4 Ekim 2024 Cuma

İHD'den 21 Şubat Dünya Anadil Günü'ne ilişkin açıklama

21 Şubat Dünya Anadil Günü'ne ilişkin açıklama yapan İHD Genel Merkezi, Türkiye'de konuşulan 3 dilin kaybolduğunu 15 dilin ise kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Açıklamada, her bireyin en doğal insan hakkı olan kendi anadili ile eğitim alma ve dünya ile iletişim kurma hakkının ivedilikle hayata geçirilmesi istedi. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, 21 Şubat Dünya Anadil Günü'ne ilişkin açıklama yaptı. 17 Kasım 1999 tarihinde UNESCO'nun, 21 Şubat'ı Uluslararası Anadil Günü olarak ilan ettiği ve 2000 yılından bu yana dünyada kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek amacıyla "Dünya Anadili Günü" olarak kutlanmaya başlanıldığı hatırlatılan açıklamada, dünya üzerinde yok olmaya devam eden ve tehdit altında olan diller olduğu vurgulandı. 

Egemen devletlerin asimilasyoncu politikaları, tekçi uygulamaları nedeniyle egemen ulusun dili diğer topluluklara da zorunlu hala getirildiğinin altı çizilen açıklamada, "Dünya üzerinde yok olan, tehlike altında olan ve konuşulan tüm diller insanlık aleminin ve insanlık tarihinin ortak değeridir. Diller üzerinde tekçi ve asimilasyoncu politikalar ve zor aygıtları kaldırılmalıdır. Halkların kendi dillerinde konuşma, eğitim alma, yaşamlarını ve kültürlerini devam ettirmeleri sağlanmalıdır. Dilsel ve kültürel çoğulculuk ile toplumların barış içinde bir arada ve özgürce yaşamaları sağlanabilecektir" denildi. 

"Türkiye'de konuşulan 3 dil kaybolmuş, 15 dil ise kaybolma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Türkiye'de çok sayıda dil olmasına rağmen, Türkçe dışındaki bazı diller 5'inci sınıftan başlamak üzere seçmeli ders olarak okutulmaktadır. Üstelik bir okulda 10 kişiden daha az öğrenci bir dili seçmesi durumunda o dilin okutulması mümkün olamamaktır. Açılan sınıflarda ders verecek öğretmenlerin yetiştirilmesi ve ders araç gereçlerinin istenilen nitelikte olmasına dair hususlar ise halen yeterli düzeyde değildir" ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, Türkiye'de çözüm bekleyen en temel sorunların başında gelen Kürt sorununun çözümü ve toplumsal barışın sağlanmasının en temel ilerleme araçlarından birisinin kuşkusuz her bireyin kendisini ait hissettiği topluluğun dili ile özgüce gerçekleştirme olanaklarına kavuşması olduğu da dile getirildi.

Açıklama, şöyle devam etti: "Türkiye başta Çocuk Hakları Sözleşmesi olmak üzere taraf olduğu evrensel insan hakları belgelerinde farklı dil, kültür ve inanç değerlerinin öğretilmesi ve yaşatılmasına olanak veren maddelerdeki çekinceleri derhal kaldırmalıdır. Eğitim alanında eşit ve özgürlükçü bir ortamının her çocuk için sağlanabilmesi için BM-UNESCO ‘Eğitimde Ayrımcılığa Karşı Sözleşmesine' taraf olunarak gereği yerine getirilmelidir. İnsan Hakları Derneği olarak Dünya Anadil Gününü kutluyor her bireyin en doğal insan hakkı olan kendi anadili ile eğitim alma ve  dünya ile iletişim kurma hakkının ivedilikle hayata geçirilmesini talep ediyoruz."