHD Diyarbakır Şubesi Başkan Yardımcısı Suzan Mehmetoğlu, demokratik bir rejimde kabulü mümkün olmayan, temel insan haklarını ve toplumsal barışı hedef alan "hukuk dışı" uygulamaların yaşandığına dikkat çekti. Kürtçe uyarı yazılarının silinmesine ve Kürtçe şarkı eşliğinde halay çekenlerin tutuklanmasına tepki gösteren Mehmetoğlu, Mersin'de tutuklanan 9 gence "Ölürüm Türkiyem" şarkısının "ırkçı saikle" dinletilmesinin, 1980'li yıllarda Esat Oktay yönetimindeki Diyarbakır Hapishanesinde Kürt tutsaklara uygulanan işkence ve devlet yaklaşımın benzeri olduğunu söyledi.

KÜRTÇEYE TAHAMMÜLSÜZLÜĞE TEPKİ
Mehmetoğlu, açıklamasına şöyle devam etti: "Seçmenlerin anadili olan ve günlük hayatta konuştukları Kürtçenin belediye çalışmalarında kullanılmasının engellenmesi kabul edilemez. Siyasi iktidarın iradesi ile ilişkilendirdiğimiz bu türden yargısal ve idari uygulamaları Kürtçeye karşı tahammülsüzlük olarak görmekte ve Türkiye'nin en önemli meselelerinden biri olarak değerlendirdiğimiz Kürt meselesinin çözümsüzlüğünü derinleştirdiğine inanmaktayız. İvedi olarak kayyum uygulamasına son verilmesini, yerel yönetimlerce sunulan Kürtçe hizmete saygı duyulmasını, yurttaşların halay çekmek gibi davranışlarının suç olarak görülmemesini talep ediyoruz."

Açıklamanın ardından yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerine dair tartışma yürütüldü.

'ÊZİDÎLERE YÖNELİK DAİŞ SALDIRISINI SOYKIRIM OLARAK TANIYIN'
İHD Ankara Şube'nin eylemi dernek binasında devam etti. Êzidîlere dönük 74'üncü fermanın 10'uncu yıldönümü dolayısıyla "74. Ferman" yönetmeni Sami Solmaz da eyleme katıldı.

Şube Eşbaşkanı Ömer Faruk Yazmacı, Êzidîlere dönük Şengal'de 2014 yılında gerçekleşen katliamda yaşananları anlattı. Yazmacı, tüm ülkelere "Êzîdilere yönelik DAİŞ saldırısını soykırım olarak tanıyın" çağrısı yaptı.

Yönetmen Sami Solmaz ise, 1913'te yaşanan 73'üncü katliamda yaklaşık 1 milyon Êzidî'nin katledildiğini hatırlattı. Bu katliamın, İttihat ve Terakki'nin başlatmış olduğu Anadolu'nun Türkleştirilmesi ve Müslümanlaştırılması politikasının sonucu olduğunu belirten Solmaz, "1914'te Süryaniler ve 1915'te Ermeniler katledildi. Ermeni lobisi dünyada çok güçlü olduğu için herkes 1915'i biliyor ama Êzidîlerin 1913 katliamı çok daha büyük ve acımasız yapılmış olmasına rağmen bilinmez" diye ekledi.

DEM Parti İl Eşbaşkanı Fatin Kanat da Ortadoğu coğrafyasının barış ve huzura ihtiyacı olduğunu vurguladı, halkları ve inançları yok sayan politikalara tepki gösterdi.

'KÜRT SORUNU BARIŞÇIL ŞEKİLDE ÇÖZÜLMELİ'
İHD İskenderun Şubesi de dernek binasında "Barış Nöbeti" eylemini sürdürdü. Çok sayıda insan hakları savunucusu eyleme katıldı. Derneğin Eşbaşkanı Coşkun Selçuk, Kürtçeye dönük saldırılara tepki göstererek, "İnsan hakları savunucuları olarak daima Kürt sorununun barışçıl şekilde çözümlenmesini isteyen bizler, bu tür uygulamalardan vazgeçilmesinin son derece önemli olduğunu düşünüyoruz" dedi.