4 Ekim 2024 Cuma

İHD insan hakları için sokaklara çıktı 

10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında İHD şubeleri eş zamanlı açıklamalarla hapishanelere ve hasta tutsaklar başta olmak üzere tutsakların durumuna dikkat çekti. Taleplerini sıralayan İHD, tutsaklar üzerinde tecrit işkencesi başta olmak üzere baskı ve şiddetin derhal sonlanmasını istedi. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) başta İstanbul, İzmir ve Ankara olmak üzere çok sayıda kentte 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında hasta tutsakları durumuna dikkat çekmek için eş zamanlı basın açıklaması düzenledi. 

İSTANBUL
İHD İstanbul Şubesi düzenlenen açıklamada, salona "Hasta mahpuslar serbest bırakılsın" yazılı pankart asıldı. Hapishanelerdeki uygulamaların kişilerin yalnızca özgürlüğünden yoksun bırakılmasının yanı sıra pek çok hak ihlali de yaşamalarına neden olduğu kaydedildi. "Bunlar; sevk ve sürgünler, ailelerinden uzak hapishanelerde tutulmaları, tecrit ve izolasyon, ailelere görüş haklarının engellenmesi, iletişim araçlarından faydalanamamaları, haberleşme haklarının engellenmesi, adil yargılanma haklarından mahrum bırakılmaları, disiplin cezaları, denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme haklarının gözlem kurulu kararlarıyla engellenmesi, işkence ve kötü muamele, çıplak arama ve spor ve atölye faaliyetlerinin kısıtlanması gibi daha pek çok ihlal sayılabilmektedir" denildi.

Açıklamada şu talepler sıralandı: 
🔹 "Mahpusların tedavilerinin düzenli bir şekilde uygun koşullarda yapılması sağlanmalı; tedavisi cezaevinde yapılamayacak mahpusların tahliyeleri sağlanmalı, Adli Tıp Kurumu infazın ertelenmesi raporlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılmalıdır. İnfazı ertelenen mahpusların tedavileri için sağlık giderleri devlet tarafından karşılanmalıdır.
🔹 Sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında cumhuriyet savcılarının takdir yetkisi kaldırılmalı, hastanelerin verdiği raporlar esas alınarak cezaların infazları ertelenmelidir.
🔹 Cezaevlerinde kapasite sorununa rağmen infaz yasasına aykırı bir şekilde tek kişilik hücrelerde tutulan çok sayıda tutuklu ve hükümlü bulunduğu tarafımızca tespit edilmiştir. Tecrit uygulamaları, mahpusların fiziksel- psikolojik-sosyal bütünlüklerini bozmakta ve insanın varoluşuna aykırı olarak bir işkence yöntemidir. Tecride dayalı infaz rejimi, uygulayanların inisiyatifine bırakılamaz derhal kaldırılmalıdır.
🔹 İmralı Cezaevi’nde Abdullah Öcalan ve arkadaşlarına uygulanan özel hukuk ve ağırlaştırılmış tecrit kaldırılmalı, aile ve avukat görüş hakları tanınmalı ve yasal haklarından yararlandırılmalıdırlar.
🔹 AİHM’in Kaytan - Türkiye kararı uyarınca mahpusların müddetnamelerinde yaşları ve sağlık durumları dikkate alınarak tahliye olabilecekleri uygun bir tarih yer almalıdır.
🔹 AİHM’in Gülay Çetin - Türkiye kararında belirttiği hususlara uyulmalı, hasta mahpusların tahliye edilmemesinin AİHS’in 3. maddesinin ihlali olduğu hatırda tutulmalıdır.
🔹 Mahpuslar aşırı kalabalık koğuşlarda tutulmamalı, havalandırma haklarından kesintisiz bir şekilde yararlandırılmalı, temiz su ve sıcak suya erişimleri sağlanmalıdır.
🔹 Hapishanelerde sürekli olarak doktor ve mahpus sayısına uygun şekilde sağlık personeli bulundurulmadı, hastanelere sevkler esnasında tek kişilik ring araçlarıyla değil ambulans tipi araçlarla sevkler sağlanmalıdır.
🔹 Mahpusların sağlıklı beslenmeli için yeterli ve besleyici iaşe bedelleri karşılanmalı, diyet yemeği ile beslenenlerin diyet yemeği uygun şekilde verilmedir.
🔹 Ceza infaz memurları ve hapishane idarelerinin olumsuz ve hatta suç teşkil eden tutumlarının önüne geçmek için etkili bir denetim mekanizması oluşturulmalı; baroların ve insan hakları örgütlerinin bu denetim süreçlerine aktif bir şekilde katılmaları sağlanmalıdır."

İZMİR
İHD İzmir Şubesi, İnsan Hakları Haftası'na ilişkin "Hasta mahpuslara özgürlük" şiarıyla Konak eski Sümerbank önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü, demokratik kitle örgütleri ve barış anneleri katıldı. "Ağır hasta mahpuslar ölüyor Susma" ve "Susma, suça ortak olma ölüyorlar" pankartının açıldığı açıklamada basın metnini Ahmet Çiçek okudu. Çiçek. uluslararası mevzuat ve  özgürlüğünden yoksun bırakılan kişilerin yaşam hakkının korunması konusunda devletlere pozitif yükümlülükler yüklendiğinin altını çizdi.

Çiçek, İmralı Hapishanesinde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ve arkadaşlarının üzerinde uzun yıllardır ağırlaşarak devam eden bir tecride dikkat çekti. Kandıra Hapishanesi’nde maruz kaldığı sistematik fiziksel, psikolojik ve cinsel işkence sonrası tecride mahkum edilen Garibe Gezer’in katledildiğini belirten Çiçek, "Türkiye hapishanelerinde tespit edebildiğimiz kadarıyla 604’ü ağırolmak üzere 1605 hasta mahpus bulunmaktadır. Elbette ki bu sayı hastaların çok az bir kısmına tekabül etmektedir" dedi.

ANKARA
İHD Ankara Şubesi'nde yapılan açıklamada, uluslararası mevzuata dikkat çekildi ve özgürlüğünden yoksun bırakılan kişilerin yaşam hakkının korunması konusunda devletlere pozitif yükümlülükler yüklediği kaydedildi. Açıklamada, "Devletler, özgürlüğünden yoksun bırakılmış kişilerin sağlığa erişim hakkı konusunda özgür bireylerle eşit şartlarda bulunmasını sağlamakla yükümlüdürler. Tüm bu anılan ve standartların belirtildiği sözleşmeler, kanunlar ile tavsiye kararlara rağmen Türkiye hapishaneleri, hak ihlallerinin en yoğun yaşandığı mekânlardandır. Türkiye hapishaneleri, başta yaşam hakkı ihlalleri olmak üzere birçok insanlık dışı ve onur kırıcı muamelenin gerçekleştirildiği birer 'insan hakları ihlal merkezlerine' dönüştürülmüştür. Sürekli olarak artan mahpus sayısı yapılan hak ihlallerinin önemli bir göstergesidir. Ceza ve Tevkifevlerinin 31 Ekim 2021 tarihli istatistiklerine göre hapishanelerde 294 bin 930 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır" ifadeleri kullanıldı. 

Açıklamada, hasta tutsaklar başta olmak üzere tüm tutsaklar üzerindeki baskı politikalarının sona ermesi istendi. 

BATMAN
İHD Batman Şubesi de yaptığı açıklamada, "Türkiye’nin hapishane rejiminin en önemli sorunlarının biri de hasta mahpusların yaşamış olduğu hak ihlalleri gelmektedir. Türkiye hapishanelerinde tespit edebildiğimiz kadarıyla 604’ü ağır olmak üzere 1605 hasta mahpus bulunmaktadır.Elbette ki bu sayı hastaların çok az bir kısmına tekabül etmektedir. Ceza ve Tevkifevleri hasta mahpuslarla ilgili bir veri paylaşmadığı için net sayılara ulaşılamamaktadır. Hapishanelerde; yaşlı mahpuslar, ağır kalp ve kanser hastaları, çoklu kronik rahatsızlıkları bulunanlar, ağır psikolojik rahatsızlıkları olanlar ve yaşamını tek başına devam ettiremeyen yüzlerce hasta mahpusun ne tedavileri yapılabiliyor ne de infazları erteleniyor" dedi.